2. Bölüm - Ceza

15.7K 689 97
                                    

Multimedia | Jason Mraz - I'm Yours

۵  

Ama daha fazla çekinmeyeceğim, daha fazla değil.
Bekleyemiyor, ben seninim.

۵  

Boynunda hissettiği dokunuşla ürperdiğini hissetti. Huylandığından ötürü omzunu hareket ettirip yastığına biraz daha sarıldı. İlk defa bu kadar huzurla uyuyordu ve bunu bozacak hiçbir şey istemiyordu.

Beline yavaşça dolanan el, taranan saçları, yatakta geriye doğru kayan bedeni... Uykusunun sisli güzelliği dağılmıştı ve kalan parçalarını toplamaya çalışıyordu Zümrüt. Boynuna konan öpücükle mest olurken hissettiklerini sözlerine yansıtmadı. "Rahat dur."

"Sana da günaydın, sevgilim." Yağız genç kızın tenine doğru gülümsedi. Sabah erkenden uyanmış, yanında uyuyan güzeli seyre dalmıştı. Sadece uyurken ayrı kalmıştı Zümrüt'ten fakat o kısacık anda bile hasret kalmıştı genç kızın fırtınalar kopan bedenine.

Tüy misali dokunuşlar boynundan ensesine, oradan da sırtına doğru hareket edince titrek bir nefes aldı Zümrüt. Uykusundan eser kalmamıştı. Tüylerinin diken diken olduğunu hissetti her dokunuşta. " Rahat dur Yağız."

Belindeki el, tenindeki dudaklar çekilince boşluğa düştüğünü hissetti Zümrüt. Fakat olması gereken buydu, fazlasına ne kalbinin ne de bedeninin dayanabileceğini düşünüyordu. Arkasını dönüp genç adama bakacakken belinde hissettiği ellerle sıçradı.

"Rahat durayım, öyle mi?" dedi Yağız çarpık bir şekilde gülüp genç kızı gıdıklarken.

"Dur," dedi Zümrüt elleriyle genç adamın ellerini itelemeye çalışırken. Tüm hassas noktaları havalanmıştı. Kendini daha fazla tutamayıp gülerken bacaklarını bedenine doğru çekti.

"Duyamadım?" Yağız genç kızı gıdıklamaya devam ederken bakışları gülüşüne takıldı. Gerilmiş dudaklarına, ardından parlayan dişlerine, gevşemiş yüzüne, dağılmış saçlarına... Bu kadına gülmek yasaklanmalıydı. Allah şahidi olsun ki hayatında böyle güzel bir manzara gördüğünü hatırlamıyordu. Yüzüne üşüşen ışık huzmeleri ne de canlılık katmıştı kadına! Mehtap kıskanırdı bu manzarayı, öyle eşsizdi.

"Dur... Dur lütfen," dedi kahkahalarının ardını arkasını kesemezken. Ellerin bir süre sonra yavaşladığını ve durduğunu hissetti. Kahkahası yorgun gülüşlere dönüşürken gözlerini açtı yavaşça. Nefes alışverişlerini düzene sokmaya çalışırken genç adamın kendisine bakışlarını fark etti. Gülüşleri soldu, bakışları bakışlarına kitlendi.

Yağız sağ elini genç kızın saçlarından geçirip özenle aşağıya indirdi. "Beni sevmeni beklemeyi kabullendim de," dedi Yağız âşık bakışlarla genç kızın zümrüt gözlerine bakarken, "sana her bakışımda tökezleyen bu yüreğimi nereye sığdıracağım, bilmiyorum."

Ne diyeceğini bilemedi Zümrüt. Yağız'ın aşkı fazla geliyordu artık kendisine. Onun gibi karşılık veremiyor oluşu yüreğini acıtıyordu. Sağ elini boynuna yerleştirip kendisine çekti adamı. Aralarında tek nefeslik mesafe kalırken dudaklarına doğru yaklaştı. Söyleyecek güzel sözleri yoktu Zümrüt'ün, hiç olmamıştı.

Genç adamın bakışlarından bunu anladığını hissettiği vakit dokundu dudaklarına. Sonrası ise bir kuşun kanat çırpışı...

Zümrüt yüreğinin kanatlanıp genç adama uçtuğunu hissetti. Yavaş, verici ve tüm duyguları bünyesinde barındıran öpücüklerdi genç adamınkiler. Yüreğinde ne varsa ellerinden akıp gitmesini istedi o an. Genç adamın yanağında bulunan ellerinden akıp gitseydi, belki de bu kadar yüreği sıkılmazdı bu durumdan.

ZOR KADIN : DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin