372 45 86
                                    


Derya ERTEKİN 

Odamdaki yatak çarşaflarını temiz nevresim takımı ile değiştirdim. Diğer odaya göre bu oda daha geniş. Kitaplığı diğer odaya alabilirim. Yatak da tek kişilik. Çift kişilik yatak almam gerek. Bir de bize göre giysi dolabı. Eksiklerimizi yavaş yavaş tamamlarız inşallah.

Bavulunu koridordan alıp odaya taşıdım. Buradan giyeceği kıyafetleri olur. Alışveriş poşetleri burada zaten. 

Aklıma nevresim takımı geldi. Yıkama fikri aklımı kurcalarken bavulunun fermuarını açtım. Giysilerinin yanında durmasın. 

Bavulunu açtığımda gelişigüzel koyduğunu fark ettim. Nevresim takımını dışarı çıkartırken gördüğüm kan lekesiyle durakladım. Yastık kılıfında kan lekesi var. Sertçe yutkundum. Hastalığın belirtileri görünüyor.

Kitapları yıpranmasın diye kitaplarını kitaplığımda boş kalan raflara yerleştirdim. Kıyafetlerine dokunmadım. Kendi ayarlamak ister. Yıkanacak nevresim takımlarını alıp odadan çıktım. Çamaşır makinesine atıp çalıştırdım hemen. Banyonun önüne geldim sonra. Deniz banyodan çıkmadı.

Kapıyı tıklattım. "Ben mutfağa geçiyorum. Bir ihtiyacın var mı?" diye sordum rahat etmesi için. "Hayır." cevabını verdi. Hastaneden geldiğimizden beri doğru düzgün konuşamadık. İçine kapandı. Yarın daha iyi olmasını istiyorum. 

"Bavulun benim odamda. Banyodan çıkınca odama geçersin."

"Tamam." dedi. Burun çekişini duydum. Sarıp sarmalasam seni. 

Odanın kapısını açtım kolay girsin diye. Mutfağa geçtim. Mutfağın kapısını sertçe kapattım. Gittiğimi bilip rahat çıksın banyodan. Bugün evlendik. Ona saygı duymalıyım.

Ocağa çay suyu koydum. Uyumadan önce ısıtır içimizi. Çayın yanına ne koyabilirim diye düşünürken banyo kapısının açıldığını duydum. Birkaç adım sesleri ve tekrar kapanan bir kapı. Gülümsedim.

Kalan kuruyemişleri bir tabağa aktarıp çay suyunu kontrol ettikten sonra mutfaktan çıktım. Bugün hiç uyumadım. Üzerimdeki ağırlığı atmak hem de temiz olmak için banyoya girsem iyi olacak. Seslendim.

"Ben banyoya geçiyorum, Deniz. Haberin olsun. Hemen çıkarım."

"Tamam, bende giyiniyordum. Sen çıkmadan önce çıkarım buradan."

"Ocağa çay suyu koymuştum. Giyinince bakarsın olur mu?" dediğimde alel acele cevap verdi. 

"Olur! Sen işine bak."

Banyoya geçtim. Vakit kaybetmeden duş aldım. İçimde tatlı bir heyecan var. Eşimin varlığı beni mutlu ediyor. Nefes alan güzel bir can var evimde. Benimle yaşıyor.

Elim havluya uzanırken bornozla çıkmayı tercih ettim. Banyodan çıktım.

Mutfağa doğru baktığımda kapısı açıktı. Bir ses gelmiyor. Gözlerimi odaya çevirdim. Kapısı kapalı. Erken çıktım anlaşılan. 

Odanın kapısı açıldı. Banyoya tekrar yönelmişken sesini duydum.

"İyileşeceğim değil mi?"

Başımı çevirdim. Yutkundum art arda. Kıvırcık saçları omuzlarına dökülmüş. Altın küpeler kulaklarını süslerken üzerindeki beyaz pijaması ile onu kollarımın arasına almaya kıyamadım. Dudaklarındaki gülümsemeye tutunurken gözlerine çevirdim bakışlarımı zorlukla. Kızarmış mavi gözleri yüreğimi yaktı. Ben karşımda güzelliğine şahit olurken bir anlığına acısını unutup aklımı kaybettim.

Derya deniz misali Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin