33. BÖLÜM

266 27 1
                                    

Keyifli okumalar dilerim herkese lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın hepinize kucak dolusu sevgiler gönderiyorum özledim hepinizi hadi buluşalım yorumlarda :)

🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡🧡

Şuan zaman dursun istiyordum, herkes, herşey dursun ve geriye sadece Karan ile ben kalayım istiyordum, bana bakan, beni kollarının arasına alan, beni kokusu ile sarılıp sarmalayan Karan ile.

Bu Karan ile kalmak istemiyordum, buz gibi olan karanla, bana bakmayan, bana sarılmayan beni güldürmeyen Karan ile kalmak istemiyordum.

Elimde ki örtüyü yere bıraktım ve karşımda sedyenin üzerinde yatan karana baktım, o benim aşık olduğum adam olamazdı, kokusunda huzur bulduğum adam olamazdı. Başımı hızla iki yana salladım " Karan değil" diye fısıldadım. Yanağımdan akan yaşı sildim ve başımı çevirip duvar dibine oturmuş tahir baktım.

Hızla tahirin yanına gittim ve onu oturduğu yerden omuzlarından tutup kaldırdım ve sarstım " ağlama abin değil o, benim aşık olduğum adam değil o" dediğim de tahir başını kaldırdı ve akan göz yaşlarının arasından " yenge" dedi.
Tahirin omzundan bir elimi çektim ve sedyeyi işaret ettim " o değil dedim abin değil"  tahir bakışlarını arkama çevirdi, bir süre öylece baktıktan sonra tekrar bana baktı ve titreyen çenesi ile "yenge abim o, Karan abim sende biliyorsun" dediğinde içeriye iki tane hasta erkek hemşire girdi.

Gelen iki erkek hemşireye döndüm, ne kadar kabul etmek istemesem de sedyenin üzerinde yatan adam benim evimdi ve şimdi evimi benden sonsuza kadar koparacaklardı

" çıkın dışarı " diye öfkeyle bağırdığım da tahir " yenge lütfen " dedi. Hemşireler söylediklerimi duymazdan geldiler ve yanımdan geçip sedyenin yanına gittiler. Hızla bende arkamı döndüm, arkamı döndüğüm de az önce ki karanın üzerinden çekip aldığım beyaz örtüyü karanın üzerine tekrar örtmek üzere idiler.

Hızla yanlarına gittim ve örtüyü hemşirenin elinden kaptım " çıkın dışarı dedim " diye bağırdım, benim bağırmam ile hemşireler bir birine baktı, bir süre ikisi bakıştıktan sonra hiç bir şey demeden odadan dışarı çıktılar.

Tahire dönmeden " sende çık " dediğimde Tahir den cevap gelmedi ve sadece kapının kapanma sesini duydum. Geriye sadece ben ve Karan kalmıştı.

Bir süre öylece bekledim, bakışlarım Karan hariç her yere değdi, pencereye, düz beyaz duvara. Kısacası karana bakmamak için çok çabaladım ama olmadı bakışlarım yine karana kaydı.

Evden çıkar iken ki beyaz gömleği ile siyah pantolonu vardı , gömleğinin bir kaç düğmesi açıktı, yakalarında ise kan lekeleri, yüzünün bazı yerlerin de ise  kırmızı ve morluklar vardı. Kim bilir ne kadar acı çekmişti, çok mu yakmışlardı canını.

Elimde ki örtüyü yere bıraktım, sedye ile aramda ki mesafeyi kapattıktan sonra, karanın buz gibi olan elini tuttum, karanın eli buz gibi olsada İçimin yangını söndüremezdi,

Gelen iki erkek hemşireye döndüm, ne kadar kabul etmek istemesem de sedyenin üzerinde yatan adam benim evimdi ve şimdi evimi benden sonsuza kadar koparacaklardı

" çıkın dışarı " diye öfkeyle bağırdığım da tahir " yenge lütfen " dedi. Hemşireler söylediklerimi duymazdan geldiler ve yanımdan geçip sedyenin yanına gittiler. Hızla bende arkamı döndüm, arkamı döndüğüm de az önce ki karanın üzerinden çekip aldığım beyaz örtüyü karanın üzerine tekrar örtmek üzere idiler.

Hızla yanlarına gittim ve örtüyü hemşirenin elinden kaptım " çıkın dışarı dedim " diye bağırdım, benim bağırmam ile hemşireler bir birine baktı, bir süre ikisi bakıştıktan sonra hiç bir şey demeden odadan dışarı çıktılar.

Sonsuz SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin