2

930 45 1
                                    

  Dzeko'nun egzersizlerini başka bir stajyere yıkıp kurtulmuştum. Kendimi kötü hissetmiyordum çünkü zaten bayıla bayıla kabul etmişti Emrah. Uzaklardan göbeğini tuta tuta gelen takım doktoru Bülent abiye güldüm. Yaşı ilerlemişti ve inanılmaz huysuzdu. Futbolcular bizi o muayene eder korkusuyla düşseler bile kalkıyorlardı. O yokken ise kendini yere atan atana.

"Cimbom yine red vermiş." Diğerlerinin aksine dalga geçer gibi değilde daha çok sinirliydi. Önceki mail atışımda yine red yediğimde yanında ağlarken dertleşmiştik. O da Fenerbahçe'ye gelene kadar çok zorluklar çekmiş. Ne olursa olsun pes etmedim, hatta bir gün stadı bastım diye keyifle anlatmıştı. Tabii bende stadı basacak cesaret yoktu ama aklımı çelmiyor değildi.

"Sanırım kestim ümidi artık. Herkesin ağzına sakız oldum gelen geçen dalga geçiyor. Livakovic bile bozuk Türkçesi ile 'Galatasaray bir daha mail atarsan seni sınır dışı ettirecek' diyor." Bülent abinin kahkaha atmasıyla iyice somurtmaya başladım. "Livakovic biraz daha topları tutamazsa Ali Koç onu ülkeden şutlayacak kendi işine baksın benim fıstığımın canını sıkmasın." Gülümseyip seyyar buzluktan ikimizede soda çıkardım. Anca sindirirdim.

"2 hafta sonra Galatasaray ile maç var ve sahada olucaksın. Senin yerinde olsam basar kulübelerini hesap sorardım neyimi beğenmediniz diye. Hem Okan Buruk taraftarının klüpte çalışmasına sıcak bakar. Belki bir şeyler yapabilir ısrarını görürse." Bülent abi her zamanki çılgın fikirlerini sunmaya devam ediyordu.

  Aklı olan Bülent abiden öğüt almazdı. Takım otobüsünün önünü kes, tribünde pankart aç, Metin Oktay Tesislerinde personelin çıkışını bekle gibi bir kaç fikir sunmuştu. Tabii ki hepsini anında reddetmiştim. Onun kadar cesaretli ve özgüvenli değildim. Sadece oturur reddettikleri maillere küfür eder ağlardım. Ötesine gidememiştim. Bu yüzdendir kulübün dikkatini çekmem zordu.

Ta ki Fenerbahçe-Galatasaray maçında
Galatasaray'lı sağlık ekibinin ikinci sarıyla beraber kırmızı kartı alarak maçtan uzaklaştırılmasına kadar. Futbolcu bileğini tutup yerde kıvranırken içimdeki kırgın Galatasaray'lı kızın içi buna el vermemişti ve üzerimde FENERBAHÇE SK yazan ceketi düzeltip, stattaki binlerce insanın şaşkın bakışları altında çantamla beraber 53 numaraya koşmuştum.

Intern |B.A.Y|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin