Merhaba.
Hikayenin çoktan bittiğini sadece bir kaç bölümlük uzatacağımı söylemiştim, yeterince uzadığını düşünüyorum.
Belki özel bölümler gelebilir bilmiyorum ama inanın Bilge'ye veda etmek benim için zor oldu. Yazmayı sevdiğim karakterlerden biriydi.Bugüne kadar hikayeyi birlikte okuduğumuz herkese çok teşekkür ederim.
Lafı fazla uzatmayacağım. Sınavlar bitti ama ben de bittim, kaç dersin kaç öğrencisinin kaç kağıdını okudum inanın hatırlamıyorum. Beynimi dinlendirip daha sonra ESİR'e başlayacağız.20 Kasım'da 16:21'de hepinizi ilk bölümü birlikte okumaya davet ediyorum. Neden bu tarih ve saat olduğunu ESİR'in ilerleyen bölümlerinde göreceğiz;)
Hadi şimdi Bilge ve Damla'ya veda edelim...
~
Kolundaki saate baktı ve sanki mümkünmüş gibi akrep ve yelkovanın sesini kalbinin atışıyla eşleştirdi.
Resmen 10 dakika geçmek bilmemişti. Hele son 1 dakika da dolunca ve Bilge hâlâ ortalıkta gözükmeyince iyice sabırsızlanmıştı ve ders verdiği sınıfın önüne gelmişti.Bir kaç saniye sonra sınıftan çıkanları görünce sabırsızca sevgilisini beklemeye başladı. Çıkanlardan duyduklarıyla sinirleri bozulmaya başlamıştı ama Bilge gibi bir sevgiliye sahip olunca buna alışmak gerekiyordu.
'Oğlum diğer hocalar da Bilge hoca gibi olsa okuldan çıkmam amk.'
'Kadın çok güzel be, bakmaktan ders dinleyemiyorum.' Diyen çocuğa ters ve sinirli bir şekilde bakmaya başlayınca o da bunu garip bulacak ki anlamsızca bakmıştı Damla'ya. Bilse aklından geçenleri bir daha dönüp Bilge'ye bakmaya cesaret edemezdi bile.
Sonunda Bilge elinde laptop çantasıyla ve ciddi yüzüyle görününce derin bir iç çekti. Göz göze geldiklerinde kadın gülümseyecek gibi olmuştu ama 4-5 tane öğrenci hemen etrafını sarmıştı.
"Hocam sınavlar test mi olacak klasik mi?"
"Ne testi lisede misiniz arkadaşlar? Hangi bölümde okuduğunuzun farkına varın, 2. Sınıf oldunuz artık."
Ağzını yaya yaya konuşan concon tipli kız -Damla'nın düşüncesine göre- yüzü asık şekilde gidince Bilge sonunda yanına gelebilmişti.
"Okulu çok özledin galiba içeri girdiğinde göre."
Ağzının kenarına yerleşen tatlı gülüşe takılı kalmıştı ama neyseki Bilge bunu fark edip kaşlarını oynatarak uyarmıştı. Bazen nerede olduklarını unutup kadına yiyecek bir şeymiş gibi bakıyordu, ya da üzerine atlayacakmış gibi.
"Okulu değil de senin derslerini özledim. Daha doğrusu seni derste izlemeyi. O ders anlatırken farklı çıkan ses tonunu..."
Damla'nın cümleleri başka yönlere kaymaya başladığı için Bilge etraftakiler bir şey anlamasın diye düşünerek kızın beline elini koydu ve hafifçe ittirdi.
"Öğrencilerim bakıyor, odama geçelim."
"Baksınlar. Baksınlar da boşa hayal kurmasınlar bacak kadar boylarıyla." Dediğinde Damla, Bilge sorar gibi baktı. Her ne ise konu Damla oldukça sinirli duruyordu.
"Ya şu senin öğrencilerin senin hakkında saçma sapan konuşuyorlardı da. Yok sana bakmaktan ders dinleyemiyormuş da bilmem ne. Sevgilime bakan gözlerini oyarım onun. Tektaşak."
"Ne? O nasıl bir kelime Damla sana hiç yakıştıramadım."
"Aman ya Nihal'den duymuştum, onun orijinal küfürlerinden."
"Öğrencilerimi rahat bırak bırak Damla."
Bilge her seferinde aynı muhabbeti yaptıkları için sıkılmıştı artık. Okuldaki bin küsür öğrenciye resmen savaş açmıştı kendi kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ (GxG)
Romance"Uslu durmazsan cezanı çekersin." ~ Uyarı: Hikaye cinsel içerik ağırlıklı olacaktır. Bazen rahatsız edici sahneler de olabilir, 'ya çok tatlılar' dediğiniz güzel anlar da.