en son eylül'de atmisim buraya bölüm... neyseki kavuştuk!!! iyi okumalar💗💗💗
Eve geldiğimizde salonda pek de güzel karşılanmamıştık. İlkin ve Elif'in arası biraz limoniydi, Saliha'nın da modu düşüktü. Biz Hande ile odamıza girmiştik direkt. Hande telefonunu açmıştı hemen. Gözlerimi kısarak ona baktığımda gülümsedi.
"Gel," Omuz silktim.
"Peki ama öyle bakma o zaman. Korkuyorum." Gülerek arkamı döndüm ona. Çantamın fermuarını açıp telefonu almak için elimi daldırdım içine. Parmaklarımın ucuna değen ambalaj hissiyle kaşlarımı çattım. Başımı eğip baktığımda nefesim kesildi sanki. Hande'ye çevirdim başımı hemen. Baktığımı hissedince bana bakmıştı o da.
"Bir şey mi oldu?"
Geçiştir gitsin.
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yapmamalıydım. Saklamamalıydım.
Söyleme Zehra.
"Hande çantamda..."
"Evet?"
Çantamı alıp kucağına bıraktığımda telefonunu kenara koyup çantamın içindeki paketi aldı. Yüzündeki hızlı duygu değişiminden ötürü ne düşündüğünü kestiremiyordum.
"Sana çarpan adam koymuş olmalı." Yürüttüğü tahminin doğru olduğuna emindim. O kargaşayı hatırlayınca boşa olmadığını anlamış oldum.
"Bizi takip eden adam da bir anda kaybolmuştu. Muhtemelen kafa karıştırmak içindi, aklın onda kaldığından ötürü bana çarpan adama odaklanamadın." Söylediklerimle başını salladı. Paketi sıkıyordu sinirle. Benim de tüm tadım keyfim kaçmıştı.
"Bu işi direkt çözmek lazım artık."
"Onlarla konuşmama izin ver Hande. Bu gerçekten yorucu. Böyle geçip gidemez. Yüzleşmem lazım. Elmas'la özellikle."
Hande ciddi olup olmadığımı sorgularcasına bana bakarken başımı salladım. "Yapmam gerek."
"Hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin Zehra. Onunla konuşmak zorunda değilsin. Bu işi de ben halledeceğim."
"Neden?" Basit bir soru. Cevaplaması da öyle miydi?
"Kafan karışık Zehra. İçinde verdiğin savaşı görüyorum. Şu an düşünüp karar verecek halde değilsin."
Yatağın ucuna oturup başımı başka bir yöne çevirdim. Sessizliğimi sürdürdüğümde yanıma oturup sağ elime uzandı eli.
"Eğer konuşmak istiyorsan onunla anlarım. Ama şu an sırası değil."
"Üvey de olsa, iğrendiğim babamın kızı da olsa bir şekilde kardeşiz Hande. Bana nasıl bu kadar nefret besliyor? Nasıl böyle biri oldu? Sana yaptıkları... Bana şu an yaptıkları..."
Belki de o babasının kızıydı. Bense annemin kızıydım.
"Tamam bende ondan nefret ediyorum ama ben bu kadar ileri gitmem."
"Çünkü siz farklısınız Zehra." Başımı ona doğru çevirdim. Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu.
"Haklısın."
Hande için hiçbir farkınız yok. Elmas'ın boşluğunu kapatacaksın. Benziyorsunuz Zehra, düşündüğünden çok daha fazla benziyorsunuz.
.
.
."Al aşkım." İlkin, Elif'e uzattı az önce dilimlediği elmayı. Saliha evi toplama aşamasına geçmişti. Onlar salonda keyif yapıyorlardı. Hande ve Zehra ise odalarından yeni çıkmışlardı.