Utku için bu yeni okul tam bir felaketti. Aslında hakkını yememek lazım okul da öğretmenler de gayet iyiydi ancak onu huzursuz eden sıra arkadaşı olacak kişiydi.
Kaba kelimeler ya da argo cümleler kurmak Utku'nun sevmediği şeylerdi ama bu adamı anlatacak en iyi kelime yavşaktı.
Üstelik gram utanması olmamasına ek hem arsız hem de yüzsüzdü. Ve tüm bu özellikleri sadece kendisine göstermeye yemin etmişti gibiydi.
Okula geleli bir hafta olmuştu ama çift dikişli denen şahıs onu bir saniye bile rahat bırakmamıştı. Tıpkı şimdi olduğu gibi.
"Çıkacağım, çekil." Sıraya yayılan beden yüzünde sinir bozucu bir gülümsemeyle ona bakıyordu.
"Nereye?" Utku küfür etmemek için kendini zor tutarken birkaç kişinin çoktan gözlerink çevirip onlara baktığını biliyordu. Zaten tek amaçları bir dedikodu bulup konuşmaktı.
"Lavaboya, çekil şimdi." Utku dişlerinin arasından sabır çekip sertçe ayağını dürttüğünde Savaş ağır çekimle yerinden kaydı.
Utku sinirle onu arkasında bırakıp lavaboya gittiğinde sınıfını değiştirmeyi bile düşünmüştü onun yüzünden. Ancak o asla pes etmezdi. Tüm suc bu kendini bilmez adamdaydı ve Utku ona gösterecekti.
İşini bitirip kabinden çıktığında gördüğü bedenle korkarak geriye doğru adım attı. Savaş hemen karşısındaki lavabolara yaslanmış, elleri cebinde ona bakıyordu.
"Ne yapıyorsun sen burada?" Utku en sonunda şoku atlatıp kendine geldiğinde bakışları anında pişkin pişkin gülen kişiye kaydı.
"Yalnız konuşmaya geldim seninle." Dedi Savaş dilini köpek dişlerinin üzerinde gezdirirken. "Malum ne zaman ağzımı açsam kaçıyorsun."
Utku boğazını temizleyerek lavabolara ilerledi. Eline sabun alıp iyice ovarken, "Konuşmak istemiyorum demek ki niye ısrar ediyorsun?" Diye sordu ona bakmak için boynunu biraz kaldırmak zorunda kalırken.
"Çünkü senden hoşlandım." Utku dehşetle Savaş'a baktığında o kadar tatlı duruyordu ki Savaş istemsizce güldü.
Utku ise bambaşka alemlerdeydi. Savaş'ın genel olarak herkese yavşayan bir tip olduğunu düşünmüştü ama şimdi hiç sorun yokmuşçasına ondan hoşlandığını söylüyordu.
"Gay misin?" Sesindeki şokla sırıttı Savaş. "Yok, Utkuseksüelim." Çapkınca göz kırptığında Utku bu acınası flört çabasına gülmekle yetindi.
"Dalga geçmeyi bırak senin gibi ağır abiler gay şakası yapınca komik olmuyor." Utku kısa bir an buna inandığı için bile kendisiyle alay etti.
Savaş ve gay olmak? Kim inanırdı ki buna.
Ellerini güzelce sabunla ovdu ve musluğa uzanırken Savaş'ın yardımıyla elini yıkadı.
"Niye inanmıyorsun?" Diye sordu Savaş bozulmuş gibi geliyordu sesi.
Utku ise alayla gülüp onu şöyle bir süzdü. Uzun boyluydu, forma değil gömlek ve kıravat takıyordu, vücudu iri yapılıydı, saçları ve kaşındaki çizik bile ben serseriyim diye bağırıyordu ama yüzü hem pürüzsüz hem de güzel gözleri vardı. Ela gözler...
"Senin gibi birisinin bir erkekten hoşlanma ihtimali ancak bir iddia ya da şakayla olabilir. Kandırma beni git arkadaşlarına söyle kanmıyorum ben böyle şeylere." Gitmek için sola ilerlediğinde önünü kapattı Savaş.
"Ulan hint dizisi mi bu ne iddiası?" Sesinde bile alay ve biraz öfke vardı.
"Gözünü seveyim çekil, gideyim." Utku onunla oyalanmak istemeyerek zıt yöne kaydı ama Savaş'ta aynı yöne kaydı.
"Sev ama gitmem."
Utku o an şaşkınlığı bir kenara bırakıp ela gözlere baktı. Yüzündeki çillere bakıyordu.
Söyledikleri doğru olabilir miydi? Kendi cinsel yönelimini bilmese de biseksüel olduğunu tahmin ediyordu ama saklıyordu içinde. Şimdiyse dünyanın en homofobik görünümlü insanından resmen teklif alıyordu?
"Üç hak ver." Duyduğu şeyle anlamayarak baktı Savaş'a Utku.
"Ne hakkı?"
"Üç kez randevuya çıkalım. Kanıtlayayım sana hoşlantımı, inanıp kabul edersen çıkarsın benle?" Hevesli sesin sahibine öylece bakakaldı Utku.
"Sen ciddi misin?" Hayretle sorduğu soruyla bakışları ondayken bir falso görmeyi bekliyordu ancak orada gerçekten saf heves vardı.
"Yemin ederim ciddiyim. Gördüğüm andan beri çıkmıyorsun aklımdan. İlk kez böyle oluyorum ben." İtirafla sarsıldı Utku ama Savaş devam etti. "Lütfen kabul et eğer bu üç hakka rağmen hoşlanmazsan benden o zaman bırakırım peşini, yemin ederim."
Aklında binlerce düşünce geçen çilli oğlanın ellerini tuttu ela gözlü.
"Lütfen."
Utku şoktan ve belki de biraz etkilenmeden gerçekten bu teklifi kabul etmek istedi. Bu okulda böyleleri bırak bunun şakasını yapmayı ağızlarına eşcinsel lafını bile almazken karşısındaki adam hevesle ona randevular teklif ediyordu.
Utku kararsız kalsa da en sonunda, "Peki." Dedi. Ellerini çekip oradan kaçmadan hemen önce de, "Sonra peşimi bırakacaksın unutma." Diye seslendi.
Savaş yüzünde heyecanlı bir gülümsemeyle lavabodan giden oğlanın arkasından bakarken ici içine sığmıyordu.
Sakinleşmek istese de mümkün değildi sanki. Ellerini yumruk yapıp duvara hafifçe vurduğunda bile kalbi çılgınlarcasına atıyordu.
İlk aşk böyle bir şeydi demek ki...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1