Yeni planımızı yapmıştık. Basit gibi görünsede hata kabul etmeyen bir şeydi.
Siyah deniz sitesinin önündeydik. Kapıdaki küçük odacığın içinde iki güvenlik oturmuş televizyon izliyordu. Camlarını hafifçe tıklatıp gülümsedik. Adamlardan biri dışarı çıkıp :
"Buyurun gençler? " diye sordu.
Pars" Motorum bozuldu, bir baksak olur mu? "deyip adamı uzaklaştırdı. Bende hızla odanın içine girdim. Diğer adam diziye kendini kaptırmıştı.
" Onlar gelene kadar ısınmak için girdim" desemde umrunda olmadı. Sanırım dizi adamı ele geçirmişti. Vücudunda yeni bir bağımsızlık kurmuştu. Hızla sitedekilerin isimlerini taradım. Ama Rogan yazmıyordu. Lakabını bilsekte ismini bilmiyorduk. Telefonumu çıkarıp listenin fotoğrafını çektim.
Bu sırada Pars da gelmişti. Adam tekrar televizyona otururken "Önemli değil" dedi ve o da diziye kendini bıraktı. Hızla motora gittik.
"Listenin fotoğrafını çektim" dedim.
"Tamam, atla" dedi memnuniyetle. İşler yolunda gidiyordu.
Yeni durağımız bir parktı. Henüz saat anneme göre çok geç ama insanlığa göre erken olan bir saat 09.30 'du.
Bu parkı sevmezdim. Kötü anılarım vardı. Hatırlamak istemeyeceğim kadar kötü.
İleride temizlik yapan yaşlı bir adam görünüyordu. Ona doğru yürüyorduk. Omuzları artık hayatın yükünü taşımaktan eğilmiş. Saçları ışığın altında grileşmişti.
Yaklaşınca selamlaştık ve yorgunluğunu gözlerinden de okumanın mümkün olduğunu farkettim. Pars adama bir şeyler anlatacakken adam yanlız konuşmak istedi ve biraz uzaklaştılar.
Gözlerimi parka dikmiştim. Oyun oynayan çocuklar yoktu. Parkı park yapan çocuklardı. Bu yüzden şuan herşey daha da sevimsiz geliyordu. Burada olmak kötü hissettiriyordu. Bulutlara uzanmak varken kaçmak istemekten farksızdı. İçimdeki imkanı korkumla öldürmüştüm.
Telefonumu elime aldığımda annemin aramamış olmasına şaşırdım. Bir gün önce erken geleceğime söz vermiştim. Çok kızacak olsa da şuan benim için daha değerliydi. Pars yaklaşırken kaskımı taktım.
"Neden ben varken konuşmak istemedi?"diye sordum.
"Yıllar önceki bir olay için geldim. Adam korkuyor . Korkutan adam onu hiç unutmaması için kollarına birçok izler bırakmış. Konuşması için çok zoradım ama ' daha fazla uğraşma' demekten başka bir şey söylemiyordu. " dedi ve motora oturdu.
"Olay ne? "diye sorduğum sırada motoru çalıştırmıştı.
Beni eve bırakırken listenin fotoğrafını ona atmamı istedi. Yarın okulda görüşeceğimizi ve harika bir ekip olduğumuzu ayrıca bundan sonra hiç ayrılmayacağımızı çünkü aynı yolda savaş verdiğimizi uzun uzun anlattıktan sonra gitti.
Kapıyı açar açmaz şoka girmiştim. Bütün eşyalarımız toplanmış holde bir sürü bavul ve koli vardı. Kapıyı kapattığımdan emin olmadan salona doğru ilerledim. Annem yeni bir koliyi bantlıyordu. Bütün fotoğraflar, tablolar, biblolar, halılar herşey kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denemeye Değer
RomanceBazı aşklar korkularını yenmeye değer, hayallerinin peşinden koşmaya, onunla hayal kurmaya, hiç olmadığın olmaya değer... Bazen imkansız sandığın şeyi denemeye değer.