-BÖLÜM 10 -

397 25 0
                                    

       multimedya Can...



Bazen sorarız kendimize. Hayat neden acımasız ? Neden hep kötü şeyler beni buluyor ? Ben ne günah işledim de böyle bir aileye sahibim ? Beni kimse sevmeyecek mi ?

Aslında tüm bu saydığım şeylerin bir gün cevabını alacaktık. Ne olursa olsun korktuğumuz ya da cevabını alamadığımız her bir içimizdeki sorunlarımızı bir gün yenecektik. Asla pes etmeyecektik. Mesela ben asla pes etmeyeceğim. Annemin  hala suçlusu yakalanamayan bir araba kazasında kaybettim. Ölmek istedim ama olmadı. Verdiğim sözler vardı. Ölümüm pahasına verdiğim sözler vardı ve benim önümde kocaman birer duvar gibi sağlamdılar. Sağlam olmaları iyiydi aslında. Yoksa her gün acı çekebilirdim.

Babam...

Ona baba bile denilmez aslında. Beni bırakan sahiplenemeyen baba denmeye bile layık görünmeyecek bir adam. Şu ana kadar anlattıklarım çok üzücü şeylerdi. Bazen hayatta fazlalık olduğunuzu düşündüren şeylerdi. Ama ben ne olursa olsun üzüldüğüm ve hata yaptığım her bir şey için tecrübe sahibi olacaktım. Tamam, en başta paramparça olmuş olabilirim ama güçlü durmak zorundayım. Hayata bir kez geliyoruz ve fazla  üzülmemeliyiz. Güçlü olmak zor biliyorum fakat bunu başaracağıma inanıyorum. Benimle bu durumları yaşayan her kızın da çok güçlü olduğuna eminim.

       Koca bir kabusun içindeydim. Bu sefer uyanamayacaktım. Bu kabusu hep yaşayacaktım. En koyan da bu kabusun gün geçtikçe daha da kötü olmasıydı. Artık beni kimse bulamazdı. Kaçmak için giriştiğim her bir plan zaten iptal olmuştu. Malesef ki bu acı gerçekle yüzleşmeliydim. Emir'e iğrenerek bir şekilde bakıp onun odasına çıktım. Tüm ışıkları kapattım. Işık açık olmadan uyuyamazdım ama bu sefer karanlık beni yüzleşeceğim her bir boktan şeyden fazla korkutmuyordu. Yorganı üzerime çekip hıçkırıklarımı yuta yuta ağladım. Çok bile dayanmıştım ağlamamaya.

  Yengem de bana her vurduğunda ona vurmamak için kendimi zor tuttuğumda bile yorganın altına girip sinirden ve yaşadığım her şey için ağlardım. Alışmıştım bir takıma. En zoru sessiz ağlamaktı. Şu anda sesimin çıktığı kadar haykırmak ve delice ağlamak istiyordum. Ama olmazdı. Güçsüz olmamalıydım. Emir Atalan denen adamdan nefret ediyordum. Nefretin en kötü halini ona karşı hissediyordum hem de. Benim tüm dengelerimi alt üst edip birde üstüne canımı fazlasıyla yakıyordu. Her şeyden nefret ediyordum. Her şeyden !!!

Uyandığımda neredeyse öğlen olmuştu. Ve gözlerimin etrafı ıslak içindeydi. Gözyaşlarım hala duruyor olmalıydı. Dün gece bu kadar mı çok ağlamıştım ?! Yataktan kalkacaktım ki yanımda nefes alan başka birini görünce aniden korkmuştum ama çığlığımı hemen bastırdım. Emir yanımdaydı .  Ona olan sinirlerim daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Sinirden dişlerimi sıkarak konuştum.

''Kalksana. Hadi !! '' demiştim onu dürterek. Uyanmamıştı. En küçük çıtırtıya bile uyanan adam şu anda uyanmama numarası yapıyordu. Emir'i birkaç kez daha dürttükten sonra,

''Ne ? '' demişti düz bir sesle. Gözleri hala kapalıydı. Numara yapması onu dövme isteğimi uyandırıyordu.

''Ya kalksana '' diye cırladığımda sonunda kalktı.

''Ne var ? '' dedi ters bir şekilde. Onun başka bir şey dememesini sağlayarak hemen konuştum.

''Senin benim yanımda ne işin var ?!! Yatamazsın yanıma '' dedim bende tersçe ona bakarak. Emir'in dudağı kıvrıldığında ona inanamayan gözlerle baktım. Bu durum komik miydi !!!

''Geçen sefer uyumama izin vermiştin ama '' dediğinde o geceyi hatırladım. Evet vermiştim. Ne kadar da aptaldım!! Dengesizdim işte. Ne yapacağımı bende bilmiyordum. Neden izin vermiştim ki ben ? Hemen bir şeyler uydurmalıydım.

SIRADIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin