Allah'a emanet ol

365 44 82
                                    

"Kahve içer misin?"

"Olur, teşekkür ederim." deyip gülümsedim. Bir masaya oturdum. Bugün çok yorucu geçiyor.

"Selam!" diyerek yanıma oturdu yılışık. "Nasılsın güzellik?"

"Kalk masadan." dedim dişlerim arasından. Oflayarak kalktı masadan. Sevil geldi yanıma sonra. Az önce giden yılışığa kötü kötü bakıyordu. Önüme kahve bıraktı. Yanıma oturdu.

"Pislik herif. Laftan anlamıyor."

Kahvemden yudumlayıp omuz silktim umursamazca. Yüzü normal hâle dönerken gülümsedi genişçe. Heyecanla yerinde kıpırdandı. Ben de heyecanlandım.

"Sana ev buldum. Kızın adı Sultan. Tek yaşıyor. Asistan kız. Dün tesadüfen arkadaşıyla konuşurken duydum. Seni söyledim. Kabul etti. Telefon numarasını vereyim hemen. Mesaj atarsın."

Telefonuna sarıldı. Çok mutlu oldum. Telefonumu elime aldığımda aklıma Derya Bey geldi. Bugün eve gidince yemek hazırlarım yine. Temizlik yaparım bir güzel. Sonra toparlanıp çıkarım. Gözüm arkada kalmaz. Allah razı olsun, yardımcı oldu bana.

Sevil'in attığı numarayı kaydettim hemen.

"Sevil nasıl mutlu ettin beni anlatamam. Allah razı olsun." deyip heyecanla ona döndüğümde tedirgince bana bakıyordu. Anlamadım.

"Burnun kanıyor, Deniz."

Elim burnuma giderken peçete uzattı hemen. Elimi burnumdan çektim. Parmaklarımda kan var. Burnumu peçeyle sildim.

"Çok yoruldum bugün ya ondandır. Başımda ağrı vardı. Hastane düzenine alışmaya çalışıyorum." dedim gülerek. Sevil gülmedi.

"Bir doktora görün istersen-"

"Hastanedeyiz, Sevil." dedim gözlerimi kısarak. "Hemşireyim bende."

Belli belirsiz başını salladı. Aklı kaldı bende.

"Küçük bir kanama. İyiyim ben." dedim gülümseyerek. Kahvemden yudumladım sonra. Gözlerimi kafeteryada gezdirdim. Çok şükür Rabbime, atandım. Hayalim gerçekleşti. Bu şehirde neler yaşayacağım acaba? Kaç arkadaşım olacak? Belki evlenirim. Bir yuvam olur. Çocuklarım olur mu ki?

Düşüncelerimi yadırgadım. Mesleğime alışmam gerek.

"Yavaştan kalkalım canım." dedi Sevil sevecenlikle. Mutlu oldum. Kalan kahvemi bitirip yerimden kalktığımda başım döndü birden. Masadan tutundum. Gözlerimi sıkıca kapattım.

"Deniz iyi değilsin sen." deyip kolumdan tuttu. Kötü oldum. Gözlerimi araladığımda daha iyiydim. Baş dönmem geçti.

"İyiyim, Sevil. Tamam, geçti. Hızlı kalktım."

"Bir doktordan rica ederiz, muayene etsin seni-"

"Gerek yok. Hadi geç kaldık. Gidelim."

___

Hastaneden çıktığımda vakit kaybetmeden evin yolunu tuttum. Yürüyerek on beş dakikalık mesafe vardı arada. Ev bulma sevinciyle on dakikada varmışım eve. Çok mutluyum. Her ne kadar gece gitse de bir erkekle aynı evde yalnız kalmak beni huzursuz ediyordu.

Dairenin önüne geldiğimde yangın söndürme tüpünün altından anahtarı aldım. Derya Bey uyuyor olabilir. Uyanmasın.

Kapıyı açıp içeriye geçtim. Anahtarı iç kısma takıp ayakkabılarımı çıkardım kenara. Çantamı ve montumu askılığa asıp vakit kaybetmeden mutfağa doğru ilerledim.

Önce yemek sonra temizlik-

Mutfağa girdiğimde gördüklerime şaşırdım. Derya Bey mutfakta yemek hazırlıyor. "Selamün aleyküm." dedim geldiğimi belli etmek isteyerek. Arkasını döndü. Gözlerim üzerindeki mutfak önlüğüne giderken sesini duydum.

Derya deniz misali Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin