1

7.1K 141 39
                                    

Hayatının herhangi bir döneminde bu kadar zorlandığını hatırlamıyordu.

Gözlerini kağıttan çekip bir sağa bir sola yürüyen asistana çevirdi. Zamanında projesine yardım etmişti ölür müydü bir ipucu verse?

"Pıst, Dilek. Dilek."

Allah canını almasın Dilek. Sağır mısın mübarek?

Hiçbir yerden yardım alamayacağını anladığında çaresizce bir şeyler düşünmeye başladı.

Üniversite yeni açılmıştı ve daha ilk haftadaydılar. Çoğu bölüm derse bile gelmezken bu dersin öğretim görevlisi çizim yaptırıyordu.

Tahtada 'Asla gerçek olamayacak hayalim' yazıyordu ve bu konseptte bir şey çizmeleri gerekiyordu. Bu bir ironiydi kendisi için.

Kaleminin ucunu açıp rasgele bir şey çizmeye başlamıştı ki sağdan gelen ayak sesleri dikkatini dağıttı.

Asistan kız o gelince kenarda beklemeye başlamıştı. Masaya bir şeyler koyduktan sonra sağ eliyle önüne düşen uzun kumral saçlarını çekti ve gözlerini sınıfa dikti.

Çok etkileyici gözleri vardı bir an için kendini bakmaktan alıkoyamadı. Gökyüzü kadar açık neredeyse gri renkte olan gözleri hipnotize etkisine sahip gibiydi tek başına.

Her seferinde aynı şekilde davranıyordu ve bir gün yakalanmaktan ödü kopuyordu. Gözlerini zorla da olsa üzerinden çekti kadının.

İmkansız aşkı da teşrif etmişti işte. Asla gerçek olamayacak hayali...

Çabucak kağıda bir şeyler karaladıktan sonra onu kenara koydu ve diğer boş kağıda kadını çizmeye başladı. En üstte "asla gerçek olamayacak hayalim" yazıyordu. İsim ya da soy isim yazmadan verecekti .

Kişiliğine bakacak olursak kesinlikle delirecekti bunu gördüğünde. Keşke o delirmiş halini görebilseydi kadının. Daha da seksi olur muydu?

~

"Ne yaptım dedin?"

Gözlerini belerte belerte kulağının dibinde bağıran arkadaşına yüzünü buruşturdu. Malzemeyi çok yanlış birine vermişti emindi ki Eylül bir kaç gün boyunca susmayacaktı şimdi.

"Sen malsın."

Biliyordu, ama biri sesli söyleyince daha da gerçekçi olmuştu.

"Adımı yazmadım nereden anlayacak?"

Eylül uzun tırnaklarını masaya vurup biraz düşündü.

"Çizim tekniğinden anlayabilir belki."

"Yok ya, nereden anlayacak? Bina çizmekle portre çizmek aynı mı?"

"Susayım diyorum ama genlerimde yok biliyorsun. Ne akla hizmet böyle bir şey yaptın? E yaptın da ne oldu?"

"Sen anlamazsın. Onu gördüğümde öyle kapılıyorum ki büyüsüne mantığım, aklım devre dışı kalıyor."

Eylül sadece kafasını salladı çünkü arkadaşını ne kadar uyarırsa uyarsın vazgeçmiyordu. Çok güzel bir kızdı, gören bir daha bakıyordu ama aptaldı işte. Bir imkansızın peşine takılıp gidiyordu.

"Benim başka dersim yok bugün, yurda mı gitsem? " dediğinde Eylül toparlanmaya başladı.

"Benim de yok, ama yurda gidemezsin." Dediğinde kaşlarını çattı. Yine nereye götürecekti?

"Annem ve babam seni yemeğe çağırıyor. "

Eylül ile yaklaşık 5 senedir arkadaşlardı, üniversite için buraya geldiğinde tanışmışlardı. Ders çıkışı alması gereken malzemeleri almak için çarşıya gitmesi gerekiyordu ve şansına fırtınalı yağmur vardı. Durakta otobüs beklerken ve sıçan gibi ıslanmışken Eylül arabasına almıştı ve öyle başlamıştı arkadaşlıkları.

ASİ (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin