-BÖLÜM 20-

357 16 11
                                    

   Şu an cidden her şey rüya olmalıydı. Hemde gördüğüm en güzel rüya. Tüm yaraları ve zayıflıkları sarabilecek bir rüya. Emir'in gerçekten beni sevebileceğine inandığım türden bir rüya. Bu olamazdı o beni sevemezdi .O kimseyi sevemezdi. O sadece bir katildi. Sadece katil...

Kalbim hiç olmadığı kadar atarken dönme dolap yeniden hareket etti. Bense gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım. Fakat o güzel kahverengimsi gözlerini bir an olsun benden ayırmıyordu. Bu durum yanaklarımın kızarmasına daha çok sebep veriyordu. Bir katilin bana aşık olması ve o katile benim aşık olmam ! Şu lanet dünyada her şey olabiliyordu. Ona güveniyordum. Bana onca kötülük yapmasına rağmen yinede kalbim onu istiyordu. Başka insanları öldürmesine rağmen aşıktım lanet olsun !! 

   Dönme dolaptan indiğimizde ayaklarım sanki beni taşımıyormuş gibiydi. Hayat ilk defa bana gülmüş gibiydi. Her şey o kadar farklı geliyordu ki sanki benim ölme sebebim ve yaşama sebebim yine o gibiydi. Onun sıcak teni , güven veren sarılışı , herkesten rahat geniş omuzları ve kendine has beni büyüleyen o muhteşem kokusu. Hepsi yaşamam ve nefes almamın tek sebebi olacak gibiydi. 

''Çok safsın '' diyen Emir'e baktım. 

''Ne ? '' 

''Benim seni sevdiğimi mi sandın '' dedi sırıtarak. 

Tam da Emir'den beklenen bir hareketle bu güzel rüyayı kabusa çevirmişti. Onun için duygularımın önemsiz olmasını şimdi daha da iyi anlamıştım. Çok geç olmuştu. Cidden aptaldım !! 

O kimseyi sevemez diye sessizce bağırsamda kalbim anlamamıştı işte. Yumruğumu sıktım. Kalan son gücümle , 

''Senden nefret ediyorum '' dedim gözlerim dolarak. 

Yine yine ve yine duygularımla oynamıştı!! Ne istiyordu benden ! Bu zamana kadar kendimden başka kimseye zarar vermemiştim !!! Hayatımda hiç mi güzel şeyler olmayacaktı ! Her şeyden bu hayattan bana verilen kaderden hepsinden nefret ediyorum !! 

Şu an gözlerimin renk değiştirdiğini biliyordum. Ayrıca yağmur da yağmaya başlamıştı.Güçlerim bir kez daha gün yüzüne çıkıyordu. Rüzgar saçlarımı savururken Emir bana yaklaştı. Beni tutmaya çalışınca hemen geriledim. 

''Senden iğreniyorum ! Sakın dokunma bana ! '' dedim bağırarak. 

Gözlerimden birkaç damla yaş dökülürken nefes alamadığımı hissediyordum. Tüm bu olanlar benim gibi güçsüz ve hiçbir değeri olmayan bir kız için fazlaydı. Can Emirle beni arama girdi. Emir'in yüzüne bakmadan Canların arabasına doğru gittim. Melikeyse peşimden koşturuyordu. 

''Gizem sakin ol ! Ne oluyor ? '' diyordu. 

Arabaya bindim. Yüzümü saçlarımla gizlemeye çalıştım. Melike de bana sarılıyordu. Tepki bile veremiyordum. Sadece gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum. Hep yaptığım şeydi zaten. Bir tek bunu yapabiliyordum. 

Eve geldiğimizde kimseye bir şey demeden odama çıktım. Hala bok gibi hissediyordum. Biraz ağlamak iyi gelecekti. Belki de gelmeyecekti. Odaya girer girmez hemen yatağıma gittim. Yorganı kafama kadar çektikten sonra ağlamaya başladım. İçimdeki üzüntü nereye gidecekti bilmiyorum. Çok feci bir şekilde kırılmıştım. Hayat yine bana koymuştu. Ben anladım bu dünyada bana mutluluk yok !! Ne kadar çok sabretsem de dayansam da yok !! Sadece üzülmek için yaşıyor gibiyim !! Ölüden farksızım. O an bir gök gürültüsünü duymamla korktum. O kadar çok sinirlenmiş ve üzülmüştüm ki hava fırtınalı olmuştu. O sırada Melike yanıma gelip yorganı üzerimden çekti. 

Melike bana güzel şeyler söyleyip duruyordu. Ama onu bile duymuyordum. Kimseyi dinlemek ve kimseyle konuşmak istemiyordum. Melike daha fazla üstüme gelmemek için sustu. Bense hala o lanet Emir Atalan'ı düşünüyordum. Benim nefretimi kazanması onun canını hiçbir zaman acıtmamıştı. Çok önceden onun benim hatam olduğunu ama asla pişmanlığım olmayacağını söylerdim. Ne kadar da safmışım. Onun benim için hiçbir şey olmadığını anlayamamışım. O benim değildi fakat ben onundum. Lütfen bu yaşadığım her şey geride kalsın !! Lütfen 

SIRADIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin