Kendimi karanlığın ortasında mutlu fakat bir o kadar üzgün hissederken bir arabanın yaklaştığını gördüm. Araba durdu. İçerisinden Melike ve Can çıkınca hemen Emirle olan yakınlığımızı sonlandırdık. Zaten çok yanlış anlaşıldığımızı biliyordum. Melike ve Can bir an bizim halimizi gördüklerinde şaşırmışlardı. İstemsiz bir şekilde gerildiğimi hissettim.
Melike şaşkınlığını atıp bana sarılınca olanları hala çözememiştim. Merak ettiğim, tek değerli insanın omzumda ağladığını biliyordum.
''Ne oldu Melike ? '' dedim endişeyle.
''O adamı gördük yine '' dediğinde daha da çok şok olmuştum.
Melike başkasına satılacağı için ağlamıyordu da bir adamı mı gördüğüne ağlıyordu ?
''Hangi adam ne oluyor ? '' dediğim sıra Can söylemişti bile. O kişinin adını duyar duymaz tüylerim diken diken olmuştu. Cesur mu ? O beni isteyen adam !! Hala peşimdeydi anlaşılan ! Ne istiyordu ki bu kadar benden !!
''Önümüze çıktı. Gizem'i vermezsek başımıza çok kötü şeyler gelir falan diye tehdit etti '' dedi Can Emir'e bakarak.
''Hele bir denesin '' dedi Emir yumruğunu sıkarak.
Emir'in şu an beni koruyor hissine kapılmıştım. Acaba gerçekten koruyor muydu yoksa benden yararlanıp para alacağı için mi böyleydi ? Aslında para almak için olduğu daha baskındı sanki. Yoksa beni neden korusun ki ?
''Hadi içeri girelim '' dedim Melikeye.
İçeri girdiğimizde Melike ağlamasını kesmişti. Şimdi daha sakin duruyordu. Ayrıca sinirlenmeye de başlıyordu. Ben daha ne olduğunu anlamadan Melike Can'ın yanına gitmişti bile.
''Hepsi senin yüzünden '' diye bağırmaya başladı Can'a. Sesini aşırı yükselttiği için cırlıyordu resmen. Buna daha fazla dayanamayan Emir Melikeye doğru gidince bende arkadaşımın yanında durdum.
''Bu evde bir daha bağırmayacaksın '' dedi Emir Melikeyi tersleyerek. Can'a baktığımda gülmeye başlamıştı. Kim bilir nereyi komik bulmuştu ? Can oturduğu yerden kalkarak bize yaklaştığında Emir yine dışarı çıkmıştı. Ne derdi vardı da hep soğukta kalıp düşünmek istiyordu anlamıyordum. Onu çözmek çok zor !
''Bakıyorum da bir tek bana bağırabiliyorsun '' dedi Can tekrar sırıtarak.
Yine tatlı didişmeleri başlamıştı anlaşılan. İkisinin birçok ortak yönü olduğuna emindim fakat onlar bu yönlerini göremiyorlardı. Melike Candan hoşlanıyordu ve Can da Melikeyle uğraşmayı seviyordu. Gerçekten de çok garip bir durumları vardı.
Ama bizim Emirle olduğumuz kadar tuhaf bir durumları olduğunu sanmıyordum. Biz Emirle çok nadir iyi oluyorduk. Onun dışında hep zıtlaşıyorduk ya da Emir kalbimi kırıyordu. Ben onun o olmayan kalbini kıramıyordum sanırım. Duygusuzdu , benim acı çekmemi istiyordu. Bunu görebiliyordum. Bazen ise benimle dalga geçip utandırıyordu. Bir an çekiyor bir an ise itiyordu. O gizemliliği insanın başını döndürüyordu. Kendi karanlık geçmişine inip onu keşfetmek istiyordum. Bu adam bana ne yaparsa yapsın yine de aşıktım ona. Ve bu aşırı garipti.
Çok baş döndürücü ve etkileyiciydi ama onun içini de görmek istiyordum. Eminim ki içi de dışı kadar gizemli ve güzeldi. Sanırım onunla tanıştığımdan beri onu çözmeye çalışıyordum.
''Seninle uğraşamayacağım '' diye bağıran Melikeye döndüm. Can'ın saçma sapan hareketlerine daha fazla dayanamayıp yukarı çıkmaya başlamıştı. Ben ise Emir'i merak edip dışarı çıktım. Sonbaharın soğukları esir almıştı havayı. Emir beni fark etmemişti ve biriyle konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADIŞI
FantasyHayat korkunun bittiği yerde başlar. Peki ya benim korkum neydi ? Kendim miydi yoksa beni kaçıran karanlık ve ürkütücü bedene sahip olan bir adam mıydı ? Bazı insanlar farklı olmayı isterler. Fakat farklı olmak büyük sorumluluklarıda beraberinde...