Keyifli okumalar... 💌
~Cassie'nin anlatımıyla devam ediyoruz..
Alie yanımda bir profesyonel gibi dans ederken ben resmen can çekişiyordum. Düşüncelerim serbest bırakmıyordu ki odaklanayım..
...
Dans derside bittiğinde Alie ile yan yana yürüyorduk. Daha ilk günümdü ve ben şimdiden bıkmıştım bu aptal sistemden. O nasıl 2 yıldır buradaydı anlamıyordum. "Sen kaç yaşındasın?" dedim. "18." dedi. 16 yaşında buraya mı getirilmişti? "16 yaşında neden buraya geldin?" dedim. "Gelmedim. Zorla getirildim." dedi.
"Hiç kaçmayı düşündün mü?"
"Hiç intihar etmeyi düşündün mü diyorsun yani?" gülümsedi. Garipte olsa bende gülümsedim. Aklımda cenaze görüntüleri dolaşıyordu, James beni oradan çıkartmış olmalıydı. Ya da ben gerçekten o odada ölmüştüm, ve burası cehennemdi..
James'i özlemiştim. Aramızda bir şey yoktu ama vardı da. Beni hiç aramaz mıydı? Aptal mısın Cassie sen öldün. Ölen birini nasıl arasın? "Cassie?" başımı kaldırıp ona baktım. Sanırım bana birkaç kez seslenmişti. Düşünmekten onu duymamıştım. "Efendim?" dedim. "Hadi yemek yemeliyiz. Saat geliyor." burada yemekler saatle miydi? Başımla onaylayıp arkasından onu takip etmeye başladım.
Yemekhaneye geldiğimizde aldığımız yemekler Hydradaki yemeklerden daha iyiydi. Alie yemeye başlamıştı bile ama ben tabağımdaki bezelyeyle oynayarak düşüncelerime devam ediyordum. "Biz burada gerçekten ne için eğitiliyoruz?" Alie sorduğum soru ile duraksadı. Yemeği bıraktı ve bana döndü. "Bak Cassie. Kırmızı oda veya Hydra, her ikiside bağlantılı ve aynı amaç uğruna çalışıyorlar. Biz burada bir hiçiz. Bazen görevlere gideriz, geri dönmeyiz. Bazen bir iğne yeriz. Geri açamayız gözlerimizi. Dünyayı değiştirmek için kullanılan piyonlardan başka bir şey değiliz biz. Ve evet, kaçmayı denedim. Ama onlar her zaman buldular. Derimin altında bir çip var. Sana daha takılmadı sanırım. Arkadaşlarımla kaçmaya çalıştık, kaçmaya çalıştığımız için buraya gönderildik." bende mi Hydradan kaçmaya çalıştığım için buraya gönderilmiştim? "Peki arkadaşların neredeler?" Alie istemsizce güldü. "Dedim ya, biz bir hiçiz. Gözlerimin önünde öldürüldüler."
Duyduğum cümleyle buranın ne kadar pis bir yer olduğunu daha iyi anlamıştım. Alie bir şey demeden yemeğini yemeye devam etti. Benimse iştahım kaçmıştı. Peki madem bizde kötü işler için kullanılacağız, neden bale dersi alıyorduk? Ve neden burası sanki bir kız yurduymuş gibiydi?..
...
Yemeğimizi yedikten sonra, yani o yedikten sonra odaya geri döndük. Dersler bitmişti. Herkes kıyafetlerini değiştiriyordu. Dolabımdan çıkan pijamayı aldım. Giyinmeye başladım. Düz beyaz bir shirt ve beyaz bir şorttu. Alie de giyindiğinde yatağıma uzandım, altımda Alie vardı.
Yatağından kalkıp yanıma oturdu. Bacağımdaki yarayı görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. İnsanlar uyumaya başladığı için fısıldayarak sormuştu. "Ne oldu bacağına?" Gülümsedim. Doğruldum ve yanına oturdum. "Hydradan kaçmaya çalıştım." bir şeyler hatırlamış gibiydi, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Yavaşça shirtimi kaldırdım. Gördüğü diğer yarayla şaşkınlığı ikiye katlandı. "Nasıl dayandın?" dedi. Dayanamamıştım ki. O odadaki halimi düşünmek istemiyordum. "Dayanamadım ki." yavaşça yanıma kıvrıldı. Dertleşmek istediği belliydi. "Buradaki herkes çok duygusuz." dedi. Fısıldayarak "Evet. İnsan öldürmek onlar için oyuncakla oynamak gibi." dedim. Derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı. "Grubumuz 4 kişilikti. Charlie, Chloe ben ve Anna. Hepimiz aynı görevlerde yer alıyorduk, o günde bir göreve gidecektik. Görevi başarıyla tamamladığımızda bizimle olan diğer askerleri vurduk. Kaçmaya çalıştık, onlar benden daha gençken gelmişlerdi kırmızı odaya. " devam etti. Bende dikkatle dinliyordum. "O.." dedi. Sesi titremeye başlamıştı. "O tek bir düğmeye basarak öldürdü üçünüde. Benide acıyla yaşamam için bıraktı sanırım." Sesi, ağlamaklı çıkıyordu, sarı saçları yüzünün üstüne düşüyordu. "O kim?" diyebildim sadece. "Bizi kontrol eden kişi. Kırmızı odayı kuran kişi. Kimseye acıması yok. Sen aldığımız diğer dersleri görmedin daha.." Nasıl dersler veriliyordu burada?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG MEMORIES || BUCKY BARNES 🦾
FanfictionBelirsizliğin içinde kaybolmuş bir askerenin yoluna ışık olan Cassie, imkansız bir aşkın içine düşeceğinden habersizdir.