2

5.1K 223 102
                                    

"Ne yapıyorsun dedim kalksana!"

Duyduğu sert ve otoriter sesle hemen ayağa kalktı yüzünü buruşturup. Her tarafı tutulmuş ve ağırıyordu yerde yatmaktan. Ama şu an çektiği acıdan daha büyük değildi bunlar.

"Hocam..."

Söyleyecek mantıklı bir yalan da bulamadı, kadının çatılmış kaşlarına ve sinirli gözlerine daha fazla bakamayıp gözlerini ve başını yere indirdi.

Az daha baksaydı o gözlere boynuna atlayıp sımsıkı sarılacaktı çünkü. Kokusu bu kadar yakınken kendini tutması zor oluyordu.

"Zihin okuma gücüm yok Damla."

Ne diyecekti ki?

"Şey... Ben ... Ben yurttan atıldım da hocam." Dediğinde sesi sonlara doğru kısılmamış adeta yok olmuştu.

"Sebep?"

Aynı sert ses tonuyla sorunca irkildi. Kafası yerinde olsa bu ses tonu hakkında methiyeler dizerdi.

Sırası mı Damla, gerçekten mi?

"Oda arkadaşlarım bana saldırdı, ben de kendimi savundum. Ama müdür beni vururken görünce... Bana yıktı suçu."

"Kaldır kafanı, yüzüme bak."

Dediğiyle hemen kafasını kaldırdı ama gözlerine bakamadı.

"Doğru mu söylüyorsun yoksa küçük bir yalancı mısın?"

Her ne kadar kalbinin sahibi olsa da kadın böyle söylediği için sinirlendi ve bakışlarını onunkilere değdirdi.

"Ben yalan söylemem. "

"Göreceğiz..." dedi kadın mırıltıyla.

"Bu hayatta hakkını savunmaya kalkarsan bir tekme de o atar sana."

Gözlerini kızın valizlerine ve yerdeki montuna çevirdi. Yine çatmıştı kaşlarını neye sinirlenmişti?

"Burada kalamazsın."

"Bilge hocam... Bu gecelik görmezden gelseniz? İnanın çaresizim. Yarın bir yer bulacağım."

"Burada kalamazsın dedim."

Aynı sertlikte cevap vermişti.

Montunu yerden kaldırırken gözyaşları akmasın diye direniyordu.
Hayır, kadının karşısında ağlamayacaktı. Varsa bir şansı ki artık hiç sanmıyordu, onu da kaybetmek istemedi.

"Gel benimle."

Nereye yatağa mı? Olur.

Kadının ayak seslerini dinleyerek onu takip etti. Spor giyinişi dikkatini çekmişti, sanki koşuya gitmiş de oradan dönüyor gibiydi. Ama bu kadar erken saatte okulda ne yapıyordu ki?

Kadın kendi odasının önüne geldiğinde durdu. Cebindeki anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi.
Cam dibine dayalı masası, sağ tarafında da geniş deri bir kanepe vardı.

İlk defa geliyordu odasına ve tamamen O kokuyordu. Bu fırsatı değerlendirip derin derin çekti içine. Baş döndürücü sanki afrodizyak notalı bir kokusu vardı.

"Bu odaya benden başka kimse girmez. Pazartesi'ye kadar burada uyursun." Deyip anahtarını çıkarıp verince uzanıp da alamadı çünkü donup kalmıştı.

"Nasıl?"

"Beni ikiletmeye bayılıyorsun." Dediğinde sert bir tonla hemen aldı anahtarı.

"Hocam... Gerçekten-"

"Gerek yok." Deyip kestirip atmıştı.

"Güvenliğe proje için buraya girip çıkacağını söyleyeceğim problem yaratmazlar."

ASİ (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin