final.

249 55 120
                                    

final bölümüne hoş geldinizzz 🥳

veda zamanı geldi 🥲



Kapıyı çalmadan anahtarımla içeri girdim. Elmas başını kaldırıp bana baktıktan sonra gülümsemişti. Her zaman ki o sahte gülümsemesi ile. Şimdi çok daha iyi anlıyordum.

"Hoş geldin. Tek mi geldin? Keşke Hande ile gelseydin, ne olur olmaz..."

Sinir bozukluğu içinde gülerken kapıyı kapattım.

"Gideceğim zaten, ziyaretim kısa sürecek."

Elmas omuz silkti, "Aslında gelmeni beklemiyordum. Daha dün gelmiştin zaten."

"Seni merak ettim."

"Teşekkür ederim."

Karşısına oturup elimi karnına götürdüm. Derin olmayan yarasına baktım.

"İyileşiyorsun." dedim gözlerimi kısarken.

"Evet, sayende."

Ayağa kalkıp arkamı döndükten sonra derin bir nefes aldım.

"Seni neden iyileştirdim biliyor musun? Daha ağır bir yara al diye. Çünkü ölemezdin. Ben öldürecektim seni."

Ona doğru döndüğümde panik içinde ayağa kalkmaya çalıştığını gördüm. Başımı iki yana sallayıp ellerimi boğazına yerleştirdim. Yaralı olduğu için gücü yetmedi ama asla pes etmedi. O çırpınırken ben, işimi bitirmek için izin vermedim onun kurtulmasına.

İçim soğumadı belki ama yine de kimsenin beni aptal yerine koymasına izin vermedim.

.
.
.



Hande ile birlikte arabaya bindiğimiz andan itibaren ikimizde sessizdik. Ona Elmas'tan bahsetmedim. Elif bana yardımcı oldu. Ve onun sözünü aldım. Hande'ye söylemedi. Ben söyleyecektim çünkü. Ve gözlerinde en ufak bir acı görürsem, onu tamamen hayatımdan çıkaracaktım. En ufak bir şüphe hissedersem, onu değil aşkımızı öldürecektim. Bu benim için daha büyük bir kayıp olacaktı.

Tanıdık yerlerden geçmeye başlamıştık. Ve geldiğimiz yeri gördüğümde duygulanmamam elde değildi. Bizi karşılayan Gül Hanım ve Kemal Bey olmuştu.
Aramızın limoni olduğunu anlamaları zor olmamıştı.

İçeri geçtiğimiz andan beri Efe ile konuşuyordum. Onun konuşmasını dinlemek keyifliydi.

"Yoldan geldiniz evladım, yiyelim bir şeyler." Gül Teyze'nin tatlı konuşmasıyla gülümsedim. Hande itiraz etse de kabullenmiyordu.

"Yiyip geldik biz. Acıkırsak yaparız yeriz hem misafir miyiz sanki biz?" Bende onun gibi tatlı tatlı konuştuğumda ikna olmuştu.

"İyi peki madem,"

"Siz bizi bir yalnız bırakın." Kaşlarım çatılırken Hande bana bakıp ayağa kalkmıştı. Kemal Amca'nın da anlamadığı belliydi benim gibi. Onlar çıkarken Efe de onları takip etmişti.
Biz Gül Teyze ile yalnız kalmıştık.

"Son günde olanlardan bahsetti Hande bana."

"Yediği haltları da anlatmıştır umarım." Araya girdiğimde uyarıcı bakışlarıyla karşılaştım. Tebessüm ettim mahcup bir şekilde. Devam etti Gül Teyze.

"Ben onu büyüten kişiyim Zehra. Yaptığı kötülükleri de bilirim, iyilikleri de. Seni o adamdan kurtardı, ailenden kurtardı. Sen bağımlı olacaktın evladım, o çekip çıkardı seni. Sen onu bıçaklamak üzereymişsin, buna bile sesi çıkmamış."

"Bıçakladım da zaten." Huzursuzca kıpırdandım. Devam etti Gül Teyze.

"Hande'ye dedim, yapma dedim. Bu oyunun ipleri senin ayağına dolanır, sen içinde kalırsın dedim. Ona da sana da yazık dedim. Bana bir şey olmaz dedi. Dediğim çıktı, sana aşık oldu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

zıt kutuplar,, hanzeh ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin