7-Çıkmaz

2.1K 78 4
                                    

Kader bile benim yanımda. O bile seni bana yazmış senin inadın kime?

 

Azat Demirbüken

Yaklaşık 30 dk sonra Ediz suratı bembeyaz bir biçimde Ashrafın yanına geldi. Hava aniden kapanırken kader yavaşça elindeki kartı gösterdi. 'Uraz Selin Demirbükeni kaçırmış. Mardinde kapana kısılmışlar'

Ashraf gözlerini sıkıca yumdu. Gerçek olmamasını istedi. Ama her dileği gibi bu da geri çevrildi. 'Jeti hazırla . Gidiyoruz'

Ashraf duyduğu haber ile bir soğukluğa büründü. Bu hareketin sonu kessin ölüme giderdi. Şimdi kendi özel jetiyle Mardine gidiyordu.

Azat selini ve Urazı yakalamak için Mardindeki tüm çıkışları kesti. Her bir soluk Azatın sinirine sinir katıyordu.

Uçak yere indi ve içeriden Ashraf tüm heybetiyle çıktı. Arabaya atlarken korumalara sürmelerini emretti. Selin ve Uraz Mardin meydanındaydı.

Azat kız kardeşinin ve Urazın yerini bulmuştu. Hızla arabasına atladı ve meydana gitti. Ölümün ağır kokusu Ashraf ve Azatın üstüne sinmişti. İkiside biliyorlardı. Ölüm olucaktı. Ve onlar katil rolündeydiler. Oysa nerden bilebilirlerdiki kaderin ağına bir sinek gibi ypışıp kaldığını. Mardinin kapıları kapandı adeta. Korumak istercesine Ashrafı ve Azatı

. Azat arabasını durdurdu ve boşaltılan meydana hızla indi. Selin Uraza dahada sokulurken Azat silahını çekti. Acımıyordu kız kardeşine çünkü sonuçlarını biliyordu. 'Selin! Nasıl böyle bir şey yaparsın? Sonuçlarını biliyorsun! Peki sen! Seni soyu bozuk Anoushivan! Senin soyunu kurutucam! Se-' Sözünü kesen şey Ashrafın cehennemi bile dondurtucak sesiydi. 'Demirbüken! Laflarına dikkat et ve indir silahını! Bir Anoushivana silah doğrultmak sana düşmez! Sen kendi Oruspu kardeşine doğrult ! Zira bir kanı bozuğun haddine değil bir Anoushivanı vurmak!' Azat duyduğu şeylerle ters köşe olurken sinir dalgası bedeninde yayıldı. Silahını Urazın şakahına dahada daydı. 'Senin bu pezevenk abin kaçırdı kardeşimi! Şİmdi gelipte bana ahkam kesemessin! Burası İran değil! Senin hükmün burda geçmez minik kız!' Minik kız derken sesi aşağılayıcı olan adamın anlına saniyeler içerisinde Ashrafın silahı dayandı. Ashraf donukça emniyetini açarken silahın, Azat şok içerisinde Ashrafa baktı. Bu ne cürreti! Etrafındaki 50 ye yakın koruma Ashrafa silah doğrulturken aynanda emniyeti açılan 70 silahın sesi kulakları doldurdu. 50 korumaya karşı 50 Koruma birbirine silah doğrulturken geriye kalan 20 si Azata doğrultmuştu. 'Asıl haddini bilmeyen sensin Demirbüken. Sana iyi davrandık misafirimizsin dedik. Arkadaş olduk. Lakin benim kanımdan olana silah doğrultursan karşında beni bulursun. Sen oruspuna sahip çıkamadıysan bu kimsenin suçu değil. Azatın silah tutmayan eli tokat atmak için havaya kalktığı sırada Ashraf şen bir kahkha attı. 'Hadi ama Azat. O elini indir. Sen Mardinin ağasıısın . Ama unutma ben dünyanın hanımağasıyım. Benim hükmüm heryerde son sözdür. Ezerim seni. Yok olmak için yalvarırsın. O el inerse eğer önce tüm mardini sonrada seni yakarım. Şimdi İndir su silahı tetik parmağım kaşınıyor. Ve kaşıntısını ancak tetiği çekerek gidireilirim.' Azat elini indirirken kendine lanet etti. 'Kendini bir şey sanma küçük kız. ' 'Asıl sen kendini bir şey sanma oğlum' Bu sözler Azatın ta arkasında duran yaşlı adamdan gelmişti.

Gitmeme İzin Ver (Kaderle Kumar Serisi 1. Kitap )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin