Metal Zihinler

9.Gece- Hurdalar Geri dönüyor

Mari koridorun sonunda dizlerini kendine çekmiş otururken Balon Boy ile Balon girl ona doğru ilerliyorlardı. Mari en başından beri bu ikisinde bir farklılık olduğunu sezmişti. Ama asla bunun ne olduğunu adlandıramamıştı. Deri siyah eldivenleri duvara vurmaktan aşınmış, duvara sürekli olarak yumruk attığı yerde ise çatlaklar oluşmuştu.

Balon Girl Mari'nin sağ tarafına Balon Boy ise sol tarafına yerleşip , ikisi de sırtlarını duvara yaslayarak dizlerini çekip kolları ile kavuşturdular. İlk konuşan Balon Boy olmuştu.

''Burası hep böyle sessiz midir?'' diye sordu. Mari beyaz gözbebeklerini Balon Boy'a doğru çevirdi. Ardından derin bir iç çekti ve ''Pek sayılmaz.'' Diye fısıldadı. Balon Girl sıkıntıyla başını yana doğru eğip koridorun sonuna baktı. ''Bunun bir sonu var mı?'' diye sordu. Mari bu sefer başını oynatmadan beyaz gözleri ile Balon Girl'e baktı. ''Neyin?''.

Balon Girl omuzlarını silkti. Bu hareketi ile omuzlarını dökülmüş olan saçları hareketlendi. ''Bu acının? Daha ne kadar süre bu şekilde olmamız gerektiğinin?'' diye devam etti. Mari beyaz gözlerini Balon Girl'den çevirip o da koridorun sonuna doğru baktı. ''En azından yalnız değiliz.'' Dedi. Balon Boy hafifçe kıkırdadı.

''Diğer animatroniklerin kalbi yok ki!'' diye şakıdı. Mari gözlerini hala koridorun sonunda tutarak ''Eskilerin var.'' Diye fısıldadı. Balon Girl merakla kaşlarını kaldırdı ve ''Eskiler derken.?''

Mari tıpkı Balon girl gibi omuzlarını silkti. Beyaz gözbebekleri hüzün ile parladı. Ardından dizlerini kavuşturmayı bıraktı ve bacaklarını ileriye doğru uzattı. Kollarını göğsünde kavuşturup sert bir ifade ile karşıya bakmaya devam etti. ''Onlar da bizim gibiler.'' Dedi. Balon Boy Mari'nin bu dediklerinden sonra yüzünü buruşturdu. Plastik yumuşak derisi ile diğer metal yığınlarının yapamadıklarını yapmıştı. ''Onlar korkutucular.'' Diye fısıldadı. Mari Balon Boy'un cümlesine kafasını iki yana sallayarak ''Değiller. Sadece maskeleri eskimiş durumda'' diye cevap verdi.

Balon Boy dudaklarını büzerek somurttu. Balon Gril tıpkı Mari gibi bacaklarını serbest bırakıp ileriye uzattı. Lakin Mari'nin uzun bacaklarının yanında Balon Girl'ün kısa bacakları oldukça komik bir görüntü yaratmıştı. Balon Girl istemeden kıkırdadı. Ancak Mari Balon Girl'ün neden kıkırdadığını sormadı. Solgun yüzü ile sadece karşıya bakmakla meşguldü. Bir süre üçü birlikte o duvarın eşiğinde sessizce oturdular. Sessizlikten bıkan Balon Girl Mari'ye dönüp hevesle ''Bizi o eskilere götürür müsün?'' diye sordu. Mari Başını Balon girl'e çevirip hüzünlü bir şekilde gülümsedi. ''Açıldıkları zaman acılarıyla nasıl yüzleşecekler bilmiyorum.'' Dedi. Balon Girl omuzlarını silkti. ''Sen, ben ve kardeşim nasıl yüzleşebildiysek onlarda yüzleşecekler.'' Dedi. Mari kafasını iki yana salladı. Onaylamayan gözlerle Balon Girl'e dönüp ''İşkenceye uğradılar. Hepsi zor olanın ne demek olduğunu bilmeyen çocuklar.'' Dedi.

Balon Girl kaşlarını havaya kaldırıp ''Ahh anlıyorum.'' Dedi. Ardından Balon Boy lafa karıştı. ''Mari, senin hayatın nasıldı?'' diye bir soru yöneltti. Mari Balon Boy'un sorusuna hüzünlü bir gülümseme ile yanıt verdi. ''Zordu.'' Diye fısıldadı. Balon Girl kafasını hafifçe sallayıp ''Bizim için de'' diye fısıldadı.

Mari bir süre ayaklarını birbirleriyle çarpıştırdıktan sonra ''Pizzacı dükkanını kapatacaklar gibi gözüküyor.'' Dedi. Balon Boy onaylayan bir ses çıkardı. ''Daha yeni gelmiştik oysa.''

Mari yarım ağız sırıttı. ''Fazla güzelsiniz, kesin Mangle gibi parçalanırdınız.'' Dedi. Balon girl Mari'nin bu lafına kıkırdadı. ''Hayatta bir animatroniğe zarar vermedim.'' Diye burun kıvırdı Balon Boy. Mari hüzünle gülümsedi. Ardından ani bir kararlar ayağa kalktı. Elleriyle üstünü silkeleyip tozlardan kurtulmaya çalıştı. Mari'nin ayağa kalkması ile beraber hareketlenen Balon kardeşler de tıpkı onun gibi kendi kıyafetlerini elleri ile silkelediler. Mari ellerini dar pantolonun ceplerine yerleştirdi. ''Sanırım haklısınız.'' Dedi. Balon Girl ile Balon Boy şaşkınlıkla Mari'ye baktı. Balon girl kıkırdayarak ''Hangi konuda?'' diye bir soru yöneltti.