"Hey uyan, Bay Hwang'ı şirkete götüreceksin"
"Siktirme bay Hwang'ını, özürlü mü amına koyduğumun malı kendi gitsin"
"Beni ilgilendirmiyor, kalk şu yataktan"
"Siktir git jisung, anneme hasta olduğumu söyle"
"Yarrak söylerim, götveren"
"Jisung!-"
"Felix, Bay Hwang seni bekliyor. Hemen çık o yataktan"
Annesinin sesiyle bıkkın bir nefes verirken kapıya dayanmış şekilde sırıtan kardeşini görünce elinin altındaki yastığı alarak hızlıca fırlattı fakat jisung yastığı hemen yakalamıştı.
"Orospuluktan başka işlerinde var, artık hatırlasan iyi edersin" Diyerek yastığı Felix'e geri Fırlattı jisung, sonrada odadan çıktı.
"Sikeyim ya, nereden çıktı bu adam. Ne güzel takılıyordum kendi kendime"
Hiç istemese de yataktan kalkıp her zamanki gibi özenli bir şekilde hazırlandı Felix, dolabındaki kıyafetlerin hepsi Chan saolsun pahalı markalara aitti. Parfümünü sıkıp saçlarını da düzelttikten sonra odasından çıkarak çıkış kapısına yöneldi.
Arabanın yanına yaklaşırken sinirlerini bozan herifin arabaya yaslanmış şekilde beklediğini gördü, adamı görür görmez tüm bedeni kasılmış dişlerini sıkmıştı.
Hyunjin yanına yaklaşan çocuğu gördüğünde bakışlarını üzerinde gezdirip uzunca süzdü. Fazla iyi görünüyordu, yani fakir birine göre fazla iyiydi.
Felix tek kelime etmeden şoför koltuğuna binip kapıyı çarpar gibi kapattığında Hyunjin sırıtarak dikilmeye başladı, yerlerdi onun tiribini patronuna saygı duymayı elbette öğretecekti.
Dakikalar geçmesine rağmen arabaya binmeyen adamla derin bir nefes verirken kapıyı açıp arabadan çıktı Felix, Hyunjin öylece dikiliyordu. Bakışlarını gözlerine çıkartıp neden binmiyorsun anlamında göz kırpıp kafasını salladığında Hyunjin'in tek kaşı havaya kalktı, bu çocuk düşündüğünden de arsızdı.
Aynı Felix'in yaptığı gibi bakışlarıyla arabanın kapısını gösterdiğinde Felix te anlamaz gözlerle başını iki yana salladı şu an ikisi de mala bağlamış şekildeydi.
"Kapıyı aç!"
Felix sonunda anladığı şeyle bakışlarını adamın üzerinde gezdirdi.
"Ellerin sağlam görünüyor, kendin aç"
Hyunjin yüzündeki sinir bozucu gülümsemeyle Felix'in yanına adımlayıp tam dibinde durdu, ikisi de bir birinin nefesini hissede biliyordu.
"Fazla özgüvenlisin fakat" Diyerek yine o yüksek bakışlarını çocuğun yüzünde gezdirdi Hyunjin "bu durum şoförüm olduğun ve patronun olduğum gerçeğini değiştirmeyecek. Şimdi aç şu kapıyı, ilk iş günüme yeterince geç kaldım zaten"
Gözleri sinirden dolarken sıktığı yumruğunu serbest bırakıp titreyen eliyle arabanın kapısını açtı Felix, Hyunjin "afferin" Dedikten sonra arabaya bindiğinde yine çarpar gibi kapıyı kapatıp direksiyona geçti.
Arabayı çalıştırıp yola çıkarken öfkeden akan göz yaşlarını hızlıca silip yola odaklandı Felix, hayatı boyunca hiç bu kadar aşşağılandığını hatırlamıyordu.
Arka koltukta oturan Hyunjin ise zevkten dört köşe olmuş bir şekilde sinirden kıpkırmızı olan çocuğu izleyip sessiz sessiz sırıtıyordu, fazla eğlenceliydi bu çocuk.
Sessiz geçen bir yolculuk sonrası şirkete geldiklerinde arabayı durdurup dışarıya çıkarak Hyunjin'in kapısını açtı Felix, içinden gelen tek şey bu kapıyı Hyunjin'in götüne sokmak olsa da şimdilik bunu ertelemek zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni kucağına alsana||Hyunlix
FanfictionYaşadığı hayattan kurtulmanın tek yolu çalıştığı evin Küçük bey'ini yoldan çıkartıp kalbine girmekti ve bunun farkında olan Felix hırslarının kurbanı olup tüm kozlarını oynayacaktı..