Bir anda Emir'in bana bağırmasıyla ağzımdaki yiyeceklerin istemsiz dışı üstüne gelmesi bir oldu. Korkmuştum ve olan olmuştu. Üstelik Emir'in tişörtü de yoktu üstünde.
''Ne yapıyorsun '' dedi çıplak göğsüne iğrenerek bakarak.
''Ee napıyım ? Öyle hortlak gibi gelinir mi ? '' dedim hemen kendimi savunmaya alarak.
Emir homurdana homurdana banyoya girdi. Onun bu hallerine gülmemek imkansız gibiydi. Gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Sonunda daha fazla dayanamayıp bastım kahkahayı. Karnımın ağrımasını umursamadan gülmeye devam ettim.
Emir banyodan üstü ıslak bir şekilde çıkmıştı. Anlaşılan hemen duşa girmişti. Suratında oluşan ters ifadeye rağmen daha da çok güldüm. Bunu hak etmişti. Öyle karanlıkta hayalet gibi gezerse olacağı buydu.
''Neye gülüyorsun '' dedi aynı soğukluğuyla. Hala gülmeye devam ettim. Ona ağzımdakileri püskürttüğüm an aklıma gelince basıyordum kahkahayı. Emir zorlukla nefes aldı. Bu nefes alışına göre baya bir sinirlenmişti.
''Sana neye gülüyorsun dedim '' dedi gözleriyle beni sinir ederek. Sonunda gülmekten oluşan gözyaşlarımı sildim ve bir daha kahkaha atmamak için dudaklarımı ısırdım.
''Benim aklıma bir şey geldi de ona gülüyordum '' dedim hemencecik bir şeyler uydurarak. Fakat hala çok pis gülesim vardı.
''Sen yalan ... '' diyecekken söze daldım.
''Tamam söylemeyeyim. Ben senin oluşan yüz ifadene gülüyordum '' dedim itiraf ederek. Ardından tekrar gülmeye başladım. Çok aptal olduğumu biliyordum. Bu kadar gergin olaylara karşı hala gülmeyi başarabiliyordum. Sonuçta hayat hep zordu birazcık gülsem hiç fena olmazdı. Bir yandan gülerek Emir'e de bakıyordum. Yüz ifadesi hala aynıydı ama değişmeye başlıyordu. Yüzünü başka tarafa çevirdi. Acaba çok mu sinirlenmişti ve şu an bana vurmamak için sabır mı ediyordu ?
Emir yüzünü bana doğru çevirince yaşadığım şaşkınlıkla gülmemi durdurdum. Emir şu anda gülüyor muydu ? O güzel gamzeleriyle gülüyordu. Onun gülmesiyle hemen kendimi toparladım ve bir kez daha gülmeye başladım. İkimizde gülüyorduk. Tabiki ben daha fazla gülüyordum. Buna inanamıyordum. Emir benim yanımdaydı ve birlikte gülüyorduk.İkimizde deliydik sanırım. Onca kötü olaya rağmen hala gülebiliyorduk. Emir'in annesi sandığım kadınla resmindeki haliyle gülümsemesi gibi olmasada sonuçta gülüyordu. Bu zamanın hiç bitmemesini dilerdim. Fakat her güzel şey gibi bu anda bitti.
***
Sabah kalktığımda Emir bir koltukta oturmuş sigarasını doya doya içiyordu. Ona anlamayan gözlerle bakıyordum. Sabahları hiç kendim gibi olamazdım. Bir garipleşirdim. Sanırım uyku mahmurluğuydu.
''Neye bakıyorsun ? '' dedi Emir ters ters.
''Ne neye bakıyorum ? '' dedim saçmalayarak.
Daha fazla saçmalamak için banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Dünkü yaşananlar aklıma gelince bir aptal gülümseme oluştu yüzümde. Ne diye bu kadar sevindiysem artık ? Sonuçta gülmeyen bir insanı güldürmeyi başarmıştım. Yok be o hep kendi kızlarına gülmüştür bay soğuk revane !!!
Bir hışımla banyodan çıktım. Çıktığım gibi Emir'e çarptım ve geriye doğru sendeleyip düşüyordum ki Emir beni belimden yakalayıp kendine çekti. Başa geri döndük sanırım. Artık bu yakınlaşmalardan bıkmıştım. Tamam. Yakınlaşmalar hoşuma gitmiyor değil ama sonradan böyle aptal aptal düşünceler beliriyordu ve Emir'in de beni kırmasıyla kendimi salak düşüncelerime verdiğim için daha da çok kızıyordum. Hemen bu yakınlaşmayı sonlandırdım. Tam hiçbir şey olmamış gibi gidiyordum ki Emir kolumdan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADIŞI
FantasyHayat korkunun bittiği yerde başlar. Peki ya benim korkum neydi ? Kendim miydi yoksa beni kaçıran karanlık ve ürkütücü bedene sahip olan bir adam mıydı ? Bazı insanlar farklı olmayı isterler. Fakat farklı olmak büyük sorumluluklarıda beraberinde...