Aklını bir türlü toparlayamadığı için arkadaşlarına çok yardımcı olamamıştı. Normalde hayal gücü yüksek ve çizim konusunda yetenekliydi Damla. Ama Bilge öyle laflar etmişti ki beynini kilitlemişti resmen.
Eylül en sonunda kenara çekmek zorunda kalmıştı arkadaşını.
"Damla kafanı bize ne zamam vereceksin? Çocukların işi gücü var karar vermemizi bekliyorlar." Demişti kızgınca.
"Özür dilerim Eylül. Bugün pek iyi hissetmiyorum."
Eylül elini arkadaşının omzuna attı ve gözlerine bakmasını sağladı. Kesinlikle Bilge ile bir şeyler çeviriyordu ve her ne ise bu ruh haline sebep oluyordu.
"Damla artık beni yemesen mi? Bilge hocaya asistan olduğun günden beri garipsin. Aynı evdesiniz artık diye mi böyle oldun bir anlatsan?"
Damla en yakın arkadaşından bir şeyler saklamaktan nefret ediyordu ama aralarındaki sırrı da söyleyemezdi. Çünkü Eylül'ün bunu hoş karşılamayacağını biliyordu.
"Kafamı karıştırıyor Eylül. Sanki bana bir şeyler hissediyormuş gibi yakın davranıyor."
"Sonuçta sana ceza çektirmek için asistanı yaptı bu kadın, ve eşek gibi çalıştırıyor. Bence sen yanlış anlıyorsundur."
"Öyle olmalı. Yoksa o kim ben kim değil mi?"
"Damla gidip de dünyada karşılık vermesi en zor insana aşık oldun. Ama biraz etrafına bakmayı dene, mezun olduktan sonra ne yapacaksın? Bilge'yi bir daha görmeyeceksin bile."
Bu konuda Eylül haklı olabilirdi. Bilge zaten okul bitene kadar bunu devam ettireceğini söylemişti. Peki ya sonra? Ondan ayrı ya da uzak kalmaya dayanabilecek miydi? Yüksek lisansını onunla yapmak istiyordu belki bu şekilde devam edebilirlerdi.
"Bilmiyorum Eylül ya. Onu kaybetmek istemiyorum, başkasını da istemiyorum."
"O zaman onu kazanmaya çalış. Artık en yakınındasın, neyi sever neyi sevmez ona göre hamleni yap."
Neyi sevdiğini gayet iyi biliyordu Bilge'nin, neyi sevmediğini de. Belki de Eylül haklıydı, onu elde etmek istiyorsa Bilge'nin sevdiği istediği gibi davranmalıydı.
Masaya geri döndüklerinde biraz daha kendini verebilmişti. Artık işin gırgır kısmına geçmişlerdi. Samet'i zaten tanıyordu ama Eylül'ün aralarına aldığı kızı ilk defa görüyordu.
"Sen alt dönemden misin, ilk defa görüyorum?" Diye sorduğunda kız telefonundan kafasını kaldırıp Damla'ya genişçe gülümsedi.
"Hayır, ben sizden 1 dönem üstteydim. Sadece bu ders için geliyorum okula."
"Bizden daha genç görünüyorsun." Dediğinde Samet kızın zorla gülümsemeye çalıştığını fark etti. Geldiğinden beri yazılıyordu kıza kendince çaktırmadan ama o kadar belli oluyordu ki.
"İşimiz bittiyse ben artık gidebilir miyim? "
Eylül delici bakışlarını Samet'in üzerinden çekerken çaktırmadan çimdiklemişti bacağını. Onun yüzünden arkadaşlarıyla toplu bir şekilde oturamıyorlardı.
"Birer kahve içelim istersen? Epey yorulduk. Ben seni arabayla bırakırım." Dediğinde Samet lafa atlayacak gibi oldu ama ufak bir inilti çıktı ağzından sadece.
"Kahve teklifini başka zaman değerlendireyim olur mu? Mümkünse kız kıza." Deyip sinirli sinirli bakmıştı o da Samet'e.
"Ben seni geçireyim." Deyip ayaklanmıştı Damla. Çünkü Eylül masanın altından Samet'i pataklamakla meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ (GxG)
Romance"Uslu durmazsan cezanı çekersin." ~ Uyarı: Hikaye cinsel içerik ağırlıklı olacaktır. Bazen rahatsız edici sahneler de olabilir, 'ya çok tatlılar' dediğiniz güzel anlar da.