3. Bölüm - Hatıra

13.8K 676 20
                                    

Multimedia | Direct ft. Holly Drummond - Memory

۵  

Hep aynı hataları yapıyor gibi görünüyorum.

Çok hızlı, çok hatalı.

Bana baktığında gülümseme halini özledim. 

Kimse asla bu kadar özgür hissetmemi sağlamamıştı.

۵  

"Ne zamana kadar gizlemeyi planlıyordun?"

Zümrüt ilerlediği yola dikmişken bakışlarını Yağız'ın sorusuyla yorgun bir nefes kaçtı boğazından. Konuşmak istediği son konu bile değildi bu fakat Yağız için aynı hissiyatı taşımıyordu bu durum.

Gözleri yolun kenarında akıp giden ağaçlara gidip geldiğinde eve yaklaşmış olduğunu fark etti. Bugün Yağız ile işe koyulacaklardı. Şirketteki işlerini halledip evde buluşacaklardı ancak Yağız erken varmıştı. Ve anlaşılan Mısra'dan durumu öğrenmişti. "Gerek olmadığını düşünmüştüm."

"Evet," dedi Yağız alaycı bir ifadeyle konuşurken, "peşinde seni öldürmek için pusuda bekleyen biri varken korumaya falan gerek yok. Haklısın."

"Ne yapmamı bekliyordun Yağız?" Direksiyonu bahçeye doğru kırarken gördü etraftaki arabaları ve korumaları. Rahat duramazdın zaten, diye söylendi kendi kendine. Kendisi bu kadar evham yapmazken ne diye bu kadar deliriyordu, anlamıyordu.

Arabayı garaja sokmadan durdurdu ve anahtarları üzerinde bırakıp arabadan çıktı. Korumalardan biri yanına gelip arabaya girerken Yağız, "Bana söylemeni... Tek başına dolaşman akıl kârı bile değil Zümrüt," dedi.

Korumanın arabasını garaja doğru hareket ettirmesini beklerken arabanın önünde duruyordu. Yağız'a tam Benim için endişelenme, diyecekti ki arabanın kaportasında bir ses duydu; güçlü bir sesti. Kaportadaki izi saniyeler içerisinde algılayan beyni, bedenine komut verip arabanın arkasına yapışmasını sağladı.

Kalbi normal coşkusunu yitirip hızını arttırırken telefonda Yağız'ın "Zümrüt?" dediğini işitti. Ardından birkaç sert adım sesi ve perdenin çekilme hali... "Neredesin şu an?"

"Arabanın arkasındayım," dedi Zümrüt başını sağına çevirirken. "Bir sorun yok, iyiyim."

Korumalar pozisyonlarını ayarlayıp ani bir hareket beklerken bazıları da kişinin yerini tespit etmeye çalışıyordu. Abisi... O kişi gerçekten abisiyse nasıl böyle bir şey yapabiliyordu? Yüreğine çöken sıkıntıyı bir kenara itip başka bir atak bekledi dikkatle. Hiç ses gelmedi. Az evvel yankılanan ses havanın zerreciklerine yeni yeni karışırken Zümrüt "Temiz mi?" diye sordu. Madem etrafında bu kadar adam vardı bir işe yarasınlardı.

"Temiz, Zümrüt Hanım. Adam kaçmışa benziyor, adamlarımız izini sürmekte."

"Başına bir şey gelmesini istemiyorum," dedi bunu söylemek her ne kadar garip hissettirse de. "Yakalarsanız şayet bana canlı getireceksiniz."

Adamın başını aşağı indirmesi üzerine kapıya yöneldi Zümrüt. Tam o anda Yağız karşısında belirdi. Genç adam telaşlı gözlerle kendisine bakarken gerçekliğini sorguluyor gibiydi. Gözleri baştan aşağı bedenini taradıktan sonra tekrar yüzüne tırmandı. Zümrüt o gözlerdeki rahatlamayı hissetmişti.

"Gel buraya."

Zümrüt çevresindeki bakışlara, mantığındaki tereddüde aldırmadan yürüdü ve genç adamın sıcaklığına sokuldu. Ölebilme ihtimalinden çok, abisinin elinden ölebilme ihtimali korkutmuştu eskimiş yüreğini.

ZOR KADIN : DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin