Yataktan kalktığım anda odamdan çıktım, merdivenlerden hızlıca indikten sonra çıplak ayaklarım soğuk parke ile buluştu. siyah saçlarım yüzüme yapışıyordu, kırmızı bisikletime binip bahçenin içinde bisikletimi sürmeye başladım. dün yağan yağmurun izleri hala duruyordu, ıslak zemin ve kaygan çimenler yüzünden yere kafamı vurduğumda yüzüme sıçrayan çamurla gözümü kapattım. ayağa kalkmaya çalışırken bisikletin boş dönen tekerine ilişti gözlerim. dolan gözlerimin sebebi kirlenen pijamalarım ve kanayan dizim değildi, yeni bisikletimin kirlenmesiydi.
"Anne!" hıçkırıklarıma engel olamamıştım. "Cassie, ne oldu, ne zaman uyandın bakalım?" kendimi annemin sıcak kollarında bulduğumda alnıma bir öpücük kondurdu. "Güçlü ol Cassie. Yanında olamadığımız zamanlarda kendinle ol. Kendini yalnız bırakma." elleri siyah saçlarımı okşarken konuşuyordu. Bisikletimi kaldırıp bana döndü. "Kendine yenilme Cassie. Pes etme."Gözlerimi araladım, bağlı olduğum cihazın sesi kulağımda yankılanıyordu. Doğrulamaya çalışsamda başarısız olmuştum, kolumdaki seruma ilişti gözlerim, Howard bu sefer yanımda değildi. En son gördüğüm rüya üzerine tekrar sakinleştirici kullanmışlardı, vücudumda hissettiğim uyuşukluğun sebebi o olmalıydı.
Kalkmak için uğraştığımda sırtımdaki derin ağrı ile durdum, vurulduğum kısım ağrıyordu. Dikişlerim açılmasın diye dikkatli davranıyordum. Ayağı kalkıp serumu yanıma aldım, yavaş adımlarla hastane odasından çıktım.
Nereye gideceğimi bilmiyordum öylece yürüyordum. Hastane odasının loş ışığı ve havasız ortamından bunalmıştım sanırım. Etrafta insanlara bakarken tanıdık bir sima görmemle durdum. "Manyak mısın sen? Odadan çıkmaman lazımdı!" Askeriyede giydiği formasıyla duruyordu, saçlarını her zamanki gibi yapmıştı, kırmızı ruju yine dudaklarındaydı. "Sanada merhaba Peggy. Odadan sıkıldım." anlamsız bakışlarım gözleriyle buluştu, yanından geçip yürümeye devam ederken kolumu tutup beni kendine çevirdiğinde "Cassie, iyi misin sen?" endişeli gözlerini vücudumda gezdirirken konuştu. "Bir şey olmuş." dudaklarım usulca kıvrıldı. "onlar gelmedi değil mi?" yutkundu, gözlerini benden kaçırdı. "Toplantıları olduğunu söylediler." Sertçe yutkundum, kafamı olumsuz anlamda sallayıp yürümeye devam ettim, elimdeki serumu biraz daha havaya kaldırdım.Arkamı döndüğümde Howard yavaşça Peggy'e yaklaştı, elinde 2 kupa kahve vardı. Endişeli gözlerle bana bakıyordu. Gülümseyip yürümeye devam ettiğimde fısıldaşmalarını duyuyordum.
"O iyi mi?"
"Hiç sanmıyorum."
Howard usul adımlarla yanıma geldi, elindeki kahveyi bana uzattığında soğuk bakışlarımı ona çevirdim. "Peki, kahve istemiyorsun. Bana söylemek istediğin bir şey var mı, Cassie?" kafamı olumsuz anlamda salladım. "Toplantı." yutkunup kafamı ona çevirdim. "Benden önemli bir toplantı olmalı." sesimin titremesine izin vermeden konuşuyordum. "Cassie.." Howard'ın konuşmasıyla kafamı eğdim. "Sus Howard, sus." elindeki kahveyi aldım, birkaç yudum aldıktan sonra konuştum. "Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için." yüzünü görmesemde gülümsediğine emindim. "Birkaç mücevhere hallederiz." dediğinde kendimi tutamayıp güldüm. Howard buluşacağı kızlara hediye almayı hep unuturdu, sürekli yanyana olduğumuz için benim takı kutumdan sürekli bir şeyler çalardı.
Arkamızı dönüp Peggy'e doğru ilerlemeye başladık, biten kahvemi yandaki çöpe attım. Dik duramıyordum, dik durmaya çalıştığımda sırtıma derin bir acı saplandı, yüzümü ekşittiğimde endişeli gözlerle bana baktı. "İyi misin?" dedi. "iyiyim sadece dik durmaya çalıştığımda yaram acıyor." elindeki serumu dahada kaldırınca gülümsedim. "iyiyim merak etme." gülümseme karşılık verdiğinde Peggy'nin yanına gelmiştik. Odaya girdiğimizde Howard serumu sabitledi. Yavaşça yatağa oturduğumda ikiside karşıma geçip oturdu. "Eve gitmek istiyorum." gözlerini kocaman açtılar, sıkıntılı bir nefes verdiler. "İmkanı yok." göz devirme isteğimi geri çevirip konuştum. "Ben iyiyim, evimdeki yataktada saatlerce yatabilirim." ikiside birbirine manasız bakışlarla bakıyorlardı, Howard kravatını, Peggy de eteğini düzeltti. "Bana söylemek istediğiniz bir şey mi var?" tek kaşımı kaldırıp onlara açıklama ister gibi baktım. Peggy konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG MEMORIES || BUCKY BARNES 🦾
Hayran KurguBelirsizliğin içinde kaybolmuş bir askerenin yoluna ışık olan Cassie, imkansız bir aşkın içine düşeceğinden habersizdir.