4. Bölüm👻

172 24 84
                                    

Selamlar minik hayletlerimmm👻
Nasılınızzz

Hayalet çocuğumuzu görmeye hazır mıyız bakayımmm😁

İyi okumalaaarr

***

Saçlarımı üşene üşene kurutmayı bitirdiğim gibi saç kurutma makinesini yere bırakarak heyecanlı adımlarla yatağıma doğru ilerledim. Uzun zaman sonra ilk defa bir şey için doğru dürüst bir şekilde heyecanlanmıştım.

Günlüğe göz atmak üzereyken gıcık hayalet onu önümden çekti. Görüş alanımı daraltmaya çalışıyordu. Bu kadar çok ne yazıyor olabilirdi cidden? ''Bitmedi mi?'' diye sordum yazıları büyük bir çaba sarf ederek okumaya çalışırken.

Bir şey demedi. Zaten konuşamıyordu. Diyemezdi.

Beni biraz daha beklettikten sonra günlüğü kucağıma fırlattı. Sonra da elinde olan kalemle yazıları işaret etti. Muhtemelen 'Oku' diyordu.

Normalde inada bindirebilirdim ama merak ediyordum işte. Şimdilik inada yer yoktu.

''Şimdi birkaç madde yazacağım. Eğer sana da uyarlarsa hemen imzala.

1. Madde: Hayalet çocuk gün içinde en az 2 saat kadar yalnız kalacak. İnsanın okula gittiği saatler dışında yani.

2. Madde: İnsan her gece yarım saat kadar hayalete kitap okuyacak.

3. Madde: İnsan, hayaletten kimseye bahsetmeyecek.

4. Madde: Hayalet odadan çıkamadığı için ona odada özel bir alan ayarlanacak.

5. Madde: İnsan, rutinini hayalete haber vermeden değiştirmeyecek.

6. Madde: İnsan, odayı düzenli ve temiz tutacak.

...''

Maddeleri dikkatle okuduktan sonra hiçbirinin beni çok rahatsız edecek maddeler olmadıklarını fark ettim. Sadece kendine özel bir alan istiyordu. Ki bence haklıydı yani. Her ne kadar benim odama konmuş olsa da... Yani her insan kendi kendine zaman geçirmek isterdi. Hayaletler de istiyorlarmış demek ki. Bu yüzden benden yana bir sıkıntı yoktu.

Odanın yeterince düzenli olduğunu düşünmüştüm ki gözüm yerdeki kıyafetlere kaydı. Dağınık yatağı, kapısı açık bırakılan dolabı, her yere saçılan kağıt ve kitapları, bazı eşyaların odanın her yere dağılmış olduklarını gözardı edersek gayet düzenliydi yani oda. Neyse... Bunu da bir şekilde hallederdim artık.

Fazla düşünmeden sözleşmeyi imzaladım. ''Hepsine kabulüm. Şimdi göster bana kendini.'' dedim heyecanla.

Heyecandan nabzım hızlanmıştı. Tenimi döven damarlarımı hissediyordum. Neredeyse yerlerinden fırlamak üzerelerdi. Alt dudağımı dişlerimle soyup duruyordum. Birazdan göreceğim manzara nasıl olacaktı acaba?

Yüzü gözü kan içinde korkunç bir varlık mı görecektim? Yoksa bembeyaz bir ışıltı mı? Koca bir karaltı da olması beni şaşırtmazdı.

Kalem havalanıp bir şeyler karaladığında daha da heyecanlanmıştım.

''Gözlerini kapat.''

Dediğini hemen yapıp gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Birkaç saniye içinde kulaklarıma bir ses geldi. ''Gözlerini açabilirsin.'' Ne? Bu... Bu hayaletin sesi miydi? Hayaletlerin sesleri hep bu kadar güzel miydi?

Birbirlerine mühürlenmiş gibi duran göz kapaklarımı kırpıştırarak araladım. Beklediğim tüm manzaralardan daha farklı bir manzarayla karşılaştım.

Hayalet ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin