~8~

485 52 31
                                    

Merhaba güzellerim, nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

Sizi çok konuşmadan bölümü okumaya gönderiyorum. Bu bölüm kısa olabilir. Geçiş bölümü çünkü.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen✨️💖

Keyifli okumalar dileği ile~~~
.
.
.
.

(Taehyung'tan)

Aldığım mesajı okuduktan hemen sonra ayağa kalkıp, üstüme kalın olmayan bir eşorfman takımı ve sweatshirt giyinerek aşağıya koştum.

"Lucas arabamı hazırlayın hemen!"

"Oğlum ne oldu?"

Annem yanıma geldiğinde ayakkabılarımı hızlıca giymiştim.

"Hastaneye gidiyorum. Jungkook kötüleşmiş."

"Ne? Dur, ben de geliyorum!"

"Anne bekleyemem!"

Annem beni dinlememiş koşarak hizmetçiye çantasını getirmesini emretmişti. O da ayakkabılarını giyerken, hizmetçi gelmiş, çantasını vermişti. İkimiz de beraber evden çıkarken, annemin endişelenmesine sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. Anahtarı görevliden aldığım gibi sürücü koltuğuna geçtim. Annem de öne, yanıma geçti.

"Taehyung kemerini bağla lütfen."

Oflayarak da olsa arabayı kullanmaya başlarken kemeri de bağladım. Ve hastaneye doğru sürdüm. Çok korkmuş ve gergindim.

Hastane yakın olduğu için, biraz da benim hızlı sürüşüm yüzünden birkaç dakikada gelmiştik. Arabayı nasıl park ettiğimi bilmiyorum ama annemle koşturarak hastaneye girdik.

"Jungkook, Jeon Jungkook, nerde?"

ACİL yazılan yerden içeri girdiğimde, lobideki arkadaşlara sormuştum.

"4. Kat, oda 413."

Teşekkür ederek asansöre geldiğimizde telefonumu elime aldım. Yoongi'yi arayarak tam olarak nerde olduklarını sordum. Asansör kapısı açılınca rahat bir nefes aldım. Koridorun sonundaydılar. Hızlı adımlarla geldiğimde başımla büyüklere selam vermiştim.

"Nerde?"

"Sakin ol şampiyon. Şimdi iyi merak etme. Odada uyuyor."

Yoongi omuzuma hafifce vurunca derin bir nefes aldım.

"Biz de apar topar geri döndük. Nasılsınız Bayan Kim?"

Anneler konuşmaya başlayınca onların sohbetinin uzun olacağını biliyordum. Hemşire odadan çıkınca onu durdurmuştjm.

"Görmeye izin var mı?"

"Tabiki, buyurun."

Ebeveynlere bakmadan endişeyle içeri girmiştim. Zaten hiçbir şey diyemezlerdi. Hem Delta olduğum için, hem de müstakbel damatları olacağım için. Odadan içeri girdiğimde hastane yatağında soluk tenle ve oksijen maskesine takılı bir şekilde uyuyan omegayı gördüm. Nefesim boğazıma dizilmişti sanki.

Ona dair birşeyler hissetmiyordu kurdum. Henüz belki de mühürlenmediğimiz için. Acısını hissedemiyordum. Ama görebiliyordum. Anlayabiliyordum. Yanına yaklaşınca sandalyeye oturdum. Yan tarafa yatmış başı ile gülümsemeye çalıştım. Elini ellerim arasına alıp küçük öpücük bıraktım avucundaki çiçeklere.

"Jungkook, ben geldim."

Sesimi duyduğu gibi gözlerini yavaşca açmıştı. Maskesinin altından zor da olsa gülümsemiş, yorgun bakışları ile beni süzmüştü.

Power Of Love [TK]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin