NİSAN(YÜZBAŞI)
5 dakikadır taburdaki gereksizlerin benimle dalga geçmelerine dayanamamış çardakdan kalkmışdım. Güven atışı bölgesindeki sandalyelerden birine oturmuş uzun uzun düşünen Mert'i gördüm. Üzgündü!! Ve sanırım bunun sebebi de bendim. Gidip yanına orurdum. Bacaklarına koyduğu ellerini avuçlarımın esiri yaparak dizlerine yattım. Sorun şuydu ki Mert benim göreve gitmemi istemiyordu. Sanırım korkuyordu. 2 sena önceki görevden sonra Mert'in ısrarları üzerine bir saha göreve gitmemişdim ama ertık bu olay canımı sıkmaya başlamışdı.
"Öyle deme be komutan o operasyona gitmek istiyorum. Belki bu sefer şehit olurum da babamın yanına giderim." ciddiydim şehit olmaya hazırdım. Bir anda soğuk ve silah tutmakdan kızarmış olan ellerini saçlarımda hissettim. Kalbim, evet !!!! Kalbim yerinden çıkacak gibiydi sanki kan pompalamıyordu artık.
"Seni kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum kirpi , bu acıyı bana yaşatmakdan zevk mi alıyorsun??"
Yavaşca doğrularak Mert'in yüzüne bakdım. Ağlıyordu. 7 yaşımdan beri onu ağlarken hiç görmemişdim ve ağlayınca da çok yakışıklı oluyordu. Şiiiiiiiii....... Sen ne diyosun kirpi o senin kardeşin !!!!!! Beynimdeki beni yiyen tüm nöronlarımın ağzına bant çektim ve sağ elimi Mert'in yanağına götürerek baş parmağım ile akan yaşları sildim.
"Ben sadece savaşmakdan zevk alıyorum. Babamı öldüren o piçleri bende öldürücem neden bana fırsat varmiyosun?"
"Kirpi emin ol Fuat amca'nın intikamını çokdan aldın"
Yavaşca kolumdaki saate bakdım ve 10 dakikanın çoktan geçmiş olduğunu anladım. Bu çocukla konuşurken zaman gerçekden de hızlı akıyordu.
"Ooooo Binbaşı haydi toplantıya , yoksa Albay harbiden bu sefer ikimizide götürmez operasyona"
"Tamam.... Tamam..."
Yavaşca beni kendine çekerek koltuğunun altına aldı ver tabura girdik. Toplantı odasına gitmeden odalarımıza uğradık ve opeasyon evraklarını aldık. Toplantı odasına girdiğimizde siyah büyük masanın etrafında oturmuş askerler vardı. Masanın başında Kudret albay sağ tarafında Mert'e ayrılmış sandalye ve her operasyon toplantısında olduğu gibi yanında bana ayrılmış sandalye vardı. Benim yanımda sırasıyla Okan, Alihan, Tansel ve Koray vardı. Kudret Albay'ın sol tarafında sırasıyla Dicle, Tolga,Zeynep,Yiğit ve Murat vardı. Dicle ve Mert hariç hepimiz Yüzbaşıydık. Dicle ile 4 sene önce yine bi operasyon toplantısında tanışmışdık ,iyi kızdı. Yüzbaşı Yiğit ile geçen ay nişanlanmışdı. Masanın diğer başında yani Kudret Albayın karşısında Ulaş oturuyordu. Ulaş Yarbaydı ama ona komutanmış gibi davranmamızı istemiyordu. Severim onu tabi "kirpi ve "dağlar kraliçesi " demediği sürece. Herkes önündeki evrakları tekrar incelerken Serhat Binbaşı içeri girdi. Kudret Albay pek memnun olmamış bir ifade ile
"Ooooo Binbaşım biraz erken gelmediniz mi?"
"İşim vardı komutanım"
"İyi geç tamam....!!!!"
Bu adama sinir oluyordum delinin tekiydi, ve bana takıktı. Gözleri ile 3 metrelik siyah masayı süzdükden sonra sandalyemin arkasına geçerek bana seslendi
"Sayın Yüzbaşım;komutanınıza yer vermeyi düşünmüyormusunuz?"
Mert bu Serhat'a sinir oluyordu. Hatta onu gebertmemek için kendini zor tutuyordu desem yeridir.
"Serhat rahat bırak lan kızı git başka bi yere otur "
"Aaaaa Mert Binbaşım hiç bu sözlervsize yakışıyormu??"
"O bok çeneni kapat, Nisan ilede uğraşmayı bırak yoksa ben sana çok pis takıcam."
Serhat puştu Dicle'nin yanına bir sandalye çekerek oturdu. Kudret Albay Serhat'a bakıp bi hasuohanallah çekerek toplantıyı başlattı. "Evet beyler,ve 3 tane cesur kızlarım 2ay sonraki NAŞA örgütünü yıkma operasyonumuzun toplantısını başlatmış bulunuyorum. ........Kuzey Irak'daki Türk kökenli adamların kendilerini Kürt olarak tanıttıklarını tespit ettik. Bu örgüt 5000 kişi ile korunuyor. Örgütün başını karı koca olduklarını idda ettikleri bi kadın ve erkek yönetiyo. Varşona ile Berfo 2sene önce dini nikah ile evlenmiş Kuzey Irak'a gitmiş ve orada oldukça büyük bir istihbarat kurmuşlar. Kuzey Irak'daki Nezih 10 tane yalıları var. Irak'daki gençlere Türkiyeden getirdiklerini iddia ettikleri uyuşturucuları satıyorlar. Irak'da Türkiye ile diplomatik ilişkilerini bozmak istemediğinden adamları içeri alıp müebbet veremiyo. Özel timler ile gerçekleştireceğimiz bu operasyonda çok ilginç bir şey oldu. "
Kudret Albay projeksiyona yansıttığı görüntüleri yavaşca geçerken bir anda bana bakdı ve bir kez daha tuşladı
"Ne? Benim o adamın yanında ne işim var?"
"O sen değilsin kızım Berfo"
Bu Berfo benim ikizim gibiydi , bir tek onun saçları kısaydı ve daha koyu renkti. "Bak Nisan biz Berfoyu kaçırıcaz ve sen bu kızın yerine geçeceksin"
Ne olduğunu anlamadan Mert ayağa kalkdı ve Kudret Albayın gözünün içine bakarak
"Hayır!!!!!!! Olmaz!!!!!"
"Ne oldu Mert ben görevi sana değil Nisan'a verdim"
"Iıııı..... Komutanım siz Mert Binbaşına bakmayın ben Berfonun yerine geçicem"
Mert sinirlenmişdi Evet!!!! Hemde çok sinirlenmişdi hızlıca sandalyesinden kalkarak toplantı odasını terk etti.
"Nisan git bak şuna!!!!!!"
"Emredersiniz komutanım"
Hızla toplantı odasından çıkarak etrafa bakdım kimse yokdu. Mert'in odasına doğru giderken birden bağırma sesleri duydum.
"Lan Recep ben bu kıza sahip çık aklını çel demedim mi ?"
"_valla komutanım konuşdum eğer öyle bir şey olursa istifa edeceğini söyledi"
"Neden lan!!!!!!...... Neden istifa ediyo!!!!!!!!!!!!!!!"
"Operasyona karşı çıkarsak"
"Tııııı.... O korkar istifa falan edemez."
Ne? Korkakmıyım!!!!!????? İstifa edemezmiyim? !!!! Bu çocuk kendini ne sanıyo ya Aptallll!!!!!!
Demek öyle ha
Hemen odama gittim ve bilgisayarın başına geçip istifa dilekcemi yazdım. Bir kahve söyledim ve toplantının bitmesini bekledim. Toplantı bittiğinde kahvemde bitmişdi. Elime dilekçeyi alarak odamdan çıktım. Mert'in odasına girdiğimde kimse yoktu.
"Nisan ne oluyo ne bu sinir!!!!?????"
"Yiğit!!! Mert nerede?"
"Çardakda bizimkilerle oturuyo"
Çardakda!!!!!.... Çardakda!!!!.....ben şimdi sana gösteririm. Odama girdim bmwinimin anahtarını bordo beremi ve diğer özel eşyalarımı alarak hızlıca çardağa doğru gittim.
Taburdan çıkdığımda Mert, Tansel, Koray ve Zeynep çardakda oturmuş gülerek konuşuyorlardı.
"Ooooo kirpi !!!!..."
Sinirli olduğumu görünce ayağa kalkdı ve yavaşça bana doğru yürüdü. Elimdeki kağıdı hızlıca çayların olduğu masata vurarak bağırdım
"İSTİFA EDİYORUM!!!!!!!!!"
Hızlıca arabama giderek üstünü açarak Mert'e bakdım.
"O evden de taşınıcam ,artık ben yokum!!!!!!"
Bmwinimi çalıştırdım ve son surat kışlayı terk ettim.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER CESURLARA GÜLER
Teen FictionKardeşliğin aşk ile birleşdiği ,nezih bir Bordo Bereli hikayesi. 29 yaşında olan Yüzbaşı Nisan Korel babasının şehit olmasından sonra kendine iki hedef belirler... Babası gibi yüzbaşı olmak Babası gibi şehit olmak. 1. hedefini gerçekleştirdi fakat...