29-Ilk yudum

510 16 0
                                    

Arkadaşlar Final kessinlikle yakın değil ve emin olun ki toz pembe bir izleyiş olmayacak. Yani beni bilirsiniz klasik aşk hikayelerinde bulunan tabu kurallar benim hikayelerimde olmaz. O yüzden süprizlere hazır olun.

En büyük acılardan doğar efsanevi dizeler ve yine beyazın gölgesinde doğar siyahlar.

         
     Ashraf  Anoushivan Demirbüken

Medya:   Ali Aslan Anoushivan

Bir acı saplandı önce kadının bedenine ardından ise çığlılları yükseldi dudaklarından. Kucağında bulunduğu Azat kadının çırpınışlarına bir çözüm ararken Koray'ın iniltisini zar zor duyabildi kulakları.

'Altında ki çamaşırı çıkarın.,'

Azat sinirle adama dönmüştü ki Ali Azatı durdurdu. 'O doktor. Annesinin mesleğini devr aldı. Hastaneler zinciri var. Bence onu dinle'

Rüzgar , cam kırıkları içinde oturan adamın komutunu dinleyip kadının sırılsıklam olan çamaşırına uzanmak için hamle yaptı. Ashrafın canı yanıyordu. Yaralı ceylan misali kivranan vücudu ancak doğum gerçekleşir ise normale dönerdi.

Azat tek eliyle Ashrafın başını tutarken diğer eliyle Rüzgarı itti.
Her ne kadar öfke ile kontrol altında olsa da vücudu karısının kendine özel ve ait oluşunu zedeleyecek bir şey yapmak niyetinde değildi.

'Bırak ben yaparım. Sen başı tut.'

Ashrafın çığlılları daha da şiddetli hal alırken  deprem paniği vardı adeta herkesi esir alan.

Azat kadının bacaklarını açmış üstüne ceketini örtmüştü vücudu panik içindeydi. Ali ise şaşkınlık ile Korayı cam kırıkları arasından çıkarıp  kesik dolu vücuda Tanpınar yapıyordu. Hafif olan ciziklerin sayısı bir hayli fazla olduğundan kan kaybetme hızı da fazlaydı. Bu onu öldürmezdi lakin bilincini yitirirdi lakin şu an Koraya Ayık ihtiyaç vardı. Yoksa Ashraf olum ile burun buruna gelirdi. Öte yandan Rüzgar kadının saçlarını okşuyor elini tutup sikmasina izin veriyor onu sakinleştirmek adına nasıl nefes alması gerektiğini söylüyordu. 'Bak böyle hu ha hu ha' Ashraf adamın elini deli kuvveti ile sıkarken ter ile kaplanmış yüzü sinir ile kasıldı. 'Gerizekalı! Spastik! Ahhhh!!!'
Kadının haykırışı üzerine daha da panikle yen Azat titrek elleri ile ne yapacağını unutmuştu. Dakikalar önce tasladığı o babayiğit çizgiden çıkmış, artık öfke bile oradan kaçmıştı. İş gene aşık Azattaydı.
'İç çamaşırını çabuk çıkar! Yoksa ölecek!'

Azat hızla çamaşırı yırtık bir kağıt gibi ortadan ikiye böldü.

'Ashraf beni duyuyor musun? '

Korayın bu sorusu üstüne Ashraf çığlık çığlığaydı.

'Evet!'

Korayın soğuk kanlı oluşunu kanıtlayan sesi komut verdi.

'Sana her ıkın dediğimde ıkın'

Ashraf derin derin nefesler alırken Rüzgarın gözleri dolmuştu. Ashrafın bu denli acı çekişiyor oluşu onu oldukça üzüyordu.

'Ikın!'

Ashraf var gücüyle ıkındı. Tüm kasları taş gibi olmuş kemikleri adeta çatır çatır kırılıyordu. Ama olmuyordu!

'Ikın!'

Ashraf bu defa çığlıklar eşliğinde Rüzgarın eline asılmıştı. Azat ise kadının bacaklarını sabit tutup,iki yanda durdurmaya çaba gösteriyordu.

Gitmeme İzin Ver (Kaderle Kumar Serisi 1. Kitap )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin