3

2.3K 103 41
                                    

Kaderimizi kendimiz mi yazarız yoksa zaten yazılı olanı fark etmeden mi yaşarız? Keşkelerimizde mi kalırız yoksa iyikilerimizde mi?

Bilge'nin hafif alaylı bakan gri gözlerinde kalmıştı, kulaklarında verdiği cevap yankılanıp duruyordu.

"Nasıl?" Diyebildi sadece onu da öyle kısık sesle söylemişti ki kadının duyup duymadığından emin değildi.

"Kendini o kadar belli ediyorsun ki Damla. Geçen dönemden beri bakışlarının farkındayım. Diğer öğrencilerim gibi sıradan bir hayranlık sandım başta ama daha farklı olduğunu şaheserin sayesinde fark ettim."

Biraz eğilip çekmeceden bir rulo çıkardı ve Damla'nın gözleri önünde masaya açtı. Gözlerine inanamıyordu, bu kendi çizdiği resimdi!

"Ama nasıl olur siz onu yırtmıştınız?"

"Fotokopiydi o, böyle bir şaheseri nasıl yırtabilirim ki? Çerçeveletip odama asacağım, hatta belki okulun girişine. Altına imza atmak ister misin?"

Bu sözünden sonra anlamıştı ki kadın alenen kendisiyle dalga geçiyordu. Kendini açığa çıkarmaktan başka şansı yoktu zaten ve vereceği her türlü cezaya kabuldü. Ama böyle alaylı alaylı konuştuğu zaman öğrenci kimliğine değil de ona hayran olan kalbine hitap ediyordu ve çoktan paramparça olmuştu.

"Bilge hocam. İnanın ki bunu açıklayamam ama sizden gerçekten özür dilerim. İstediğiniz çizimi yaptıktan sonra canım sıkıldı ve önümde siz olduğunuz için öylesine karalamıştım." Dediğinde Bilge aniden ayağa kalkıp resmi gözünün önüne getirmişti yaklaştırıp.

"Öylesine, öyle mi? Üzerindeki notu da 'öylesine' yazdın o zaman."

Üzerinde nal gibi 'asla gerçek olamayacak hayalim' yazıyordu. Bunu yazdığını nasıl da unutmuştu?

Kadına verebileceği bir cevap yoktu, sadece başı dönüyor gözleri kararıyordu ve daha fazla ayakta kalabilecek gücü yoktu.

"Beni okuldan attıracak mısınız?" Diye mırıldandı. Bilge resmi rulo haline getirip eski yerine koydu ve masanın etrafında dolanarak kızın yanına geldi.

Kokusu hiç de yardımcı olmuyordu. Her an düşüp bayılabilirdi. Sevdiği kadına rezil olmuştu ve bu öyle mide bulandırıcı bir şeydi ki...

"Neden attırayım, bana hayransın diye mi? O zaman okulda öğrenci kalmazdı." Deyip gülmüştü. Masasının kenarına oturdu ve kollarını kavuşturup gözlerini Damla'nın üzerinde gezdirdi bir süre.

Okuldan atılmayacağı için bir nebze de olsa rahatlamıştı. Ama Bilge'nin 'hayran' kelimesine sinir olmuştu. Hayran değildi aşıktı...

"Madem bunu öylesine çizdin, ben de sana 'öylesine' bir ceza vereceğim."

"Sizden gelecek her cezaya razıyım." Dediğinde Bilge yerinden kalkıp dibine kadar gelmişti ve şimdi bu yakınlıkla yüreği ağzında atıyordu. Kalbinin atışını kadın duymasın diye dua etti.

Bilge elini uzatıp parmaklarıyla çenesine dokunduğunda kalbi ağzından çıkacak gibi olmuştu. Bu temas Damla'nın tüm ayarlarıyla oynamıştı ve aklına yine olur olmaz senaryolar dolmuştu. Çoğunda arka kanepede birlikte çıplaktılar.

Olur da Bilge bunu anlar diye gözlerini yumdu.

"Demek her cezaya razısın ha? Bunu bilmem iyi oldu, merak ediyordum."

ASİ (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin