multimedya Gizem
Hayatımızı anlamlı kılan tehlikeler miydi yoksa tehlikesiz bir yaşam mıydı ?
Bu zamana kadar her tehlikeyi atlattım. Güçlü bir insan oldum. Her daim normal bir insan olmak için kendime inandım. İnanmalıydım. Yoksa bu kabusun içinde kaybolabilirdim.
Tehlikeden uzaklaşmak için başka bir sokağa giriyordum ki bir el kolumdan tuttu. Canım acımıştı ama yengem sayesinde fiziksel acıya da alışmıştım. Hemen beni tutan sert ellerin sahibine baktım. Benim mavi gözlerim onun kahverengimsi gözleriyle karşılaşmıştı. Bu kahverengi gözlerden çoğu anlam çıkarılabilirdi ama genellikle kötü anlamlar...
''Neden kaçıyorsun ? '' dedi Emir sorgular bir şekilde.
''Beni neden takip ediyorsun ?'' dedim gözlerim Emir'in iki gözünde gelip giderken. Cidden bu çocuk korku filmlerindeki katil adamlardan bile korkunçtu. Kendine ait duruşu ve bitmeyen özgüveniyle çok göz kamaştırsa da kimseye bakmıyordu bile. Emir'in kolumdaki eli yavaş yavaş yumuşadı ve tamamen kolumu bıraktı.
''Evim sizin evin yanında ve ben nereden geldiğimi hatırlamıyorum '' dedi tekrar gamzelerini gösteren bir gülüşle.
''Araban yok mu ? '' dedim şaşırarak. Çünkü bu çocuk zengin birine benziyordu.
''Arabayla gelmedim. Acaba evimi bulmama yardım eder misin ? '' dedi kibar bir şekilde. Çok garip. Benim düşüncelerimin aksine çocuk iyi birine benziyordu. İlk defa hislerim mi yanılmıştı ? Ama hislerim hep bana doğru yolu gösterirdi. Şimdi ne olmuştu ?
Bu konuyu sonra düşünmek için beynimin bir yerlerine kazıdım. Emir'in gözlerinin içine baktım. Fakat yinede gözlerinin derinliklerindeki nefreti görebiliyordum. Her neyse istifimi bozmadım.
''Tabi '' dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak. Az önce neler düşünmüştüm öyle. Tamam. Beni takip ediyordu ama kötü bir niyeti yoktu. Bense çocuk hakkında neler düşünmüştüm. Yürümeye başladım. Emir ise yanımdaydı. Bana elini uzatınca bir an duraksadım.
''Ben Emir '' dedi hafifçe gülümseyerek. Hafifçe gülümsemesine rağmen yine o delici gamzeleri meydana çıkıyordu. Eline karşılık bende ona elimi uzattım.
''Gizem'' dedim bende gülümseyerek. Tekrar yürümeye başladık. Emir havaya bakıyordu. Etkilenmiş gibi duruyordu.
''Biraz önce yağmur yağacağa benziyordu. Şimdi ise güneş açmış '' dedi bir kez daha şaşırarak.
Bu konu benimle ilgiliydi aslında. Mutlu olursam güneş açıyordu. Çok garip. Neden mutluyum ki ? Emir beni heyecanlandırıyordu ama mutlu olmuyordum yine de. Dengemin bozulduğu aşikardı.
Uzun bir yürüyüşten sonra evi görünce mutlu oldum. Tabi ne kadar çok gitmek istemesem de .
Emir benimle yol boyunca konuşmak istemişti ama ben hep kısa kesmiştim. Zaten kalbim delice atıyordu birde onunla konuşmaya kalbim dayanmazdı. Gerçekten bana neler oluyor ? O çocuktan hoşlanamam. Geleceğimi ve de kendimi tehlikeye atamam. Bu zamana kadar hep güçlü kaldım ve bundan sonra da öyle olacağım. Sonunda işkence evimin yakınına gelmiştim.
Emir ise yüzüme bile bakmadan konuştu.
''Yakında görüşeceğiz '' dedi ve evine doğru gitti. Yakında görüşeceğiz de ne demekti ? Bu sözcüklerin altında büyük tehditler yatıyordu. Bir an olduğum yerde kalakaldım. Bu çocuk kesinlikle normal değildi ve çok korkunçtu. Eve girdiğimde bile hala Emir'in cümlelerini düşünüyordum. Sanki sesi ve görüntüsü beynime işlemişti. O an karnımdan gelen guruldama sesiyle mutfağa gittim. Bugün yemek bile almamıştım kendime ve şu an çok açtım. Sadece midemi doyurmakla ilgilenecektim. Şansıma yengem ortalıklarda gözükmüyordu. Hemen buz dolabından aldığım sandviçi odama doğru götürdüm. Yatağıma oturdum ve kulaklıklarımı taktım. Şarkıların eşliğinde sandviçimi yemeye koyuldum. Bir yandan midemle ilgilenirken diğer yandan Emir'i düşünüyordum. Sakladığı bir şeyler olmalıydı. En kötüsü ise sakladığı şeylerin içinde benim olmam. Ben birine zarar vermiş olamam ki . Annemin ölümünden sonra kendimi her şeye ve herkese karşı kapadım. Nasıl oluyor ki bu dövmeli çocuk bana üstü kapalı tehditler savurabiliyor ? O sıra kapının hızla açılmasıyla kapıya bakmam bir oldu. Bu yengemdi. Bir bana bir de yarılamış olduğum sandviçe bakıyordu. Kulaklıklarımı hemen çıkardım ve titreyen bacaklarımla ayağa kalktım. Yengem bana yaklaşınca adımları deprem etkisi yaratmakla kalmayıp beni oldukça korkutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADIŞI
FantasyHayat korkunun bittiği yerde başlar. Peki ya benim korkum neydi ? Kendim miydi yoksa beni kaçıran karanlık ve ürkütücü bedene sahip olan bir adam mıydı ? Bazı insanlar farklı olmayı isterler. Fakat farklı olmak büyük sorumluluklarıda beraberinde...