-BÖLÜM 9 -

388 23 3
                                    

     Acıyla yutkunurken artık başıma daha kötü şeylerin geleceğini anlamıştım. Melike de ben de bitmiştim. Ne kadar da garipti. Bir anda hayatım değişmişti. Yengemlerin evinden kurtulmak için inek gibi çalışıyordum ama sonra beni bir psikopat kaçırmıştı. Hayat bu kadar kolay mı değişiyordu ?

''Beni ona vermezsin değil mi ? '' dedim Emir'e. Sesim titremişti ve oldukça masum göründüğüme bahse bile varabilirdim. Ben ne yapmıştım böyle ?

''Nefret ettiğim birini hayatımdan silmiş olurum '' dedi pis pis sırıtarak. Ona umutsuzca bakıyordum. Beni o adama verecek miydi ? Hayır vermez. Veremez. Neden veremesin ki ? Uf Gizem. Uf...

                                                                                             ***

       Sabah zorlana zorlana kalktım. Belkide beni bugün o adama verecekti. İçimde oluşan korku duygusunu hemen bastırmaya çalıştım. Ne olursa olsun cesur gözükmeliydim. Gerçi bu mümkün değildi. Fazlasıyla tırsıyordum.

Banyodan çıkan Emir'e doğru baktım. Saçları ıslaktı ve küçük küçük sular tişörtünün altındaki göğsüne doğru iniyordu. Şu an gerçekten çok çekiciydi. Nasıl oluyordu da bu yakışıklı adam kötü biri çıkabiliyordu. İyi biri olsa mükemmel olabilirdi. Tabi onun kitabında iyilik, bizi öldürmeden başkasına vermekti. Kurduğum düşüncelerden ayrılarak asıl konuya odaklandım. O ürkütücü kapşonlu adama...

''Beni ona bugün mü verceksin ? '' dedim ayağa kalkarak. Emir ilgisizce yanıma gelerek bana bir elbise fırlattı. Elbiseyi tuttuğum gibi bakmaya başladım. Yine siyah renkte bir elbiseydi. Ama bu sefer göğsüne doğru inen bir dantel detayı vardı. Ayrıca çok da kısaydı. Böyle elbiseleri ancak birine beni beğendirtmek için giydiriyolardı. Yoksa o kapşonlu adama mı beğendirtcekti ?

''Seni bugün başka birine götüreceğim '' dediğinde o kapşonlu adam olmadığı için mutlu olmuştum. Gerçi yine başka bir adam vardı. Emir çok geçmeden tekrar konuştu.

''Banyoda makyaj falan var. Onları da kullan '' dediğinde gülmemek için dudağımı ısırmıştım.

''Makyajların olduğunu bilmiyordum '' diye dalga geçtim. Kimindi ki o makyajlar ? Kesin buraya gelen başka bir kızındır ama Emir bana buraya gelen ilk kişi olduğumu söylememiş miydi ? Tekrardan kafam allak bullak oldu.

''Şansını çok zorluyorsun prenses '' dedi dişlerinin arasından konuşarak.

 Onu tekrar sinirlendirmek istemiyordum. Sonuçta o kapşonlu adama gitmektense Emir'in yanında olurdum daha iyi. Nedeni olmayan bir şekilde Emir'e güveniyordum. Belki de beni o kapşonlu adam isteyince de verebilirdi. Fakat vermemişti. Sanırım para konusunu düşünmüştü. Emir'i daha fazla sinirlendirmemek için banyoya geçtim.

 İlk önce vücudumu saran mini elbiseyi giydim. Gerçekten bunda nasıl nefes alacaktım ki ben ? Üstelik fermuarı arkasından olduğu için kapatamıyordum da. Hoplaya zıplaya fermuarı kapatmaya çalıştım ama yine olmuyordu. Çaresizce Emir'in yanına gittim. Utancımdan ölebilirdim. Ne diyecektim ki ona ? Uff bu çok zordu.

''Ne var ? '' dedi Emir soğuk bir ifadeyle. Onun bu haliyle söylesem mi diye kendime sorular sormaya başlamıştım. Gerçekten rezil bir durumdu fakat daha fazla dayanamadan söylemeye karar verdim.

''Ben şey diyecektim '' diye başladım cümleye. Gerisini nasıl getirecektim ki ?

''Gizem ne diyeceksen çabuk söyle '' dedi Emir bıkmış bir sesle.

''Ama kızmak yok ''

''Gizem '' dedi uyararak beni. Artık geri dönüş yoktu. Ya söyleyecektim ya da ölecektim.

SIRADIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin