keyifli okumalar.
~3 yıl önce, Peggy'nin anlatımıyla.
Bugün bir ilkin gerçekleşeceği gündü, süper asker projesini gerçekleştirecektik. Laboratuvar hazırlanıyordu, Howard son kontrolleri yapıyordu. Doktor Erskine ve yanındaki zayıf, kısa adam geldiğinde onlara doğru usul adımlarla yürüdüm. "Hoşgeldiniz, Doktor Erskine ve Steve." zayıf adamın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu, Doktor Erskine yanımızdan geçip Steve'i kabine yerleştirdi.
Merdivenlerden çıkıp korumalı izleme kabinine geçtiğimde diğer yardımcı doktorlar Steve'e birkaç iğne yaptılar. Steve kaygılı ifadelerle etrafı inceliyordu. Bay Erskine ona yaklaştı ve bir şeyler söyledi. Steve'i seçmemizin sebebi askeriyeye katılmayı çok istemesiydi, ama vücudunu buna izin vermiyordu. O cesur birisiydi, test yaparken üsse sahte bir el bombası atıldığında kendini siper etmişti.
Arkamı yaslanıp izlemeye başladım, Steve'e baktığımda gülümsüyordu. Kabin kapandı, Howard kolu çekip konuştu. "Yüzde 10!" Doktor Erskine kabine yaklaşıp tıkaladı. Steve'den ses geldiğinde Howard gücü yükseltmeye devam etti. "Yüzde 20!" herkes heyecanla izliyordu. "30, 40, 50!" Ellerimi dizimin üstünde birleştirdim. "60,70,80!" kabinden ışıklar ve çığlıklar yükselmeye başladı. Hızla ayağa kalkıp odadan çıktığımda gözlerimi kamaştıran ışıkla ellerimi gözüme siper ettim "Kapatın şunu!" Howard önüne bakamıyordu, Steve'i çığlıkları odada yankılanıyordu. Tam aşağı inecekken Bir ses duyuldu. "Hayır dayanabilirim!" Howard'a baktığımda sıkıntılı bir nefes aldım. "90,100! Yüzde 100!" Howard'ın kontrol ettiği panel patladı, Howard arkaya doğru savruldu. Ellerimi yüzüme siper ettiğimde ışıklar açılıp kapandı. Aşağı hızlı adımlarla inip kontrol panelini kapattım. Kabinin yanına doğru ilerlediğimde Howard çoktan kalkmıştı.
Bay Erskine yanıma geldi, Kabin açıldığında gördüklerime yutkundum, nefes nefese kalmıştı Steve. Yavaş adımlarla indiğinde ne kadar uzadığını fark ettim. Geniş kolları ve hacmiyle tam karşımda duruyordu. Elimi kaldırıp ona dokunacaktım ki elimi hemen geri çektim. Herkes kabinden aşağı inmeye başlamıştı.
Fotoğraflar çekiliyor, Herkes Steve'e bakıyordu, arkamı döndüğümde bir adamın pis pis sırıttığını ve elinde süper asker serumlarımızdan birinin olduğunu gördüm. Elindeki çakmağı açıp bir tuşa bastığında avazım çıktığı kadar bağırdım. "Bomba!!" Steve başımı koruyup yere yattığımızda Doktor Erskine adamın peşine gitmişti. Birkaç el ateşlenen silah sesleri yankılandığında tam sağımda kanlar içinde yatan Doktor Erskine'i gördüğümde Steve benden önce davranmıştı.
Belimden tabancamı alıp adamın arkasından koşmaya başladım, yoldan geçen bir taksiciyi durdurup arabaya bindiğinde adımlarımı hızlandırdım. Lastiklere hedef alıp sıkmaya başladım. Birden arabayı çevirip üzerime doğru sürmeye başladı, kılımı kıpırdatmadım. Kafasına hedef alıyordum ama her seferinde kurtuluyordu. Araç bana çarpmak üzereyken birisi üzerime atlayıp beni kurtardığında kafamı kaldırıp konuştum. "Ne yapıyorsun onu vuracaktım!" bana manasız gözlerle bakmaya başladı. "Emin misin bana daha çok ezilecekmişsin gibi gelmiştide." Üzerime atlayıp beni kurtaran kişi Steve'di.
Ayağa kalkıp taksinin arkasından koşmaya başladı, çok hızlı koşuyordu. Kafamı ondan çevirip Laboratuvar'a çevirdim. Arkasından gitmedim çünkü halledeceğini biliyordum.
İnsanlar panik içinde Doktor Erskine'a bakıyordu, doktor yardımcıları müdahale yapmıştı belli ki ama kurtulamamıştı. Üzerine doğru eğilip konuştum, kendimi serbest bıraktım. "Üzgünüm, Doktor Erskine, onu yakalayamadım." insanlar hızla mekanı boşaltırken Howard'a ilişti gözlerim. Serumların olduğu yere bakıyordu, başını bana çevirdiğinde sertçe yutkundu. "Bittik biz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG MEMORIES || BUCKY BARNES 🦾
FanfictionBelirsizliğin içinde kaybolmuş bir askerenin yoluna ışık olan Cassie, imkansız bir aşkın içine düşeceğinden habersizdir.