KADER CESURLARA GÜLER

27.BÖLÜM

Değerli arkadaşım Halime Kaya'ya ve Habibe Arslan'a  ithafen

"Nisan cidden dengesizsin güzelim"

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

NİSAN(YÜZBAŞI)

Kader,
Her insanın çıkış kapısı denilirmiydi? Elbette hayır....... Her insanın bir kaderi vardır çünkü, sığınacağı limanı oldun kimbilir kimlerin????? O senin kaderinmiydi yoksa senmi onun kaderiydin orası muamma ama şu bi gerçek ki kaderden kaçamaz insan......

Yumruğumu geçirdiğim gibi sırıtarak geriye doğru sendeledi. Gülmekten konuşamaıyacak şeklide"yalanmı be??"dedi. Te Allah'ım ya sinir eder bu insanı. Sinirle arkamı dönüp birazsonra süreceğim opsrey'e doğru hareket ettim. Belimde hissettiğim el ile biraz kasıldım doğrusu. Elini omzuma atması ile bu kokuyu anında tanıdım. Tanımamak mümkünmüş gibi.

"Hadi.....hadi şaka yaptım hemen alınma."
Ahhh sen biliyomusun ben sana nasıl alınabilirim ki? Gülümseyerek saçlarımın örgüsünü açmak için lastiği kopardığım gibi Mert'in cebine soktum. Senelerdirli Mert'in en nefret ettiği şeydir lastikler, bende ona inat soktum lastiği zaten. Bağırarak elini cebine soktuğu gibi lastiği fırlattı.

"Uyuzsun kızım ya!"

Eee Mert bey uyuzluk benim genlerimde vardı. Uçağın yanına geldiğimizde tam girişteki azönce Mert'in koyduğu çantamı sırtıma takarak önce göğüskilit bölümünü ayarladım daha sonra beldeki kilit bölümünü ayarladım. Uçağın içine geçerek oturak yerlerinin altında ki paraşütü alarak çantamın arkasına sabitledim. Kaptan koltuğuna kasıla kasıla geçerek oturdum. Arkamda bana pis pis sırıtan Mert'i farketmem çok zamanımı aldı doğrusu:)).

"Yarın bi gün çocuklarımız olunca bu yaptıklarını bir bir anlatıcam kirpi, bundan emin olbilirsin."

"Yaaa evlendikte, çocuk yaptıkta, büyüdüler de, anlatman kaldı"

"Bence o kadar emin olma gün gelir devran döner kaptane"

Ney.... Ney.... Ney kaptane nedir ya? Iyyyyy mesleğimden tiksindim be...

"Affadersin????"

"Ne ya hemşir erkeğe, hemşire kadına deniyo d . kaptan erkeğe , kaptane kadına neden denmiyo?"

Arkadan gelen ses ile ikimizde kafamızı o tarafa çevirdik.

"Siz askerler başka tartışıcak şey bulamadınız mı?"

Kudret Albay ve arkasındaki yerlerine yerleşen Ulaş,Volkan,Alihan, Dicle'ye bakarken komutana itaat adlı emir geldi aklıma ve Kudret Albay'a dönerek
"Bir daha olmaz komutanım"dedim. 

Kafasını olumlu anlamda sallayarak bizimkilere baktım. Hepsi yerine oturmuş kemerlerini bağlamışlardı. Mert ile Kudret Albay'da dahil.

Kulaklıkları takarak kule ile irtibat düğmesine bastım. '442 opsrey'den kuleye ben yüzbaşı Nisan kalkış için altıncı kulvardan izin istiyorum.'

Birkaç saniye sonra kuleden yanıt geldi.

'Anlaşıldı yüzbaşım, pist boş kalkış hakkınız teyit edilmiş ve izin verilmiştir.

Düşük hız ile pisttin başına geldim. Bacağıma sabitlediğim notların ilk sayfasına göz atarak yan tarafımd ki kolu yavaş bir şekilde ileri doğru ittirdim. Saniyede eşit aralıklar ile hızı ı iki katına çıkarttım. Pistin bitimine yakın hafif  yükseldim ve en sonunda pist ile tüm kara bağlantılarımı kesmiş oldum. Kalkış-iniş takımlarını kapatarak 20.000 feete geldim. Kudret albay tam olarak kalkış bittiğinde yedek pilot bölümüne oturarak beni izlemeye başladı. Kuleden ses gelince tüm dikkatimi bulunduğum konumun metrelerce altından bana seslenen kuleye verdim.