33.BÖLÜM

212 21 30
                                    

MULTİMEDİA;VARŞONA(BİZ ARTIK KUZEY DİYELİM.)

@byzanuracl ithafen....

"İlaç gibisin ama, dengesizsin be kirpi!"
:::::::::::::::::::::::::::::

NİSAN(YÜZBAŞI)

Gerçekten hayatta bazı garip şeyler yaşarsınız ve yaşadığınız bu garip şeylerden de siz sorumlu değilsiniz bence. Mert'te hissettiğim herşeyi Kuzey'de hissediyor  olmam bu mahkum olaraktan saçma olabilir. Hatta şu anda ona sarılarak Mert'in hasretini gidermem bile oldukça saçma gelebilir. Nedenini bilmiyorum ama şu anda sarıldığım bu adama karşı içimde yeşeren tohumları hissetmiyo değilim. Bu belki bir koruma içgüdüsü, belki heyecan, belki hayranlık olabilir  mi bilmiyorum ama? Ben bu adamın yanında kendimi güvende hissediyorum bu yeterli olurdu bence.

Şu anda bana kirpi demesine bile göz yumuyorum mesela, n'oluyo sana Nisan? Ben şu anda hissettiğim herşeyi Mert'e de hissediyordum. Bu........bu nasıl bir şeydi? Kuzey'den ayrılarak elimde ki pamuğu daha da bastırdım tampon yaparcasına. Her ne kadar bastırsam bile karşımdaki adamda tık olmaması beni şaşırtıyordu doğrusu.

"Kuzey....... Canın..... Yanmıyomu?"

Bir anda kafasını çevirerek bana dikti yeşillerini. Siyah kazağı sol kolunda ki siyah saati ve diğer kolunda ki siyah bilekliği her haliyle çekici olan bu adam.

"Elin hafifmiş..."

Yanaklarında oluşan gamzeleri ile yeşilleri mavilerime meydan okurcasına baktı gözlerime.

"Gözlerin........ Çok güzelmiş"

Söylediğim üç kelimeye ben bile inanamazken sizin inanmanızı beklemem oldukça büyük bir saçmalıktı. Kolundan akan kana inat ellerini kaldırarak baş parmağı ile yanaklarımı okşamaya başladı.

"Her şey için özür dilerim Nisan, ama...... Bunu yapmak zorundayım"

Afallamışçasına ne dediğini anlamaya çalışıyordum. Tabi bana fırsat vermeden yanımdan kalkıp gitmesi bedenimi her ne kadar boşluğa uğatıyor gibi olsa da çaktırmadım. Oturduğum koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldiğim sırada elimde hissettiğim ağırlık ile başımı da o yöne çevirdim. Bu Kuzey'di. İyi ama hani gitmişti bu?

Beni çekip sanki yıllardır hasretimi çekiyor gibi sarılması beni şaşırtmıştı. Muhteşem Mert'i andıran kokusuna daha fazla karşı koyamayarak bende karşılık verdim ona.

Bu nasıl militandı?

Ben nasıl mahkumdum?

Neler oluyordu bana? Mert'i bu kadar çok severken ya da sevdiğimi sanarken midemde uçuşan bunca kelebekte neyin nesiydi?

"Nisan..... Saadece şunu bilmeni istiyorum hayatın da çok yalan var ama ben yalan değilim!"

Şimdi gerçekten de kendimi Almanca atasözü ve deyimler sözlüğünün içine düşmüş gibi hissediyordum. Ne oluyor böyle?

"Kuzey ne oluyor?"

Hala bana bir abideymişim gibi bakan bu adam bedenini benimkinden ayırmadan konuşmasına devam etti.

"Git Nisan! Sana Gps'de vericem ama ne olur git buradan!"

Varya bu işten bir şey anladıysam arap olayım. Benden zorda olsa ayrıldı. Noluyo ya? Cebinden siyah bir GPS çıkartarak onun olan üzerimde ki gömleğin cebine koydu.

"Kuzey noluyo ya? Önce kaçırıyosun sonra git diyosun, noluyo bi anlatsan diyorum?"

Çaresizce ve bir o kadar da streslice soruma cevap verdi...

KADER CESURLARA GÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin