Keyifli okumalar..Usb'yi hızla cebine sıkıştırdı Tony. Ellerini bana doladı ve sıkıca sarıldı. Başımı ona yasladım, yanımızda yatan cansız kız çocuğuna bakmamaya çalışarak..
James dizlerinin üstünde oturmuştu Natasha gibi. İkiside endişelenmişti ve korkmuşlardı. James ne yapacağını bilemiyordu, Natasha şaşkındı. Tony sırtımı sıvazlıyordu aynı Howard gibi.
Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım, gözlerimi cansız bedenden kaçırıyordum.
Kıza ne yapmışlardı bilmiyordum, gözlüğü çıktığında, daha masum bakmıştı gözleri. Kalbinden yayılan elektrik tarzı ne olduğunu bilmediğim şey saniyesinde öldürmüştü onu. Benim yüzümden.
Hıçkırıklarım durduğunda başımı kaldırdım, titreyen ellerimle yerden destek alarak ayağa kalktım. Ben ayağa kalkınca herkes kalktı, insanlar hala aşağıda bir açıklama bekliyordu.
Hiçbir şey demeden odadan çıktım, asansörü çağırdım ve beklemeye başladım. Tony arkamdan yavaş adımlarla geldi. Elini omzuma koydu. Yaşadıklarımı ve bu günden sonra yaşayacaklarımı çok iyi biliyordu.
Uzun süre ağladığım için gözlerim şişmişti, sesim titriyordu. Konuşmak istemiyordum. Asansör geldiğinde bindim. Tonyde arkamdan geldi. Asansör kapanacakken James metal koluyla kapıyı durdurdu ve açtı.
İçeri Natasha ile girdi, gözlerindeki endişeyi görebiliyordum. Yavaşça James'in yanına yaklaştım, ellerimi beline sardım ve başımı göğsüne yasladım.
Gözlerim doluyordu çünkü beni bu adamdan ayırmak istiyorlardı. Ama asla, asla ama asla onu tekrar kaybetmeyecektim.
Kolları yavaşça bedenimi sardı, çenesini başımın üstüne koydu. Saçlarımı okşamaya başladı. Tony ve Natasha sessizce bizi izliyordu.
Beni, öldürmek istiyorlardı. Hiçbir sebep olmadan. Sadece mutlu olmak istediğim için, Beni öldürmek istiyorlardı.
Derin bir nefes alıp başımı kaldırdım, sırtımı James'e yaslayıp o ikisine baktım. "bir süre benimle kalır mısınız?" dedim kısık sesle. Evet korkuyordum. James'a da banada bir şey olmasından çok ama çok korkuyordum.
Tony Natasha'ya baktı. Sonrada bana. "Bencede, iyi olur." dedi kısık sesle, Natasha da başıyla onayladı.
Parti hala devam ediyordu belli ki, müzik sesleri başımı ağrıtmaya yetiyordu. Aklıma odam geldi, artık asla o odaya aynı bakamayacaktım. Eşyalar yerle bir olmuştu, mutfaktaki cam şeyler kırılmıştı. Gücümün bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum.
Asansör durduğunda karşımızda Steve'e gördük. "Şükür buldum sizi." dedi gülümseyerek. Bizim yüz ifadelerimizin farkına varınca yüzü yavaşça düştü.
Asansöre bindi ve Natasha'nın yanına geçti, Natasha olanları özet geçtiğinde Steve başını bana çevirdi. Dudaklarını birbirine bastırdı, birkaç adım yaklaştı. "Ne diyeceğimi bilmiyorum, yanınızda olsak iyi olabilir belki." dedi çekinerek. Tony yutkundu ve lafa girdi. "Onun evine gidiyoruz zaten. Sende gelsene?" dedi bana bakarak. Başımla onayladığımda Steve gülümsedi.
Asansör kapandı, birkaç kat daha aşağı indiğinde durdu. Biz Natasha'nın arabasıyla gelmiştik ama o arabanın 2 koltuğu vardı.
Binadan çıktığımızda Steve arabasının anahtarını çıkartmıştı. Arabasının yanına doğru yürüyorduk.
Arabanın yanına geldiğimizde Natasha ön koltuğa geçti. Arka koltuklarda Ben James ve Tony vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG MEMORIES || BUCKY BARNES 🦾
FanfictionBelirsizliğin içinde kaybolmuş bir askerenin yoluna ışık olan Cassie, imkansız bir aşkın içine düşeceğinden habersizdir.