13. Bölüm - Yan

10.3K 522 62
                                    

Multimedia | Sia - Fire Meet Gasoline

۵

Aşık olmak tehlikeli.
Ama ben bu gece seninle yanmak istiyorum.
Beni yarala.
İkimiz varız.
Arzularla belirlenmişiz. 
Zevk acı ve ateştir.   

۵

"Her an vazgeçebilirim."

"Hadi ama, şimdi vazgeçemezsin."

Kollarını kavuşturup bedenini kapıya yasladı Zümrüt. İçinde yeşeren sıkıntı yüzünün her milimetre karesine çoktan yerleşmişti. Dudakları birbirine kenetlenmiş, bakışları mutfakta adım adım ilerlemeye başlamıştı. Ruhu bulunduğu ortamdan koşarak uzaklaşmak istiyordu fakat durduğu yere kök salmıştı bedeni, hareket edemiyordu. Deli gibi yapmak istiyordu aklındaki şeyi, orası ayrıydı. Fakat bir yandan da eline yüzüne bulaştırmaktan korkuyordu. Beceremeyecekti sanki, biliyordu.

Her şey, Mısra'ya aklındaki düşünceden bahsettikten sonra başlamıştı. Yağız'a güzel bir sofra hazırlamak istemişti öncelikle. Kendisi bu işlerden anlamazdı; ne yemek yapmaktan ne de mükellef bir sofra hazırlamaktan. Bundan dolayı Mısra'dan yardım istemişti ama şimdi nedense kaçacak yer arıyordu. Daha önce hiç böylesine tedirgin hissetmemişti kendisini. Altı üstü yemek yapacaktı!

"Zümrüt?"

"Of!" Kollarını bedeninden koparıp mutfağın içerisine doğru ilerledi. Yaşadığı duygu karmaşası, sinirlerinin düğüm düğüm olmasına sebebiyet vermişti. "İnsan makarna sever, ne bileyim yumurta falan sever." Kalçasını tezgâhın kenarına yasladı. Huysuzluğu küçük bir çocuğunkiyle yarışır nitelikteydi. "Ne diye biber dolması sever ki?"

Zümrüt'ün huysuzluğu kendisinde sıkıntıdan çok derin bir şefkat duygusu uyandırmıştı. Yüzündeki tebessüm yerini korumaya devam ederken "Yaprak sarması sevmediğine dua et bence," dedi. Buzdolabına ilerleyip malzemeleri çıkaracaktı ki çalan zil sesini duyunca duraksadı. Zümrüt'ü mutfakta bırakıp kapıya doğru ilerlediğinde çoktan açılmış olan kapıdan içeri giren Berk'i gördü.

"Güzelim," dedi Berk, adımlarını genç kıza doğru yöneltmişken kollarını açtı iki yana. Kollarının arasına giren narin bedeni tüm gücüyle sardı. Genç kızın dağınık saçlarına sakladı, istemsiz yerleşen gülümsemesinin ev sahibi dudaklarını. "Şu kokunu unutacağım diye ödüm kopuyor."

"Hoş geldin." Sığındığı bedeni gücünün yettiği kadarıyla kavradı genç kız. Saçlarının arasına konan öpücükle, ciğerlerine çektiği dolu dolu nefesle mest oldu. "Unutma diye hep yanında olacağım."

"Tamam, sevgi böcekleri, ayrılın artık." Zümrüt mutfak kapısının dibinden seslenirken gözlerini devirmişti. Kimin geldiğine bakmak için ayrılmıştı mutfaktan ve gördüğü manzara sessizce oflamasına neden olmuştu. İç sesinin Sen daha beter gözüküyorsun, emin ol, deyişini göz ardı etti. "Mısra'ya ihtiyacım var, Berk. Çek kollarını kızın üzerinden." Arkasını döndü, mutfağın içerisine doğru ilerleyip kayboldu. Bir yandan da iç sesine Biz başkayız, tamam mı? diye nutuk çekiyordu. Birinin kendisini görüp Deli dememesi imkânsızdı.

"Bu kızın ayarlarında sıkıntı var," dedi Berk ve kollarını gevşetti. Dudakları hoşnutsuzca birbirine kenetlenmişti, mahremiyetlerinin bozulmasından ötürü. Mısra'nın kendisine bir kaşını kaldırıp baktığını görünce kaşlarını kaldırdı. Genç kızın bakışları ayıplama doluydu. "Gerçekten."

Mısra, Berk'in sitemine dayanamayıp güldü. Anlaşılan sevgilisi hâlâ Zümrüt'ün davranışlarına alışamamıştı. Öptü genç adamı, çenesinin köşesinden. "Hadi, gel bakalım. Yardım et bana." Arkasını döndüğünde Berk'in ellerine kenetlediği ellerinden kuvvet alarak adamı da peşi sıra mutfağa sürüklemişti.

ZOR KADIN : DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin