Deniz ÇİÇEK ERTEKİN
Aylar, mevsimler birbirini takip ediyor. Odamın penceresinden izliyorum olan bitenleri. Yeşeren ağaçlar, açan rengarenk çiçekler yaşamı, umudu fısıldıyor bana. Ben iyileşiyorum, Allahım. Şükürler olsun ki nefes alıyorum.
Saat öğlen on ikide Derya ile buluşuyoruz her gün. Yanıma gelemiyor, izolasyondayım. Pencereden izliyorum onu. El sallıyor bana. El sallıyorum. Sessizce birbirimizi izliyoruz. Kokusunu, sesini duymak istesem de sabrediyorum. Tedavimin başarı ile tamamlanmasını istiyorum. Bana verilen iliğin bende uyumlu olmasını istiyorum.
Necla Hemşire verdi iliği. Yakın hissetmiştim kendimi ona. Necla Abla diyorum. Benden yaşça büyük. İlk zamanlar kızı ve eşi ile tanışma imkanım oldu. Eşi Berk Abi de iyi bir insan. Kızları Yaren çok tatlı. Allah onlardan razı olsun.
Necla Abla, benimle uyan iliğini vermeyi kabul etti. Onu ilk gördüğümde hastanenin benim için seferber olduğunu söylemişti. Kendisi de kan vermiş benim için. İlk zamanlar mutluluktan havalara uçmuştum. Güzel haber gelmişti.
Derya'yı özlüyorum. Kocamı, eşimi...
Bir gün yaşlı teyzeyi alıp getirmiş buluşma saatimize. Benim için sürpriz oldu. Çokça güldüm. Bana bohça getirdiği gün senin annen sayılırım, demişti. Annem gibi oldu. Derya'yı benden az seviyor. Damat muamelesi yapıyor ona. Bense gülüyorum. Hayatımdaki canlara şükrediyorum.
Saat on iki oldu. Pencere kenarında dışarıyı izliyorum. Derya gelmedi. Göremiyorum onu. Dışarıyı kolaçan ettim. Gözükmüyor. İşleri mi uzadı acaba? Bir şey olmamıştır değil mi?
Telaşla pencereden ayrıldım. Kaldığım odanın kapısına doğru ilerlerken kapının kolu hareket etti. Durakladım. Kapı aralandığında gördüğüm kişiyle gözlerim yaşardı birdenbire. Derya...
Yeşil gözlerini daha yakından görüyorum aylar sonra. Gözleri bende kapıyı kapattı. Dudaklarındaki gülümseme beni heyecanlandırırken hasret kaldığım sesini duydum.
"Uydu, Deniz'im. İyileştik."
Beni kolları arasına alıp sıkıca sarıldı. Kollarımı boynuna sardım. Gülüyorum. Kokusunu içime çektiğimde gözlerim doldu. Mutluluktan ağlıyorum. Şükürler olsun Allahım. Ben çok mutluyum!
Kollarını gevşettiğinde yüzümü avuçladı. Gözyaşlarımı siliyor. Gözlerimi yeşil gözlerine çıkarttım. Gözlerindeki kızarıklık sevincini gölgelemiyordu. Alnıma yaklaşıp öptü uzunca. Gözlerimi kapattım. Derya'm...
Dudaklarını alnımdan ayırdığında alnını alnıma yasladı. Gözlerimi araladım. Bakışları yüreğimi okşuyor. Elimi yanağına sardığımda gözlerini ayırmadı gözlerimden. Yaklaştım eşime. Onu öpmek için dolup taşarken sarıp sarmaladı beni. Dudaklarımı şefkatle öperken kapı açılma sesiyle gözlerimi açtım hızla. Birbirimizden ayrıldık.
"Benim güzel kızım iyileşmiş-"
Gözlüklerinin üstünden bir bana, bir Derya'ya baktı. Yerimde kıpırdansam da bırakmadı kocam beni. Kolları belimde duruyor. Yakalandık.
"Ben böyle zamanlarda gelmeyi pek beceremezdim aslında." deyip sıkıntılı nefes verdi. Başını kapıya çevirdi. "Anahtar koymamışlar mı buraya?"
Yanaklarım hafiften ısınırken gözlerimi eşime çevirdim. Gözleri yaşlı teyzedeydi. Gülmemek için zor duruyor. Gülümseyiverdim.
"Ben taburcu işlemlerini halledeyim." deyip kollarını benden ayırdı. Gözlerimi yeşil gözlerine çevirdim. Bakışları beni heyecanlandırıyor. Yaşlı teyze görmüyorken gülüşümden öptü hızla. Ne tepki vereceğimi şaşırdım. Odadan çıkıp kapıyı kapattı. Kafam allak bullak oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derya deniz misali
Spiritual"Sen kimsin?" dedi yorgun gözlerle. Gözlerinin altı morarmış. Çatık kaşlarıyla ürkütücü duruyor. Derya'nın sevgilisi midir, nişanlısı mıdır nedir, burada ne işi var? "Ne demek ben kimim?" dedim sesimin titremesine engel olamazken. Şaşkınım. "Derya...