22

634 44 0
                                    


Barış Alper'in sözleri kulaklarımda yankılanıyordu ve kalbim hızla çarpıyordu. Gözlerinde gördüğüm o samimiyet, kızgınlık vekırgınlık arasında boğulmuş hissettiriyordu. Sessiz kaldım, çünkü söyleyebileceğim hiçbir şeyin doğru olmayacağını düşünüyordum

Barış Alper bakışlarını benden çekmedi. "Bir şey söyle."dedi. Sesinde endişe vardı. "Eğer istemiyorsan, bu konuda konuşmamızı bitirelim. Ama seni anlamam, ne hissettiğini bilmem lazım."

Bir an derin bir nefes alarak gözlerimi yere indirdim. İçimdeki karışıklık giderek artıyordu. Onu kırmak istemiyordum ama ne hissettiğimdende emin değildim.

"Barış Alper, bu çok ani oldu. Yani bunu beklemiyordum." Gözlerim tekrar onun gözlerine döndü. "Seninle iş dışında bir bağ kurmayı hiç düşünmedim çünkü profesyonel olmak zorundayım. Ama şu an, bu söylediklerin her şeyi değiştirdi sanki." Barış Alper, yüzündeki ifadeyi okumaya çalışırken biraz geri çekildi.

"Anlıyorum, sana zaman vermem gerekiyor. Ama lütfen sakın benden uzaklaşma." Sesi, sözleri, samimiyeti her şeyi zora sokuyordu. Ona baktığımda gözlerimiz tekrar buluştu. Barış Alper'in karışık duyguları gözlerinden okunuyordu. O da ne yapacağını bilemiyordu, ama bana olan hislerini saklamayacak kadar ileri gitmişti.

"Zamanla ne olacağını bilmiyorum Barış."dedim, nihayet titreyen sesimle. "Ama şu an seninle aramdaki bu durum çok karışık. Sadece bunun bizi daha fazla kırmasına izin vermeyelim, olur mu?"

O an için Barış Alper'in ifadesi yumuşadı. "Tamam. Sana ihtiyacım var, ama ne zaman ve nasıl olacağına sen karar ver. Ben buradayım."

Başımı hafifçe sallayıp derin bir nefes aldım. Konuşma bizim için bir dönüm noktasıydı ama aynı zamanda belirsizliklerle dolu bir yolun başlangıcıydı. Onunla vedalaşıp koridordan ayrıldığımda içimde karmaşık bir rahatlama vardı. Bir yandan bu itiraflar beni şaşırtmıştı, bir yandan da yeni bir sayfanın açıldığına inanıyordum. Barış Alper ile aramızda her ne yaşanacaksa zaman gösterecekti.

Stattan ayrılırken gece serinliği yüzüme vurdu, ama içimde hissettiğim sıcaklık, gelecekte neler olacağına dair bir merak ve korkuyla karışıyordu.

Arabama bindiğimde titreyen telefonuma baktım, Ferdi arıyordu. Epeydir konuşamıyorduk ve şu an beni özlediği için aradığını hiç sanmıyorum.

  "Ayda bu haberler ne demek oluyor?" Gerginlikle nefes verdim, onu tanıyorum. "Sana hep demedim mi futbolcularla ilişkini arkadaştan öte tutma diye?"

  "Berkan ile aramızda bir şey yok Ferdi."

"Ayda sen hâlâ bir şeylerin farkında değilsin sanırım. Futbol dünyası dışarıdan göründüğü gibi değil. Berkan iyi bir çocuk olabilir ama adın böyle dedikodularla anılmamalı. Bunu sana sürekli söylüyorum. Futbolcularla bu kadar yakın olman başını derde sokar!" Siniri kontrolsüzce patlayan bir volkan gibiydi.

"Berkan sadece arkadaşım! Sadece bu kadar." Ferdi'nin aşırı korumacı tavrı beni sinirlendirmeye başlıyordu. Kurduğum dostluklar bile fazla yakın bir ilişki olarak algılanıyordu. Fenerbahçe'li futbolcularla bile başta sorun yapmıştı dostluğumu.

"Ayda sen Berkan'ı dostun olarak görebilirsin, ama bu insanlar öyle bakmaz. Magazin sayfaları seni yazmaya başlamış bile! Fotoğraflarını sosyal medyada görüyorum, tribünde Berkan'ın formasını giymişsin, seni sahada gösterip golünü sana adıyor, taraftarlar sizi sevgili sanıyor. Ne sanıyorsun, bu haberler öylece kaybolup gidecek mi?" Derin bir nefes slıp bir süre bekledi. "Bu yaptıkların benim adımıda etkiliyor Ayda."

Sinirle güldüm. Ben ne yapmıştım ki? "İnsanların düşüncelerini umursamı-" lafımın garıda bölünmesiyle sinirle yumruğumu direksiyona geçirdim.

"Umursamak zorundasın! Seni korumaya çalışıyorum Ayda. Kariyerini etkileyecek şeyler yapmanı istemiyorum. Magazin haberlerinin yorumlarında sana edilen hakaretleri görmek istemiyorum. Anlatabildim mi?" Acımaya başlayan elime baktım, kan toplamıştı. Ses gitmeyeceğini bilsem şu an bir kaç kere daha vururdum. Gözlerimi kapatıpkoltuk başlığına kafamı yasladım. Her şey üst üste geliyor gibiydi ve ben boğuluyordum.

"Bizimkilerle bayadır konuşmuyormuşsun? Aramalarına cevap bile vermiyormuşsun?" Hâlâ sorgulamasıyla tekrar sinirle gülüp kafamı kaldırdım. Gözlerimi göstergelere dikip dudağımı dişledim. Alttan almaktan yorulmuştum.

"Yoğunum Ferdi. Hem staj hem de bitirme tezi tüm vaktimi alıyor. İsmail ile bir kaç kere mesajlaştık." Ne olursa olsun sorduğu hesaba cevap veriyordum. Kimse sinirlenmesin, kimse meraklanmasın, ama Ayda kendini yiyip bitirebilirdi.

" Beni korumaya çalıştığını biliyorum ama bazen fazla ileri gidiyorsun. Ben hayatın sorumlulugunu alabilirim. Bu konuda seni dinledim, anladım ama bu kadar büyütme. Yoksa farklı boyutlara gidecek iş." Ses tonum sakindi, ama o altında yatan siniri anlayabilecek kadar yakındı bana. Derin nefes veriş sesini duydum.

"Dikkat et Ayda, lütfen. Herhangi bir şey olduğunda ilk arıyacağın kişi benim." Onaylayan mırıltılar çıkarıp kapattım telefonu. Yurt dışınada gitmesiyle iyice paranoyak olmuş gibiydi. Ailemin, Ayda sana emanet sözünü çok ciddiye alıyordu. Onlar bile beni bu kadar aramazdı.

Ferdi'nin söyledikleri, Barış Alper'in birkaç dakika önce söyledikleriyle birleşince, zihnimde karmaşık düşüncelere sebep oluyordu. Yıllardır Galatasaray'da staj yapmak için bir nevi canımı dişime takmıştım. Şimdiyse uğraştığım şeyler canımı burnuma getirmişti.

Arabayı çalıştırıp eve doğru doğru yola koyuldum. yol boyunca kafamın içinde dönüp duran düşünceler beni tamamen ele geçirmişti. Eve ulaştığımda ışığı açık olan penceremize baktım. Neyse ki Miray evdeydi. İçeri girdiğimde yemek kokularıyla gülümseyip seslendim, "Miray?".

"Buradayım, yemek yapıyorum. Nasıl geçti maç?" Kendimi sandalyeye atıp yayıldım. Çok yorulmuştum.

"Maç mı? Güzel geçti, ama olanları biliyorsundur." Kafa sallayıp pilavı karıştırmaya devam etti. "O olaylara ek olarak..." Derin bir nefes verip Miray'a baktım. "Barış Alper ile öpüştük." Gözlerini sonuna kadar açıp bana dönmesiyle yerimde kıpırdandım.

"Siktir, çabuk anlat her şeyi." Miray'a tüm geceyi baştan sona kadar anlattım. Barış Alper ile aramızdakilerin stajımıda etkileyebileceğinden bahsettim.

"Bence Barış Alper ve kendine bir şans vermelisin. Aranızdakileri kimsenin bilmesine gerek yok."

  Miray ile sohbete devam ederken bir saattir bakmadığım sessizdeki telefonumun ekranını açtım. Farklı kişilerden gelen bir sürü arama vardı. Ferdi, İsmail, Barış Alper, Annem... Kaşlarımı çatıp Ferdi'den gelen mesaja baktım.

  Ayaksız Sol Bek
*Bir fotoğraf gönderildi*
   "Galatasaray'da Aşk Bombası: Barış Alper ve Ferdi'nin kuzeni Ayda!
  Galatasaray- Paok maçında tribünlerde dikkat çeken bir isim vardı. Fenerbahçe'de staj yaptığı zamanlardan tanınan, Ferdi Kadıoğlu'nun kuzeni Ayda! Berkan Kutlu'nun formasını giyerek maçı izleyen Ayda, önce Berkan'la sevgili sanıldı. Ancak asıl bomba maç sonrası patladı!
  Magazin dünyası, Barış Alper Yılmaz ve Ayda'yı maçın bitiminde epey yakın bir şekilde yakaladı! İkili bir köşede yakın temaslı görüntüler verirken, stattan beraber çıkmamaları dikkat çekti."

İşte şimdi bitmiştim. Buradan dönüşü yoktu ve ben iliklerime kadar titriyordum. Şimdi ne yapacaktım?
 

Intern |B.A.Y|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin