15 gün sonra
.
.
.
.
.
Küçücük parmaklarının arasındaki büyük kupayı dudaklarına götürüp sıcak sütten büyük bir yudum aldı Felix, günler geçmişti buraya geleli ve tek başına huzur içeren bir tatilde gibiydi. Bir kaç gün daha kalıp güçlü bir şekilde geri dönmeyi planlarken aklına gelen adamla derin bir nefes verdi, unutamıyordu..Unutmak istediğinden de emin değildi aslında, kalbimdeki aşk halâ taze bir şekilde duruyor içinde bir sürü belkiler barındıyıyordu. Elindeki kupayı bırakıp derin bir nefes verirken dolmaya başlayan gözlerini silip ayağa kalktı, çıkıp biraz hava alsa iyi olacaktı.
Eline aldığı havluyla birlikte evden çıkıp yürümeye başladı, bir kaç dakika sonra tertemiz ve küçük bir gölün yanındaydı, hiç vakit kaybetmeden üstündeki her şeyi çıkartıp çırıl çıplak kaldıktan sonra göle atlayıp yüzmeye başladı, serin şu kendine gelmesine yardımcı oluyor iyi hissettiriyordu.
Dakikalarca yüzdükten sonra eve dönmek için gölden çıktığında çatık kaşlarıyla etrafına bakındı, kıyafetleri ve havlusu yoktu.
"Nereye gittiler?"
Çıplak bir şekilde öylece etrafına bakınırken bir anlığına korktuğunu hissetti kim almıştı ki kıyafetlerini burada yaşayan başka hiç kimse yoktu.
Yapacak bir şeyi olmadığı için geldiği yolu çıplak bir şekilde yürümeye başladı Felix, bir taraftan da etrafına bakıyor kalbi korkuyla atıyordu. Sonunda evine geldiğinde kapısını açıp hızlıca içeri girdikten sonra hemen kilitledi. Gözleri kapalı şekilde hızlı nefesler alıp verirken arkasına döndüğünde gördüğü kişiyle irkilerek sesli bir çığlık attı, buraya nasıl gelmişti.
"Korkuttum mu?"
"Sen burada ne yapıyorsun, nasıl buldun?"
Yüzündeki sırıtışla Felix'in yanına yaklaştı Hyunjin, biraz uzun sürmüştü ama sonunda yerini öğrenmişti. Ona olan siniri ise halâ ilk günkü gibi yoğun bir şekilde duruyordu.
İyice yaklaşıp çocuğun çıplak bedeninde göz gezdirirken Felix Hyunjin'i itti ve hızlı adımlarla yatak odasına geldi Hyunjin de peşinden gelmişti.
Kıyafetlerimi sen mi aldın?"
"Hım evet"
"Aptal mısın, çıplak gelmek zorunda kaldım ya biri beni böyle görseydi"
"Evet o kadarını bende düşündüm"
"Aptal!"
Felix giymek için bir şeyler seçerken Hyunjin tüm arsızlığıyla çocuğun bedenini süzüyor, güzelliğiyle delirecek gibi oluyordu. Bir anlığına ona hissettiği öfkeyi unutup yanına adımladı ve arkasından çıplak beline sımsıkı sarıldı. Felix şaşkınlıkla donup kalırken Hyunjin daha da sıktı kollarını, gerçekten özlemiş miydi yani..
"Hyunjin bırak!"
Felix'in sesiyle kendine geldi Hyunjin, çocuğun teninde güzel kokusunda kendini kaybetmiş gibiydi. Ellerini belinden ayırmadan önüne geçtiğinde Felix yutkunarak bakışlarını kaçırdı, ne yaptığını anlayamamıştı ama gözlerine bakarsa ona yenileceğini biliyordu.
"Çok özledim seni" Diyerek elini çocuğun çenesine götğrüp yüzüne bakmasını sağladı Hyunjin. "Tam hislerimi kabullenip sana gelmiştim ki" Eli ensesine doğru kayıp saçlarının arasına girdi. "Sen yoktun, bana haber vermeden çıkıp gitmiştin ve ben öyle çaresiz hissettim ki senin gibi birine aşık olduğum için kendime kızdım. Haber verme gereği bile duymadın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni kucağına alsana||Hyunlix
FanficYaşadığı hayattan kurtulmanın tek yolu çalıştığı evin Küçük bey'ini yoldan çıkartıp kalbine girmekti ve bunun farkında olan Felix hırslarının kurbanı olup tüm kozlarını oynayacaktı..