3-Dansöz

2.8K 92 3
                                    

Söyle bana küçük yetmedimi dünyanın önünde diz çökmesi, kalbimden ne istersin. Bırak o çökmeyi versin karşında. Aşkınla çöktürtmedin kalbimi , süründürdün.

Azat Demirbüken

Ashraf üstüne siyah bir şort ve üstünede onun tişörtünü geçirdi. Onu hissetmeyi ve ona aid olduğunu sanki kendine hatirlattı bu tişörtü giyerken. Tişört ona okadar büyük gelmiştiki şortu gözükmüyordu bile. Ayağına converslerini geçirip siyah buklelerini tokadan özgür bırakıp aşağıya indi. Herkez yer masasındaydı . Buna Demirbükende dahil. Lakin masda bir fazlalık vardı. O da Uraz ile bakışan sarışın bir kız idi. Kız Azatın dibinde oturuyordu.

Azat ani gelen bir his ile bakışlarını avlunun az ilerisinde duran tişört ile karşısında dikilen genç kıza çevirdi. Azat bir an için ruhunu teslim ettiğini zanneti. Uzun ince bacaklar gözler önüne serilirken elleri titredi. Bu kız nasıl böyle dolaşırdı! Hemde etrafta bu kadar erkek varken! İçinden kendine kızdı. Sananane azat. Kız isterse çıplak dolaşır! Etrafa göz gezdirdi hemen Azat . Etrafta aile üyeleri vardı lakin bildiği kadarıyla kuzenlerlende evlenebilmek bu ülkede normaldi. Ashraf pıtı pıtı masanın başıdaki yerini alırken bağdaş kurdu. tişört yukarı sıyrılırken Azat bayılıcakmış gibi oldu ama o an gözüne siyah kot şort çarptı. Ve ne zamandır tuttuğunu bilmediği nefesini verdi. Kızı daha dikatli incelediğinde üstündekinin erkek tişörtünün olduğnu anladı. Kiminse baya bir iri olmalıydı. Kuzenlerinin olma ihtimali düşüktü çünkü ailede şimdiye kadar incelediği bütün herkez rahatsız edici derecede rengarenk giyiniyordu. Oysa tişört simsiyahtı. Huzursuzca yerinde kıpırdandı.

Ashraf kızı adeta gözleriyle yiyen Urazın kafasına masada bulunan karğuzun çekirdeğini attı. Uraz kafasına gelen şey ile irkilirken Ashrafa kaş göz işaretiyle ne yapıyosun dedi. Ashraf ise kaşlarıyla kızı işaret etti. Uraz bilmiyorum dercesine elini salladı. O sırada Ashrafın babasının sesi duuldu. 'Gene kaş gözle konuşmaya başladılar! Ashraf! URaz! O dilinizi salakça şakalar yerine konuşmak içinde kullanın.' Ashraf sırıtarak babasına döndü. 'Baba biliyormusun Uraz bu gğn bana ne dedi' 'Ne dedi?' 'Senin göbeğin biraz daha büyürse senin arabanı kendisi alıcakmş çünkü sen yuvarlanarak gidicekmişsin!' Uraz Ashrafa baktı ve tısladı. 'Pis ispitci! Sikicem ben seni dur!' Ashraf kaşlarını çatarak meşhur soruyu soracaktıki o sırada 25 yaşındaki kuzeni Ediz onda önce davrandı. 'Neyle?' Uraz kızarırken Ashraf Edize çak yaptı. Azat ise şaşkınlıkla kahkaha atan masaya baktı. Böyle birşey mardinde olsa kan çıkardı! Heleki Ashrafın böyle giyinmesi! Aman yarrabi. Kessin kan dökülürdü. Öte yandan burdakiler oldukça normal karşılıyordu! 'Ya bu ülke çok anormal ada bizimkiler aşırı tutucu' Selinin abisine söylediği türkçe sözü duyan Ashraf keyifle sırıttı. Bu masadaki herkez türkçe biliyordu çünkü Ashrafın babaanesi istanbul asilzadelerindendi. Yani türktü. Herkeze susun yaptı ve iki kardeşin türkçe muhabetlerini dinlemeye başladı. Azat tek kaşını kaldırıp cevap verdi. 'Bence bizimkilerde anormallik ama bu kadar kısa giyinmesi bu ülkedeki bir tuhaflık! ' 'Bencede bu kadar kısa şortmu olurmuş! ' Selinin bu sözleri ile herkez korkulu bakışlarını Ashrafa çevirdi. Ashrafın gözlerindeki pırıltı yerini soğukluğa bırıkarıken ayağa kalktı. Türkçe konuştu. 'Benim giyimimi eleştirmek sana düşmez! Haddini bil!' Selin irkilerek kendinden 1 yada 2 yaş büyük kıza baktı. Türkçe biliyormuyd! Rezil olmuştu! Azat Ashrafın türkçe konuşmasının büyüsünden çıkmaya çalışırken kardeşinin hatalı olduğunu biliyordu. 'Kardeşim adına özür dilerim. Kendisi biraz patavatsızdır' Azat kendi sözcüklerinin kulaklarına dolması ile dondu. İlk defa birinden özür dilemişti! Koskoca 28 yıllık hayatında ilk defa özürdilemişti! Selin şaşırarak abisene baksada bozuntuya vermedi. 'ÖZür dilerim. Saygısızca davrandım. ' Ashraf kıza naktı. Gözlerinden okunuyordu ğişmanlık. Ashraf insanların duygularını gerçeklerini ve yalanlarını gözlerinden anlayabiliyordu.

Ashraf tebessüm ederek kıza baktı. 'Sorun değil bende fazla tepki verdim. Hem sen niye uzakta oturuyorsun gelsene yanıma muhabet ederiz!' Selin şaşırarak kıza baksada gülümsedi ve yanına oturdu. Ashraf için yeni bir kız arkadaş iyi olurdu. Sonuncusundan yediği kazık yüzünden hayatı mahfolsada erkeklerin arasında bunalmıştı. 'Kaç yaşındasın?' Selin çaktırmadan Uraza bakıp cevap verdi. '18' 'Ahh ne güzel! Ben 19 yaşındayım. Üniversiteye gidiyormusun?' 'Evet İstanbulda bir üniversite. Bir gün gelirsen sana kampüsü ve ülkemi gezdirmekten şeref duyarım.' Ashraf gülümseyerek kıza baktı. 'O zaman ilk ben seni gezdiriyim?' 'Anlamadım?' 'Diyorumki yarın sabah saat 8 de hazır ol sana İranın çılgınlıklarını göstermekten onur duyarım leydim!' Ashrafın bu konuşması Selini kahkahaya boğarken Azat iki genç kızın muhabetini dinliyordu. Selin abisine baktığındak Ashrafı gözleriyle kemirdiğini gördü. 'Şeyy abimde gelebilirmi?' Ashraf gülerek baktı. YEni insanlar yeni sayfa demekti. Ama içindeki ses fısıldadı. Pusatın defterindeki yeni sayfalar. Yutkundu genç kız. 'Tabii! Kendisi için sorun olmazsa neden olmasın' Azat gülümseyerek kıza baktı. Kızın gülümsemesi o kadar iç ısıtıcıydıki. Normalde yarın saat 6 da uçakları kalkıcaktı ama bu gülümsemeden sonra içinden bir gün daha kalma isteği oluştu. 'Bende çok isterim' Ashraf kendisine parlayarak bakan siyah gözlere ızdırapla baktı.

Bakma be adam bana o siyah gözlerle diye haykırmak istedi. Bakmaki ben aklımdaki siyahları senin siyahına benzetmiyim. Bakmaki ben özlemimi kendi içimde çekebileyim sen böyle bakarsan yanarım ben ızdırapla.

Derin titrek bir nefes alırken bağırdı Ashraf. 'E hadi ama bir eğlence başlamadı! Ne bekliyorsunuz!?' Hizmetliler hızla masayı toplayıp rakı masasını kurarken Ashrafa meyve suyu getirdiler.

Azat bu manzaraya gülmemek için yanaklarının içini ısırdı. Bütün İran küçük kızın önünde diz çöküyordu . Lakin bu minik kız o kadar masumduki daha içki bile içemiyordu.

Ashraf sıkıntıyla pipeti azına aldı . O sırada aklına gelen eğlence ile sırıttı. Diğer tarafında oyuran edizin yanına yaklaştı Ediz ise herşeyden bir haber diğerleriyle gülüyordu. Aniden Ashraf bardağın içerisindeki pipete üfledi. Çıkan baloncukların sesi Edizin kulağına dolunca Ediz yanağını kaşımaya başladı ardından kollarını ve bacaklarını kaşıdı.Ashrafın ne yaptığını fark ettiğinde ise küfrü astı. Ashraf yine tikiyle uğraşıyordu!. 'Ashraf! Ananı avradını! Yedi sülaleni !' Masada büyük bir kahkaha tufanı koparken Ediz sinirle sırtını Ashrafa döndü. Ashraf abisini kızdırdığını anladı ve dudaklarını büzüp arkadan ona sarıldı. Yanağına öpücükler kondurdu ama Edizin pas veriği yoktu. Ashraf sinirle Edizin önüne geçti ve suratının her yerine - dudaklar hariç- öpücükler kondurdu. Azat şaşkınlık ve sinirle elindeki bardağı sıktı. Edize verdiği her öpücükte Azatı sinir ve kıskançlık kuyusunun en dibine mahkum ettiğinden habersiz konuşan Ashraf Azatın dahada sinbirlenmesine sebep oldu. 'Ediiiz! Canıım! Hadi ama ! Bak sadece eğenmek için yaptım. Bir tanem hadi affet beni' Ediz kahkha atarken Ashrafı kucağına çekti ve sarıldı. Ardından yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. 'Ben sana nasıl kızıyım ha!? Şu tipe bak! İnsanın ısırası gelliyor!' Ashrafın yanağını ısırırken herkez kıkırdadı. Bu ikili hep böyleydi. Beraber büyümüş sayılırlardı ve bu güne kadar kardeşten öte ikiz gibi davranırlardı. Küs kalamazlardı ve hep birlikte vakit geçirirlerdi. Tabii birde uraz vardı. Bu üç kafadar hep birlikteydiler. Azat kafasını masaya gömmek istedi Edizin! Tamam akrabası olabilirdi ama bu kadarda rahat olmamalıydı! 'Sen dur misafirimiz var yoksa tek bir ısırıkla kutulamazdın!' Azat beyninin zonkladığını hisseti. DAhaöte ne yapabilirdiki bu adam! Ediz gülerek konuştuğunda Ashraf ofladı. 'Yok canım! Geçen seferki gibi gecenin köründe beni sarılma ayıcığı olarak kullanmana izin vermem!' Azatın kulakları uğulduyordu. Selin abisine baktı. Suratı kıpkırmızı olmuştu ve bakışlarıyla adeta karşıdaki komedi çiftini deliyordu.

'Sakin ol abi onlar akraba!' Selin fısıltıyla abisine konuştu. Azat sinirle tısladı. 'Banane onlardan' Selin önüne dönerken masadaki kimsenin onu duymadığından emin oldu. 'Ha yanı olduğunu kabl ediyosun!' 'Tipe bak zaten ayıdan başka bir şey olmazki!' Uraz ve Ediz Ashrafı kızdırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ashraf ise hiç takmadı. 'Bu ayıcığın herkeze bir üprizi var! ' 'Neymiş?' masadaki herkez aynı soruyu sordu. Ashraf sinsice sırıttı. 'Annemin bu konağa asla sokmadığı şey ne? ' Ashrafın bu sorusu ile erkeklerden oluşan masadaki Azat ve Selin hariç herkez sırıttı. Ashrafın annesi anneanelerini ziyarete gitmişti ve 2 gün sonra dönücekti. Ashrafın annesi Almira hanımın konakta izin vermiceği tek şey vardı.

Dansöz..

Gitmeme İzin Ver (Kaderle Kumar Serisi 1. Kitap )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin