20. Bölüm👻

157 13 88
                                    

Bir günde iki bölüm... Hiç fena değil gibi bchdnjksknd

Nasıl gidiyo sizce?

Keyifli okumalar benim minik hayaletlerim👻

***

Çağrı gitmiş, Kayra da onunla çıktıktan sonra bir şekilde bir yolunu bulup eve dönmüştü. Tabii şimdi yine sadece ben onu görebiliyordum. Aslında hayalet olmak da çok kötü olmasa gerekti. İstediğine görünüp istediğine görünmüyordun. Ne güzel! Tam da ihtiyacım olan şeydi bu.

Şimdi de en rahat pijamalarımla yatağa uzanıyordum. Kayra da çalışma masasının başında bir şeylerle uğraşıyordu yine. Biraz yatakta dönüp durduktan sonra merakıma yenik düşüp yanına gitmiştim. Omzunun üzerinden uzanıp nelerle uğraştığına baktım.

Hangi ders olduğunu anlamakta zorlandığım bir dersin sorularını çözüyordu. Matematik miydi bu? Kimya mı yoksa?

Son sorusunu da işaretledikten sonra başını aniden benden yana çevirdi. Böylece soğuk nefesleri yanağımı okşadı bir anlığına. ''Zebani gibi başımda dikilmiş ne yapıyorsun kızım sen?'' dedi söylenerek. Sırtımı dikleştirip ona üstten bir bakış attım.

''Neyle uğraştığını merak ettim sadece.'' deyip masumca omuz silktim.

''Senin haberinin bile olmadığı ödevleri yapıyordum. Bir zahmet sen de otur yap. Hoca yarın kontrol edecekmiş.'' Ödevle iyi bir ilişkim olduğu söylenemezdi. Haliyle elbette ki yapmayacaktım.

Arkamı dönüp yatağa doğru ilerledim tekrardan ve kendimi yüzüstü yumuşak yorganımın üzerine bıraktım. ''Hep hurafe bunlar. O hoca yarın ödev verdiğini bile unutmuş olur. Ne kontrolü?'' Kayra, bu ödev meselesini gereksiz derecede ciddiye alıyordu. Hatta direkt okulu gereksiz yere ciddiye alıyordu.

Çalışsak da çalışmasak da, ödev yapsak da yapmasak da eninde sonunda bitiriyorduk bu okul serüvenini. Çok da kasmaya gerek yoktu diye düşünüyorum.

''Ne kadar da umursamazsın. Bu, hiç hoş değil.''

''Sen de çok umursuyorsun ama.''

''Yapmam gereken neyse onu yapıyorum tembel teneke.'' Bana hitap şekliyle bugün yaptıkları canlandı gözümde. Yine sinirlenmiştim.

Hiddetle yattığım yerden doğrulup bağdaş kurarak oturdum. ''Gel bakayım sen şöyle yatağa. Konuşmamız gereken bir mesele var.'' dedim ciddiyetle. Hareketlerimi gören bir iş kadını olduğumu falan düşünebilirdi. O kadar ki ciddi takılmıştım.

Hareketlerime karşılık garip bakışlar atsa da sözümü ikiletmeden yanıma geldi. O da beni taklit ederek bağdaş kurup oturdu. ''Neymiş o mesele?'' diye sordu tek kaşını havaya kaldırarak.

Boğazımı temizleyip uygun kelimeleri toparlamaya çalıştım. ''Öncelikle bugün bol bol konuşup kahkaha attığın kişiler var ya?'' dedim sorarcasına.

Hatırlamaya çalışır gibi durdu bir süre. Sonra aklına gelmiş gibi ''Eee? Ne olmuş onlara?'' diye sordu.

''Onların çoğu zorba.''

''Biliyorum.'' İşte bunu beklemiyordum. Bildiği halde onlarla o denli bir samimiyet kurmuştu demek, öyle mi? Tam bir hayal kırıklığısın Kayra.

Yüzümün düştüğünü fark etmiş olmalıydı ki hemen toparlamaya çalıştı. ''Yani biliyorum evet. Ama onlara yakınlaşmamın bir sebebi var.''

''Neymiş?''

''Şimdi mantıklı düşün. Eğer ben onlara yakın olursam sen de bana yakınsan doğal olarak onlar da yakın olduğum, değer verdiğim kişiye karşı daha temkinli ve dikkatli olacaklardır.''

Hayalet ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin