16.BÖLÜM

363 30 5
                                    

NİSAN(YÜZBAŞI)
Eve geldiğimizde hemen mutfağa girdim, açtım hemde kurtlar gibi biraz daha yemezsem seneye suvıvora adaydım. Dolapdan tava çıkararak elektronik ocağın ısı seviyesini ayarladım. "Ooooo bakıyorum çok acıkmışız"
"Açım hadi yardım et çelik korse yutmadın heralde "
Bir yandan laf anlatıp bir yandan sıcak ile boğuşuyordum saçlarımın uzunluğu terlememe neden oluyordu. Mert hızla mutfakdan çıkarak konuşmaya başladı."üstümü değiştiricem sanada bi toka getireyim sular ićindesin"
Bir kaç dakika sonra Mert mutfağa girdi,kırmızı eşotmanı ve "v" yaka beyaz t-shirt'i vardı üzertinde o gelmeden ben çokdan domatesleri doğramış tavaya atmak üzereydim. Doğradığım domatesleri tabağa almak için hamle yapackken Mert'in nefrsini ensemde hissettim nasıl oluyordu bilimiyorum ama onun nefesi ile bir ömür yaşardım, içdiği sigaranın abonoz kokusu beni benden geçiyordu bu gerçekdi uzun kahverengi saçlarımı elindeki toka ile tutturup bana arkamdan sarılmışdı tıpkı eski günlerdeki gibi sırtımı göğüsüne dayamış ve tüm nefesini çeneme veriyordu. Bu hareketi küçüklükden beri yapardı am sanki şu an bir başka hissediyordum ona deliler gibi sarılmak ve sahip olmak istiyordum heleki bu halde beynimin uyuyan tüm nöranlarımı dahi uyandırmışken. Bana daha çok sokuldu tıpkı liman arayan bir gemi gibi aniden ıslak dudaklarını tenimde hissetdim önce boynumu öpdü daha sonrada sağ yanağıma hartısayılır derecede bir öpücük daha kondurdu yok bu adam beni öldürecekdi. Elimdeki tabağı hafifçe çekdi ve tezgaha bırakdı belimi doğrultarak beni kendine çevirdi ve o muteşem kaslı kollarını bedenim ile birleştirirken içinde kaybolmam an meselesiydi. Bir anda onun o naif ama tedirgin sesini işittim kulaklarımda kalın ama şevkatli bir asker için de oldukça çekiciydi
"Çok korktum kirpi!...senin öyle yerde kanlar içinde yattığını görünce...."
"Bir dakika...bir dakika omuzuma düşen o yaşlık Mert'in göz yaşımıydı başını omuzumdan kaldırıp yüzüme bakdı o mavileri hiç bu kadar cağresiz ve pişman görmemiştim ellerini belime götürerek kilitledi, bende ellerimi kaldırarak onun gözlerinden dökülen tüm yaşları baş parmağım ile sildim.
"Neden yapdın?"
Ellerini belimden ayırarak benim ellerimi avuç içine aldı ve beni yatak odasına götürrek yatğa otturdu. Diz çökerek mavilerini benimkilere kilitledi
"Neyi neden yapdım?"
"Mert neden benim o sıçdığımın opersyonuna gitmemi istiyorsun?"
"Söyleyemem bunu sana şimdi söyleyemem"
"Peki !!!!! Ben korkakamıyım sence!!!!!"
Biraz tedirgin ama alaycı bir ifade ile yüzüme bakdı
"Bilmem?"
"Tıı bal gibi biliyuosun işte benim korkak olmadığımı çünki korkak olsaydım istifa etmezdim !!!!!! Ben korkak değilim demi??"
Çelimsiz ve bıkkın şekilde "değilsin "
Dedi.

MERT(BİNBAŞI)
Nisan hızlıca yatakdan kalkdı ve odada yürümeye başladı ,Nisan;artık eski Nisan değildi ,bende eski Mert değildim zaten sinirden gözü dönmüş bir şekilde gözlerimin derinliklerine baktı tam derinine
"Öylemi...değilim haa!!!!!! Korkak olmadığımdan zaten kaza yapdım , çünki niye seni düşünüyodum!!!! Seni...."
"Nisan...."
"Sus!!!dinle!!!...olmaz diyodum ;bu Mert olamaz diyodum ,başıma ne bela gelirse gelsin bunu meslağime dahi değişmeyeceğimi biliyosun sandım: ama ben salağım yıllardır sana inanan bir aptalım demii!!!!!!"
Ellerimi yumruk yapdığımı gördüğü anda susdu ,susmalıydı. Bu kıza karşı ne hissediyordum offf bilmiyorum ama hissettiğim bu şey arkadaşlık veya kardeşlik değildi. Tam odadan çıkacağı anda atıldım ve kolunu tuttum ve kendime çekdim.
"Sen benim hayatımda gördüğüm en cesur kızsın. Sırf baban o teneke yığınının içinde can verdi diye sende o tenekeye sahip olmak istedin Ama sırff baban şehid oldu diye seninde şehit olmana izin vermem bunu o kafana sokk!!!!!!"
"Niye....Mert niyeee!!!!????"
"Çünki seni kaybetmek ne ben onu iki sene önce tattım ve berbat bir şeydi aylarca seni düşündüm deliriyodum kirpi tamammı senin için deliriyodum"
Kollarımdan kurtulmak için büyük çaba sarfetti
"Bana pilot olma dedin ,olmamam için elinden geleni yapdın ama bak pilotum!!!! Şimdide şehit olma diyosun ama işe yaramayacak Mert bey ben babamın yanına gidicem hemde iki ay sonra "
Gözlerinden yaş akıyordu. Kabul edemezdim ona karşı ne hissettiğimi anlamadan onu bırakamazdım,bırakmazdım!!
"Gitme!!beni bırakıp sonsuza gitme be kirpi"
Artık yorulmuşdum hemde çok

KADER CESURLARA GÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin