Keyifli okumalarrrr
🌼🌼🌼
Günaydın arkadaşlar.
Güne baş ağrısıyla başladığınızda hiç de gün aymıyordu. Sırtım yatak başlığına yaslıyken başımın ağrısıyla gözlerimi tekrar kapattığımda yatağın diğer tarafında hareketlenme oldu.
Poyraz yüzüstü uzanmışken bana baktı gözlerini açarak. Uyandığımı görünce gülümseyerek kolumdan tuttu ve kendisine çekti.
Vücudunun neredeyse yarısı üzerimdeyken gözlerini tekrar kapattı. Parmaklarım saçlarının arasında gezindi. Çok özlemiştim.
Bir süre o şekilde yattık ikimiz de. Ben onun uyanmasını bekliyordum. Düzenli bir şekilde nefes alıp veriyordu. İşinden yeni gelmişti. O yüzden yorgunluğunu atması için uyandırmadan bekledim.
Başımın ağrısı kendi kendine geçmişti. Poyraz sonunda uyanmaya karar verdiğinde tekrardan gözlerini açtı. "Günaydın bebeğim." dedi gülümseyerek. Niye sabah sabah bu kadar mutlusun, diye sormadım.
"Günaydın ceylan gözlüm." Uzanıp yanağından öptüğükten sonra yataktan kalktım. "Ne uykucu çıktın sen?" Aynı gülümsemeyle ellerini ensesinin altında birleştirdi.
"Sensiz uyuduğum günlerin acısını çıkardık diyelim." dedi göz kırparak.
"Sen fazla mutlusun sanki?" Mutfağa gidip kahvaltı hazırlayacaktım ama tekrardan yatağa oturup bağdaş kurdum. "Hayırdır aslan parçası? Benim bilmediğim bir şey mi oldu?"
Gülümsemeye devam etti. Birisi bu adama gülümsemenin çok yakıştığını söylesin.
Sen söylesene salak mısın kızım?
Söylerim bir ara.
"Dünü hatırlıyor musun?" Kenan'ın doğum günü için eğlence mekanına gitmiştik. Bazı konuşmalar hatırlıyordum. Poyraz ile eve geldiğimizi de hatırlıyordum. Başka ne olmuştu ki?
"Doğum günü kutlamaya gittik. Sonra sen geldin biz de eve geldik." Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. "Bu kadar değil mi?"
Sırıtışı yüzünden silindi. "Kenan'ın doğum günü için gittiğiniz eğlence mekanında kiminle karşılaştığını hatırlamıyor musun?" Kafamı hayır anlamında iki yana salladım. Konuşmaya devam etti. "Lise aşkınla."
Ne?
Ağzım açık kalırken o konuşmaya devam etti. "Tesadüflerin de böylesi değil mi?" Uzandığı yerden kalkıp bağdaş kurdu benim gibi. "Konuşmuşsunuz bayağı. Sonra ben geldim. Ne zaman geldim tahmin et." Yine konuşmadım. "Sarılıyordunuz." E ama yok artık.
"Nasıl sarılıyorduk?" diye sorduğumda boş bir bakış attı bana.
"Dümdüz sarılıyordunuz işte Doğa. Nasıl sarılacaktınız?" Kaşlarını çatıp bana bakarken elimle devam etmesi için koluna vurdum.
"Anlat anlat. Ne oldu başka?" Bunları nasıl hatırlamazdım?
"Sonra ben geldim. Sen de hemen yanıma geldin beni görünce. Adamı dövdüm." dediğinde şaşkınlıktan ağzım açıldı.
"Ne demek dövdüm? Polissin sen kendine gel!" Gerçekten dövmüş müydü?
"Döveceğim tabii. O kim oluyor da nişanlıma sarılıyor?" Tamam, hoşuma gitmiyor değildi ama adam dövmek de neyin nesiydi şimdi?
"Bak, kıskanman beni keyiflendirdi. Ama keşke dövmeseymişsin." Yeniden bana baktığında güldüğünü gördüm. Uzanıp yanağımdan öptükten sonra geri çekildi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız Polis | Texting
Dla nastolatkówAbisini ziyaret etmek için karakola gelen Doğa abisini odasında bulamayınca karakola yeni gelen polislerden birini durdurup abisini sorar. Abisi yeni bir göreve gitmiştir. Doğa eve geldiğindeyse kalbini çaldırdığının farkına varırr "Polisler hırsızl...