Çift dikişli-1

857 70 194
                                    

Zevk bugün  1.000.000 okundu🥹🥲

Twitter da bir thread yapmıştım kitaplarım hakkında bilinmeyenler diye bu özel bölümler de onunla alakalı

Twitter da bir thread yapmıştım kitaplarım hakkında bilinmeyenler diye bu özel bölümler de onunla alakalı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu Zevk'in ilk hali ve bir nevi paralel evrendeki Savaş ve Utku'nun hikayesi olacak.

İyi okumalar

×

Üzerindeki formanın yakasını düzeltip gözlüklerini taktı Utku. Yeni taşındığı bu mahalleye henüz ısınamadan yeni lisesinde ilk günü başlamıştı.

"Utku oğlum uyandın mı?" Annesinin seslenmesiyle gözlerini devirdi Utku.

On sekiz yaşında lise sonda okuyan ve geçen aylarda reşit olmuş bir yetişkindi artık Utku ancak annesinin gözünde her zaman bir bebek olacaktı.

"Hazırlandım bile çıkarım şimdi." Çantasını alıp odadan çıktığında annesinin azarlayan sesi de onu takip ediyordu.

"Bir şeyler yemeden olur mu hiç? Acıkırsın sonra dinleyemezsin dersini." Utku eğer ağzına iki lokma atmazsa annesinin onu kapıya bir adım bile yaklaştırmayacağını bilerek mağlup olmuş bir ifadeyle mutfağa girdi.

"Günaydın baba." Çoktan kahvaltısını yemeye başlayan babası ise kısaca baş selamı verip televizyondan haberleri izlemeye dönmüştü.

"İyi arkadaş arkadaşlarınla. Biri zorbalık yaparsa hemen öğretmene söyle tamam mı oğluşum?" Annesinin sevgiyle konuşmasına Utku sadece tamam anlamında kafasını salladı.

Tabii ki de yapmayacaktı. Ezik değildi ve okulunun ilk gününde bu etiketi taşımaktansa ölmeyi tercih ederdi. Kendi başının çaresine bakabilecek durumdaydı ve bundan emindi.

Ağzına birkaç salatalik dilimi ve biraz zeytin atıp annesini oyalayarak çıktı nihayet evden. Bazen annesi onu o kadar ilgiye boğuyordu ki çok sıkılmış hissediyordu Utku. Sürekli onunla konuşmak istiyor her derdini anlatsın istiyordu.

Utku tam tersi ketum biriydi. Duygularını pek belli etmez sadece dersleriyle ilgilenirdi. Güzel bir üniversiteye gittiği sürece arkadaşlık ya da aşk gibi şeylerin önemi yoktu.

Babasıyla geldiği yere bu sefer yalnız girdi. Babasının işi evlerine uzak olsa da Utku'nun lisesi yakındı evlerine. En azından yürüme mesafesiyle on beş yirmi dakikada varıyordu okuluna.

Kulaklık takmak istese de ilk günün stresinden ve biraz da etrafı gözlemlemek istediğinden takmamıştı. Sadece bahçeye attığı ilk adımıyla bile gruplaşan liselileri görmüştü. Kimin dokuz kimin on ikinci sınıf olduğunu anlamak biraz zordu.

Zevk| gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin