29

405 36 0
                                    


Hasta olduğum için raporluyum bir kaç gündür, o yüzden böyle iki hikayemede üst üste yazıp atıyorum 😌 Keyifli okumalar 🫶🏻

"Valla Berkan," dondurmamdan bir kaşık daha alıp konuşmama devam ettim. "Aktürkoğlu dönemine denk gelemediğim için çok üzülüyorum." Berkan'a baktığımda dondurmadan ağzına kocacaman bir parça almasıyla, ağzını açıp saçma sapan sesler çıkarmaya başladı. "Iyy iğrençsin Berkan ya." Peçeteyi uzatıp, yüzümü buruşturdum. Ağzındakini zar zor yutup konuştu.

  "Büyücüm öyle neşe veriyorduki antrenmanlara, birde bize sor onu. Maçta tanıştırırım sizi. Ayda, yemin ederim tanıyıp tanıyabileceğin en iyi insanlardan birisi." Akıllanmamışcasına büyük parçalar almaya devam ediyordu.

  "Barış Alper ile araları neden bozuktu?" Herkesin merak ettiği soru tabii ki benimde aklıma takılmıştı. Berkan omuz silkip, dondurmasıyla cebelleşmeye devam etti. Berkan ile anlaşıp Samsun'a, Karadağ maçını izlemeye gelmiştik. Uçaktan iner inmez, Atakum'da arkadaşımın önerdiği meşhur bir dondurmacıya gelmiştik.

  "Ya duymuşsundur, penaltı olayı vardı. Orada biraz bozuştular. Ama sonrasında düzelttiler arayı, tabii eskisi gibi olmadılar. Barış farklı insanlarla takılmaya başladı. Hatta bir ara kendini bizden soyutladı gerizekalı." Benden önce takımdaki tüm dedikoduların asıllarını öğrenmeye çalışıyordum. Berkan'da hepsine ivedilikle cevap veriyordu.

"Peki... Şu eskortu kim getirmiş Almanya'dan." Öksürmesiyle, gülmeye çalışması çakılınca ortaya saçma sapan bir şey çıkmıştı. Sırtına vurmaya başladığımda, elimi tutup ittirdi.

"Oha Ayda, elin çok ağır lan!" Barış'ta bir kaç kere vurduğumda öyle demişti ama ben dalga geçmiştim. Gerçekten ağır mıydı acaba. "Onu söyleyemiyoruz maalesef."

"Ya Berkan hepsine cevap verdin bunuda söyle."

"Barış Alper." Gülerek suratına bakarken, söylediği isimle gülüşüm yüzümde dondu.

"Ne?" Berkan ısırdığı dondurmasını yutup arkasına yaslandı.

"Eskortu kim getirdi dedin ya, Barış Alper. O getirmiş şerefsiz birde business tutmuş." Gülümsemem yavaşça yüzümde silindi. Elimdeki dondurma tabağını düşürmemek için masaya bıraktım. Bir kaç dakikalık sessizlik sonrası Berkan'ın kahkahasıyla kallarımı çattım.

"Şaka yaptım kız gül diye." Sırıtıp önümdeki dondurma tabağımı alarak yemeye başladı. Kollarımı göğsümde birleştirip somurttum, keyfim kaçmıştı bir kere. "Şaka bir yana, valla kim getirdi bilmiyoruz. Kimse kabul etmedi, büyük ihtimal yalan söylüyor kız." Somurtmaya devam etmemle yüzünde alaycı bir sırıtma belirdi.

"Hayırdır Ayda'cım, Barış diyince bir bozuldun sanki?" Gözlerimi devirip önündeki tabağımı çektim.

"Ne alakası var? Şaşırdım sadece." Kafasını hıhı dercesine sallayıp, kaşığıyla dondurmamdan aldı.

"Kesin ondandır. Yunus desem böyle tepki verir miydin acaba. Betin benzin attı." Cevap vermeyip dondurmamı Berkan yardımıyla bitirdim.

Maç saatinin yaklaşmasıyla stada gelmiştik. Berkan kartını göstererek rahatlıkla içeri geçmemizi sağlamıştı.

Siz
Geldim

Ayaksız Sol Bek
Soyunma odasına gelin

  Kapıyı tıklatıp önce Berkan girdi, içerinin müsait olduğunu görünce beni çağırdı. Mert, Ferdi, İrfan ve İsmail anında bana doğru gelip kucaklaşmışlardı.

  "Kız bücür, özlettin kendini." İrfan abiye sıkı sıkı sarıldım.

  "Galatasaray'a gidince unuttu bizi." İsmail bana laf atarken, kenardan Yunus'un sesini duydum.

Intern |B.A.Y|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin