Elveda demeden önce secrete deux hakkında konuşmak istiyorum. Bu kitapta tanıdığımız Levla ve Berkan'ı göreceğiz.
Secrete'nin ikinci kitabını yazma fikri asla ama asla aklımda yoktu ancak Berkan'a bir son gerekliydi benim için ve bu kitabı yazmaya karar verdim.
Şu an karakterler, playlist ve ilk bölüm yayında oraya da uğrayabilirsiniz.
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Ama öncesinde sizden beni dinlemenizi rica edeceğim.
Bu kitaba gelecek olursak açıkçası söyleyeyim arkadaşımla yazılar yazar birbirimize gösteririz muhabbetiyle yazmaya başlamıştık. Ardından elimde olmadan bu şekilde bir konu, hikaye, roman ne demek isterseniz artık :) , çıkardım ortaya. Çıkan sonuçtan oldukça memnunum ve sevinçliyim.
Her ne kadar Mira'nın davranışları beğenilmese çok fazla kötü sözcüğe maruz kalsa da okuyup bir şans verdiğinizde anlıyorsunuz nasıl bir karaktere sahip olduğunu.
Mira annesi yüzünden yalnız ve sevgisiz bir kızken sevgiyi tadabileceğini düşündüğü Barış'la tanışmış, üstüne karşısındaki adamın korkak bir adam olmasıyla afallamıştı.
Berkan'a gelecek olursak aşkının arkasında dimdik durmuş ve Mira'yı ne yaparsa yapsın kabul etmişti benim gözümde ki sizlerin gözünde de aynı şekilde olduğuna eminim.
Bu da Mira'nın Berkan'dan kopamamasının asıl sebebi zaten, ne yaparsa yapsın ondan gitmiyor, dengesizliğine katlanıyor ve onu koşulsuz şartsız seviyor.
Çoğu insan bu durumu yanlış buldu ki haklılar zaten doğru bir tarafı yok. Bunu da hiçbir zaman savunmadım yaptıkları doğru diye.
Ancak her hikaye birbirini kopyalar bir süre sonra unutmayın bunu. Her insanın yazım tarzı ve kafasındaki düşünceler farklıdır.
Secrete benim için karanlık bir hikaye, depresif bir hikaye ve mutluluğu yanlışlar yaparak, insaları kırıp dökerek bulabilen bir hikaye.
Kitabı ilk bölümlerden okuyup da 'biz niye bu kadar orospuyuz/ben daha fazla devam edemeyeceğim/neden karakterleri bu kadar orospu yaptın' şeklinde yorum yapan kişileri görünce cümlelere azıcık sinir krizi geçirdiğim doğrudur :)
O yüzden ilk bölümden uyarı geçtim, sırf bu cümleleri okumayayım diye. Ama gelin görün ki devam ediyor. Neyse yılmadım yılmayacağım daha beteriyle geliyorum :)
Biraz size yazarkenki ruh halimden bahsedeyim.
Bu hikaye beni bir ara psikolojik olarak çok zorladı, bildiğiniz çöktüm bir iki hafta kadar. Bu arada da zaten butterfly effecti yazmaya başladım. Eğlenceli bir şeyler olsun da kafam dağılsın diye. Onu da paylaşma gibi fikrim yoktu zaten. Ama gelin görün ki okunması neredeyse 100k olacak :)
Sona gelecek olursam bu hikayeye ne veda etmeye hazırım ne de bir final yazmaya onu anladım. Gerçi işin sonunda ne yapıp edip bir final bölümü yazdım ve inanın ki paramparçayım :(
Bu hikayenin yeri her zaman bende ayrı olucak, bu hikayeyi sonuna kadar okuyup, yorum yapan sizlerin yeri bende her zaman ayrı olucak. İyi ki varsınız ve iyi ki sizler de hikayenin konusuna sinirlenip bırakıp gitmediniz.
Asla cicili bicili bir aşk hikayesi yazdığımı ya da yazacağımı savunmadım. Çoğu kişi kapakta Barış Alper var diye geliyor biliyorum. Ben de kendisini çok severim hepimizin sevdiği gibi ancak düşlediğiniz şeyi bulamadığınızda hiç kimsenin hevesini kıracak şekilde saldırmayın olur mu?
Hadi ben bir süre taktım kafaya da toparladım diyelim ancak bunu yapamayacak yazarlarımız da olabilir. Sizin bilmeden, düşünmeden yazdığınız yazıları insanlar kafaya takıp üzülebilir unutmayın.
Çok konuşuyorum, çok boşta yapıyor olabilirim ancak anlatacak çok şeyim var.
Ya ben bu hikayeye veda etmeye gerçekten hazır değilim galiba.
Final bölümünü yazarken ağladım ve kahroldum.
50 bölüm yazmak benim için imkansız bir rakamdı. Daha birinci bölümü yazan bana söyleseydiniz 50 bölüm yazdın diye, kıçıyla gülerdi valla :)
Ancak sonuçtan memnunum her karakter istediğim gibi oldu. Her karakter kendini çok iyi tanıttı ve her karakter gereksiz olmadığını kanıtladı bence.
Mira ve Barış'a kesinlikle özel bölümler yazacağım çünkü her ikisinin de yeri bende apayrı. Ayrıca hikayeleri daha bitmedi, diğer kitapla bağlantılı bölümler gelecek. Bu yüzden sakın kütüphanenizden çıkarmayın kitabı :)
Bu kitabın kapağında her ne kadar Barış Alper Yılmaz olsa da unutmayın ki bu Mira Aydoğan'ın hikayesiydi.
Bu yolculukta bize eşlik edip her anlarına şahit olduğunuz için Mira da ben de çok teşekkür ederiz.
Sizleri çok seviyoruz, çokça öpüyoruz ve çokça sarılıyoruz.
Secrete deux'e bekleniyorsunuz.
Özel bölümlerde görüşmek dileğiyle, kendinize iyi bakın.
~Sizi çok seven yazarınız... M'ᡣ𐭩
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
