İlk defa bu denli zorlandığını hissediyor, ağlamamak için sürekli yutkunup yumruklarını sıkıyordu Felix, uyanalı bir kaç dakika olmuş Hyunjin'in gözlerine gülümseyen gözlerle bakmıştı Fakat, buz gibi yüz ifadesiyle "yüzündeki bu aptal ifade de neyin nesi??" Diyen adamla gerçekliğe dönmüştü. Karşısındaki adam Hyunjin'di ve onun gibi birinin kimseyi sevemeyeceğine emin olmuştu artık. Kendi de farklı değildi tabi, Lee Felix arsız kişiliğiyle ve umursamaz tavrıyla belki de Hyunjin gibi pislik bir adamı bile haketmiyordu.
"Uyanamadın mı daha, zahmet olmazsa otele gitmem gerekiyor da?"
Önünde olan bakışlarını dikilen adamın gözlerine çıkartıp ayağa kalktı Felix, Hyunjin'in bu sinir bozucu tavrını görmezden gelip hislerini açmalı mıydı emin değildi. Biliyordu ki dalga geçecekti Hyunjin, gülecekti. Bunlar aklına geldiğinde bakışlarını adamın kusursuz yüzünden çekip kapıya yöneldi ve arabaya binip otele geldiler.
"Eve gitmene gerek yok, senin için otelden bir oda ayırttım. Sabah buradan şirkete geçeriz"
Sessizliğini koruyarak sadece başını salladı Felix. Sevdiği adamı bir başkasıyla yatsın diye otele getirmişti resmen, bu hiç iyi hissettirmiyor midesinde ki o rahatsız edici his sürekli kendini belli ediyordu.
"Burası senin odan" Diyerek kapıyı açıp kendi odasına adımladı Hyunjin, hemen yan tarafındaki oda da Felix'in odasıydı.
"Sanki hiç oda kalmamış gibi!! Pislik adam, bilerek yapıyor!"
Odadaki yatağa sinirli bir tekme attıktan sonra küçük dolabı açıp içindeki viskiyi alarak ağzına dikti Felix, bu sinir bozucu hislerin hiç birini istemiyordu kalbinde, eğer Hyunjin bir başkasıyla zevk dolu bir gece geçirecekse o da aynısını yapabilirdi değil mi, doğru düşünemiyor oluşunu unursamadan sadece bir kez birlikte olduğu adama kısa bir mesaj atıp telefonunu yatağın üzerine fırlattı ve elindeki içkiyi yudumlamaya devam etti.
Dakikalar sonra duyduğu kapı sesinin Hyunjin'in odasından geldiğini anladığında stresten dudağını ısırarak ayağa kalktı, bu öyle can yakıcıydı ki gözleri anında dolmuş adımları sanki durdurmak ister gibi kapının önüne kadar gidip orada durmuştu. Hangi sıfatla yapacaktı ki bunu, Hyunjin'in onu dinlemeyeceğini de biliyordu zaten.
Düşünmeye devam ederken kapısı tıklatıldığında irkilerek kendine geldi ve kapıyı açıp en son uzun zaman önce gördüğü adamın odaya girmesine izin verdi.
"Selam uzun zaman oldu"
Bakışlarını yatağa oturan adama çevirip bir kaç adım atarak kucağına oturdu Felix, hiç beklemeden dudaklarını birleştirirken adamın büyük elleri de hızlıca belini kavramış ısrarcı dudaklara karşılık vermeye başlamıştı. Kısa süren öpüşme sonrası üzerindeki tişörtün sıyrılmasına izin verdi ve bedenini yatağa bıtaktı, adamın dudakları teninde gezmeye başladığında ise daha önce tatmadığı o mide bulandırıcı his kendini göstermeye başlamıştı.
"Dur-"
Duymazdan gelen adam tenini ısrarla emerken ağzına gelen midesiyle yutkunup üzerindeki adamı itmeye çalıştı fakat ellerinin yatağa bastırılmasıyla midesine giren kıramplara ek kalbi de korkuyla atmaya başladı. Üzerindeki sadist adamı tanıyordu ve başladıktan sonra durmayacağını da biliyordu.
"Dur dedim, istemiyorum bırak!"
"Dalga mı geçiyorsun beni buraya sen çağırdın şimdi sessiz ol!"
"Bırak, lütfen!!"
Felix üzerindeki adamdan kurtulmak için debelenirken bir taraftan da bağırıyordu, kurtulamayacağını anlayıp kendini bırakarak ağlamaya başladığında kapının arka arkaya tıklatılmasıyla bakışlarını kapıya çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni kucağına alsana||Hyunlix
FanfictionYaşadığı hayattan kurtulmanın tek yolu çalıştığı evin Küçük bey'ini yoldan çıkartıp kalbine girmekti ve bunun farkında olan Felix hırslarının kurbanı olup tüm kozlarını oynayacaktı..