8. Bölüm👻

171 14 60
                                    

Hu huuu sizi çok seven ben geri döndüüü🥳🥳🥳🥳 artık daha sık gelecek bölümler😁

Nasılsınız bakalımmm

Keyifli okumalar diliyorummm minik hayaletlerimm👻

***

"Tamam."

"Ne?"

"Tamam diyorum. Beni iyileştirelim. Ben... Ben yaşamak istiyorum." Söylediğimde ciddi olup olmadığımı tartmak için yüzüme uzun bir süre gözlerini kısarak baktı. En sonunda inanmış olacak ki ayağa kalkıp heyecanla ellerini birbirine çarptı.

Gözleri anlık olarak ışıldamıştı. Gözlerinin ışıldadığını gördüğüm ilk seferdi diyebilirdim. O kadar yakışmıştı ki o hafif parıltı kömür gözlerine...

''Aferin Eylül! İşte aradığım ruh bu!'' Ruh mu? Oysa ben ruhsuz olduğumu düşünüyordum.

Heyecanlı konuşması pek hoşuma gitmemişti. Her ne kadar iyileşmek istiyor olsam da bunun çok zor olacağını biliyordum. Onun da umudunu yüksek tutması fikri hoşuma gitmemişti. Bu yüzden umursamazca konuşmaya başladım. ''Söyle bakalım dahiyane planlarını. Beni nasıl iyileştirecekmişsin?''

Öz güven dolu bir tavır takındı. İşini profesyonelce yapan bir psikiyatrist gibi duruyordu. Bu kadar ciddi durmaya çalışması her ne kadar komiğime gitse de gülmemek için elimden geleni yaptım.

İki elini de arkasında birleştirip dedeler gibi odada volta atmaya başladı. ''Şimdi ilk olarak bir şeyleri senden dinlemek istiyorum. Mesela şu an mücadele etmekte en zorlandığın şeyi söyle bana.''

Biraz düşündüm. Bir sürü şey vardı aslında. Ben hepsinin arasından en hafif sayılanını söyledim. En ağırını söylesem çözebileceğinden şüpheliydim çünkü. ''Hoşlandığım çocuk beni kardeşi gibi görüyor.'' dedim pat diye.

Kayra'nın beklediği cevap sanırım bu değildi. Çünkü hareketlerini durdurmuş, bana şaşkın bakışlarını göndermişti. ''Gerçekten mi? En büyük sıkıntın bu mu şimdi?''

Dudaklarımı büküp ''Şu anlık evet.'' dedim en inandırıcı sesimle. Tabii ki değildi ama yalandan kim ölmüş? Değil mi? Kayra biraz daha odada volta attı. Sonra da durup hemen yatağa yaklaştı. Hemen karşıma oturduktan sonra bağdaş kurdu. İyice dibime girdiğinde bakışlarımı istemsizce kaçırdım. Yine çok yakındı. ''O zaman seni iyileştirmeye aşk hayatından başlıyoruz!'' dedi yüksek bir sesle.

Ona 'Mal mısın?' bakışı attım. ''Ne yapacaksın Kayra? Çocuğun kalbini alıp beni içine mi yerleştireceksin? Sevmiyor beni. En azından o anlamda...''

''Biz de sevdiririz o zaman. O anlamda...'' Yüzündeki sinsi ifade burnuma kötü kokular getirmişti. Kim bilir aklında ne tilkiler dönüyordu?

Yataktan hızla kalkıp çalışma masasına ilerlediğinde sonunda aramıza mesafe girdiği için rahat bir nefes aldım. Bazen önemli konular konuşurken gereksiz derecede yakınıma gelebiliyordu.

Çalışma masasından bir not defteri ve kalem kapıp hemen yanıma kuruldu. Bir dizi benimkine değip duruyordu ama o bunun pek de farkındaymış gibi durmuyordu. Temaslara tepki gösteren tek kişi ben miydim yani şimdi? Bu haksızlıktı.

Elindeki kalemi dikkatle not defterinden açtığı boş kağıda dokundurup '1' yazdı. ''Şimdi bana bu çocuğu daha dikkatli anlat. Günlüğünde çok detaya girmemiştin. Bir şeyler yapabilmem için önce onu tanımam gerekiyor.''

Onu olabildiğince net anlatabilmek için kafamda görüntüsünü oluşturdum. Her gece gülümsemesini hayal ederek uyuduğum için bu pek de zor bir aktivite değildi benim için. Gözlerimin önünde hemen kocaman sırıtan bir Çağrı oluştu.

Hayalet ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin