Keyifli okumalar dilerim herkese lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın 💛❤️
Zaman kum gibi akıp gitmişti, ne zaman nişan gününe geldik bilemedim. Aynada kendime baktım üstümde ki kırmızı elbisem bana çok yakışmıştı tek bir farkla yüzümde ki solgun halim. Gerçekleri öğrendiğim günden beridir bir türlü kendimi toparlayamadım.
Kapımın çaldığını duyduğum da ayna da kendime bakmayı bıraktım.
" gel" dediğimde babam içeri girdi. Babam beni baştan aşağı süzdüğünde gözleri doldu." çok güzel olmuşsun miniğim" dedi babam ne kadar üzüntüsünü sesine yansıtmamaya çalışsada beceremedi. Yanıma gelip elimi tuttu " küçükken olduğun gibi premses olmuşsun" dediğinde gülümsedim. Küçükken prenses diyemezdim, babam bana her elbise aldığın da premses oldum baba diye söylerdim.
" Senin premses kızınım baba her zaman da öyle kalacağım değil mi?" başını salladı, babam eğer biraz daha konuşur ise ağlayacak gibiydi.
Anlıma öpücük kondurdu ve geri çekildi " öyle kalacaksın hep, sen ne kadar bu evden gitsende benim tek premses kızım olucaksın canım kızım " dediğinde babama sarıldım. Göğüsüne başımı yasladım, her zaman ki gibi kalbi bana huzur veriyordu." kalbinin sesi bana hep huzur veriyor biliyor musun baba ne zaman kalbinin sesini dinleseme işte o zaman kendimi bir o kadar güvende ve mutlu hissediyorum" diye mırıldandım. Babam başımın üstüne öpücük kondurdu ve kollarını daha sıkı sardı.
" sevdiğin bir insanın kalbi sana hep huzur verir kızım, ona sarıldığında kollarının arasında güvende hissedersin." beni kollarının arasından çıkardı ve yüzüme baktı " ilk önce kalbinin sesini dinle olur mu kızım kalbin asla seni yanlış yöne çekmez " başımı salladım konuşacak halimde yoktu çünkü konuşur isem kesin çok ağlardım.
" ve en önemlisi sevdiğin adamın kalbinin sesini dinle o kalp sana her şeyi söyler. Birde gözlerinin içine bak çünkü gözler asla yalan söylemez" dediğinde yine başımı salladım " konuşsan ağlarsın bu yüzden susuyorsun biliyorum" başımı eğdim. Babam ise elini çeneme koyup ona bakmamı sağladı "ve gözlerini kaçırma benden küçükken dediğim gibi düştüğünde ben seni kaldıracağım. Ağlar isen ilk ben göreyim o göz yaşlarını çünkü o göz yaşların yere düşmesine izin vermem silerim hemen" dediğinde kollarının arasına tekrar girdim.
Babam bana kollarını doladı ve başımın üstüne bir öpücük kondurdu. Babam ile sarılır bir vaziyette durduğumuzda dışarıdan müzik sesi geldi. Müziğe kulak verdiğimde dedublüman = rüya gibi şarkısı olduğunu anladım.
Babam beni kollarının arasından çıkardı ve yüzüme baktı " vakit geldi git bak hadi kapıya" dediğinde derin bir nefes aldım ve yüzüme gülümseme takınıp odadan dışarı çıktım ve kapıya gittim.
Kapıyı açtığımda yüzüme mavi ve pembe fişeklerin ışıkları vurdu. Gelen misafirlerin elinde fişekler vardı. Hayalim gerçekleşmişti, hep istediğim şey olmuştu.
Gözlerim karanı aradığında fişekleri tutan kişilerin - tahminen İkizler di - onların ortalarında elinde orkide ile olduğunu gördüm. Üstüne siyah takım giymişti, saçları geçen gün ki gibi dağınık değildi aksine derli topluydu. Sakallarını ise kesmemişti.
" Davut yıldız kızını almaya geldik izniniz var ise kızınızı kızımız yapalım istiyoruz" babam arkamdan seslenen hemen hemen 23 yaşında karana zıt bir şekilde esmer olan çocuğa gülerek " ya vermek istemez isem" diye sorduğunda karanın sol tarafında duran esmer olan " kaçırırız amca" dedi ve karana baktı " bizim oğlan sevdalanmış"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Sevda
De Todo" Ben onu ilk gördüğüm de gözlerinden tanıdım ama o beni tanımadı" " söylesene seven kalbim bir sana mı fazla geldi. neden şimdi gerçekleri öğrendiğin için bana öyle bakıyorsun" " herkesin hastalık dediği adam bana umut oldu bir dokunuşu ile hayat...