Gelen Hizmetliler animatroniklerin son rötuşlarını tamamladıktan sonra patronun bıraktığı not ile animatronikleri çalıştırdılar ve serbest gezinmeleri için olanak sağladılar. Ardından dükkanı kapatıp gittiler. Karanlık yavaş yavaş sokaklara bir sis misali çökerken animatronikler hareketlenmeye başlamıştı.
Mari depoda tutulan müzik kutusundan çıkmıştı ve Balon kardeşleri de yanına alıp old animatroniklerin yanına gitmişlerdi. Old animatroniklerin yeni görüntüsü üçünü de şaşırtmıştı.
''Vay be...''
Bunu diyen Balon girl'e kısa bir bakış attı Mari. ''Güzel tamir edilmişler.'' Dedi. Balon Boy kafasını hızla salladı. Gözleri bir süreliğine Chica'da takılı kalmıştı. ''Gerçekten de yeni halleri çok hoş.'' Dedi. Bunu demesinin üzerine Balon girl gözlerini devirmeden edemedi. Ancak Balon girl'ün aniden değişen bakışları Mari'nin siyah gözleriyle buluştu. ''Sence ruhları hala lanetli midir?'' diye sordu. Mari sadece omuzlarını silkip ''Bilmiyorum" dedi.
Balon girl kafasını yere eğdi. Yere eğmesi iler beraber dümdüz saçlarından birkaç tutamı omuzlarından kayıp gözlerinin önüne düştü. Küçük ellerinden birini kullanıp önüne düşen saçlarını gözünün önünden çekti ve sırtının arkasına attı.
Önlerinde duran old animatronikler büyük cüsseleri ile hareketsiz bir şekilde bekliyordu. Giydikleri kıyafetlerin altından kırmızı bir ışığın yanıp söndüğü gözüküyordu. Mari animatroniklere yaklaşıp onlara daha yakından baktı. Dördü de kafaları önde eğik halde uyanmayı bekliyorlardı.
Mari bu dört büyük cüsseli animatronikten biraz uzaklaştı ve kenarda sırtı duvara yaslanmış bir şekilde bekleyen başka bir animatronik gördü. Bunun Golden Freddy olduğunu gördüğünde diğerlerine olan ilgisi azalmıştı. Golden Freddy'nin önüne geldi ve eğilip onun yüzüne baktı. Yüzünü biraz daha güzelleştirmişlerdi. Üstündeki sarı takım elbise batan güneşin ışıkları ile bir altın gibi parlıyordu. Mari'nin siyah, çember şeklindeki gözbebekleri kısıldı. Elinde olmadan elini Golden Freddy'nin yüzünde dolaştırdı. İçinde büyüyen hüzün dalgası onu ele geçirmeden önce siyah deri eldivenli elini animatroniğin yüzünden çekti.
Onu uyandırmaları gerekecekti. Ama zamanı değildi. Pizzacı dükkanının açıldığı gün onu uyandıracaktı.
"Mari! Bir şeyler oluyor!" Mari Balon girl'ün sesi ile kafasını hızla diğer animatroniklere çevirdi. Omuz kısımlarında yanıp sönen kırmızı ışık, sürekli yanan yeşil bir ışığa dönüşmüştü. Önde eğik duran kafaları yavaşça doğrulmaya başlamıştı.
Mari hemen ayağa kalkıp Balon kardeşlerin yanına, animatroniklerin önüne geçti. Animatronikler başlarını doğrulttu. Bir süre sonra içlerinde çalışan çarkların sesi duyulmaya başladı. Ardından hepsi birden gözlerini açtı.
Mari endişeli gözlerle animatroniklere bakıyordu. İçlerindeki ruhların kaybolup kaybolmadığını, tamiratın çocuk ruhlarını kızdırıp kızdırmadığını bilmiyordu. Eğer kendisi o animatroniklerden birisi olsaydı ve tamire yollansaydı kızabilirdi. Animatronikler şaşkın bakışlar arasında etrafına bakmaya başladı. Chica dantelli sarı yarım eldivenlerine baktı. Ellerini kendi gözlerinin önüne getirdi. Tırnaklarındaki parlak simli turuncu ojelerinde gözlerini gezdirdi. Ardından kendi turuncu-sarı fırfırlı kabarık elbisesine baktı. Metal ellerini saçlarına götürdü ve etrafına meraklı bakışlarını yolladı. Freddy ise mavi gözlerini açtığında o da tıpkı Chica gibi yaptığı ilk iş kendisine bakmak olmuştu. Ellerindeki mikrofona ve beyaz eldivenlere ilgiyle baktıktan sonra üstündeki kahve takım elbisesine odaklandı. Ardından kendi yüzünde istemsiz bir gülümseme oluştu. ''Bunu sevdim.'' Diye fısıldadı kendi kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metal Zihinler
Fanfiction~Bu bir Five Nights at Freddy's fanfictionıdır.~ •Size hem robot olmadan önceki hem de robot olduktan sonraki halimizi anlatsak...• °Masumduk. Önce birbirimizi tanımıyorduk ama birbirimizi tanımak için karanlıkta kalmamız yetmişti. Size anlatacağız...