- BÖLÜM 7 -

450 22 0
                                    

   multimedya Melike...



       Bu rezil durumdan kurtulmam gerektiğini geçte olsa anlamıştım. Hemen Emir'i üzerimden sert bir şekilde ittim. En güçlü itmeme rağmen sadece birkaç adım geriye gitmişti. Ona ters ters bakmaya başladım.

''Ne yaptığını sanıyorsun aptal ? '' dedim sesimin çıktığı kadar. Bana hala insan dışı bir varlık gibi bakmaya devam ediyordu.

''Gözlerin neden renk değiştiriyor ?'' diye sorunca bir an kalbim sıkıştı. Ne yapacağımı ve ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bu beni ilk görüşü de değildi ayrıca. İçimde yoğunlaşan panik duygusunu üzerimden atmayı denedim.

''Nasıl ? '' dedim yine bilmezlikten gelerek. Ayrıca onun beni öpeceğini düşündüğümden dolayı kendime ayrı bir kızdım. Emir hemen aramızdaki mesafeyi tekrar kapatarak kolumu sıktı.

''Bilmemezlikten gelme! '' dedi gözlerimin içini kendi nefretiyle kaplarken.

Bu olanlara gerçekten inanamıyordum. İlk kez biri gözlerimin renk değiştirdiğini görüyordu. Hemde iki kez !!

''Gelmiyorum '' dedim inatla. Kolumu daha da çok sıkmaya başladı.

''Gizem'' dedi sabır diler bir şekilde. İlk defa adımla hitap etmesi bir garip olmuştu. Bana hep prenses derdi. Gerçi inadına derdi.

''Neden hep bana sinirlendiğinde gözlerine bir şeyler oluyor '' diye devam etti. Tekrardan dişlerini sıkıyordu ve benim ona sinirlenince gözlerimin değiştiğini anlamasına şaşırmıştım. Çok zeki olmalıydı.

''Bir şey olmuyor '' dedim umursamamaya çalışarak fakat olmuyordu. Benim yalan söylediğimi anında anlıyordu.

''Beni zorlama '' deyince artık sabrım taşmıştı. Üzerime yayılan gerginlik ve öfkeyle ağzıma gelen her şeyi söylemeye karar verdim.

''Hem sana ne ! Ne oluyorsa oluyor. Seni ilgilendirmez. Sen kimsin ki ? '' dedim kaşlarımı çatarak.

''Demek gözlerinin bu sıradışılığını kabul ediyorsun. Söyle ! Neden böyle ? '' dedi yine sabrımı taşıran lanet ettiğim sinirliliğiyle. Ona karşı sessiz olmayı tercih ettim. Böylesi daha iyiydi. Benim hakkımda bu kadar bilmesi bile bir mucizeydi zaten. 

''Söyle '' dedi tekrardan dişlerini sıkarak. Gözlerim artık dolmuştu ama ağlamamalıydım. Ona karşı güçlü olduğumu göstermeliydim. Beni diğer kızlar gibi görmemesi lazımdı. Her daim güçlü durmuştum. Bu seferde duracaktım.

''Söyleyemem '' dedim. Sesim titrediği için kendime kızdım. Ne diye güçsüz olacaktım ki ? Hem benim planım neydi. Onunla arkadaşlık edip sonradan onu yarı yolda bırakmaktı. Acaba bu duygu kırıntısı bile olmayan Emir bana güvenebilir miydi ? Ceydaya bile o cadı haliyle güvenmişse bana güvenirdi kesin. Kesin mi ? Yine saçmaladım. O duygusuz bir siyah. Bana guvenebileceğini sanmıyorum ama ne olursa olsun deneyeceğim.

''Yürü '' diye beni arabasına sürüklemeye başladı.

''Nereye ? '' diyordum bir yandan sürüklenip bir yandan da konuşarak. Sonunda arabaya geldiğimizde kapıyı açıp beni oturtturdu. Onun her hareketini izliyordum. Acaba bana hangi işkenceleri yapacaktı yine ?Emir  sürücü koltuğuna oturunca tekrar sorular sormaya başladım.

''Nereye ? Ya neden bir şey demiyorsun ? '' dedim ona dönüp bağırarak.

''Başka bir eve '' deyince şaşırıp kaldım. Ceyda gibi başka kızların olduğu başka bir eve mi ? Harika (!) Acaba ne günah işledim de bu benim başıma düştü ?! En kötüsü de bu vicdansıza karşı nasıl hala bir şeyler hissettiğimdi. İnsan kendini silahla vuran,kaçıran ve kandıran bir adamdan hala nasıl hoşlanıyorsa artık ? Gerçekten tam bir umutsuz vakayım...

SIRADIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin